32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bu yıl sadece sinema değil, aynı zamanda özgürlük, dayanışma ve toplumsal sorumluluk alanı olarak da öne çıktı. Festival boyunca salonlarda ve sokaklarda hissedilen coşku, sanatın insanlar için ne kadar yaşamsal olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın koltuğu boş kaldı. Cezaevinden gönderdiği mesajında şunları söyledi:

"Sanatın ve sanatçının özgür olduğu, herkesin kendini özgürce ifade edebildiği günlerde görüşmek dileğiyle."

Bu sözler, festivalin yalnızca ödüllerden ibaret olmadığını, bir duruş ve umut alanı olduğunu hatırlattı.

Menderes Samancılar, festivalin toplumsal sorumluluk boyutunu vurguladı:

"Köklerinden sökülen zeytin ağaçlarının ve yerinden edilen Filistin halkının yanındayız."

Sanatın toplumsal belleği besleyen bir güç olduğunu gösteren bu sözler, festivalin ruhunu derinleştirdi.

Yönetmen Orhan Eskiköy, festivalde seslendi:

"Nefes alamıyoruz, lütfen yaşamamıza izin verin. Burası bizim ülkemiz, gidecek başka yerimiz yok. Burada yaşamak istiyoruz; bu kısacık onurumuzu korumamıza izin verin."

Bu sözler, sinemanın sadece bir anlatı değil, yaşam hakkı ve onur için bir platform olduğunu bir kez daha gösterdi.

Y1-83

Bazı festivallerde kişisel yakınlıklar veya kıskançlıklar kararları etkileyebilir; Altın Koza’da hiç öyle bir durum yaşanmadı. Jüri yalnızca izledikleri filmleri değerlendirdi. Ümit Ünal’ın jüri başkanlığını büyük bir şeffaflıkla yürütmesi, seçimlerin kayırma olmadan, tamamen adil ve şeffaf yapılmasının önemini bir kez daha vurguladı.

Pelin Esmer, "O Da Bir Şey Mi" filmiyle 8 ödül kazanarak festivalin yıldızı oldu. Ödüllerinden birini Murat Çalık ve Ayşe Barım adına aldı.

Mazlum Sümer, Cinema Jazireh ile Umut Vadeden Genç Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Bu ödül, susturulan çocukların, hayvanların ve kadınların sesi olan sinemaya bir selam niteliğinde.

Bige Önal, Buradayım, İyiyim ile En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Ödülünü alırken “Buradayız, susmuyoruz ve iyiyiz” diyerek tüm kadınlar adına sahnede ışık saçtı.

Gani Müjde, festivalde yaptığı konuşmada “Kötü ve berbat yazılmış bir senaryonun içinde debeleniyoruz” diyerek günümüzün zorluklarına göndermede bulundu. Sanatın gücü, yalnızca ödüllerde değil, bu tür dürüst ve cesur sözlerde de ortaya çıkıyor.

Altın Koza, bir kez daha gösterdi ki, festivaller yalnızca ödüllerden ibaret değil. Salonlarda kurulan bağlar, söyleşilerde açılan tartışmalar ve genç sinemacıların gözlerindeki ışık, festivalin gerçek ruhunu oluşturuyor. Sanatın özgürce var olabileceği bu alanlar, sinemamız için hayati öneme sahip.