Dünya değişti…

Görmemek için kör olmak gerek.

İnsanlar değişti……

İlişkiler değişti…

İletişim değişti…

Bilim değişti…

Meslekler değişti…

Ama siyaset yapma biçimi bir türlü değişmiyor!

Sanayi ve teknolojide 5.0 dönemi insanlığa göz kırparken, siyasette 2.0 dönemi bir türlü aşılamıyor.

Birilerinin çıkıp politikacılara yirminci yüzyılın sona erdiğini hatırlatması gerekiyor.

Şimdi ben buradan birkaç noktaya dikkat çekeyim, gerisini iletişim danışmanları düşünsün.

Bir, artık dünyada görsel kültür çağı yaşanıyor.

Bırakın okumaya zaman ayırmayı, video içerikler bile hızlandırılarak izleniyor.

İnsanların beklemeye, araştırmaya ve hatta anlamaya bile takatleri yok.

Bu yüzden saatlerce yapılan kürsü konuşmalarının hedef kitlede karşılığı yok!

Zaten politik seçkinler kamarası dışında dinleyen de yok.

Çünkü halk artık dinlemek değil, görmek istiyor…

İki, Z kuşağını kafesleme arzusuyla üretilen sosyal medya içerikleri politikacıları komik duruma düşürüyor.

Özellikle seçimden seçime giyilen tiktoker gömleği ilkokul çocuklarına bile alay konusu oluyor.

Sanırım politikacılar ergenlere ulaşmak için ergen gibi davranmaları gerektiğini zannediyor.

Bu hareketler yalnızca siyaseti ucuzlaştırmakla kalmıyor aynı zamanda politik aktörlerin sıradanlaşmasına da neden oluyor.

Üç, yapılan araştırmalara göre insanlar artık daha iyi bir gelecek için markalara politikacılardan daha fazla güveniyor.

Bu, kurumsal olarak tükenmiş bir siyaset anlayışına işaret ediyor.

Yani Türkçesi, yurttaş politikacılara güvenmiyor.

Bir düşünün…

Politikacılar üzerinde parti logosu olan eşantiyon kalemlere milyonlar harcarken, markalar bütçeyi halkla ilişkiler faaliyetlerine ayırıyor.

Bu kampanyaların tamamı güven inşası üzerine kuruluyor.

Markalar tüketicileriyle bire bir iletişime geçerken; politikacılar milletin parasını çarçur ettikleriyle kalıyor.

Dört, afiş, billboard ve türev reklam unsurları siyaset hariç neredeyse her alanda tedavülden kalktı.

Dünya iletişim tekniklerinde gerilla stratejilerden yararlanıyor.

Bu çağın insanı politik tercihini kampanyalarında güven unsurunun yanında yaratıcılığı da ön plana çıkarandan yana kullanıyor.

Ayrıca parti kaynaklarında tasarruf, seçmende olumlu etki yaratıyor.

Ve son söz…

Kurumsallaşmış siyasetin daha iyi bir yaşam sunacağına ilişkin inanç gün geçtikçe azalıyor.

Politik aktörlerin her şeyden önce bu gerçeği görmesi gerekiyor.