Son yıllarda Türkiye’de “veli terörü” diye bir gerçek var.
Mağdurlar meseleyi başlığı görür görmez anladı.
Taze ebeveynler içinse konuyu biraz açmak gerekiyor.

Peki nedir veli terörü?
Faillerle çocuğunuz okul çağına geldiğinde karşılaşıyorsunuz.
Adından da anlaşılacağı üzere anne ve babalardan bahsediyorum.

Önce hepsi size en tatlı halleriyle yaklaşıyor.
Hanımlı, beyli konuşmalar havalarda uçuşuyor…
Ama bu yalnızca sizi tuzağa çekmek için uyguladıkları stratejilerden biri.

Örgütün elebaşı çoğunlukla “veli WhatsApp grubu” dedikleri illeti kurma fikrini ortaya atan kişi oluyor.
Zaten grup bir kez kurulunca sistem tıkır tıkır işliyor.
Siz zannediyorsunuz ki gruptan okulla ilgili önemli bilgiler paylaşılacak.

Tabii burada “önemli” kavramı da kişiden kişiye değişiyor.
Misal…
Yoğun bir iş temponuz var. Her dakika duyuruları kontrol edemiyorsunuz.
Takibi WhatsApp grubundan yaparım diye umutlanıyorsunuz.

Bir heves veriyorsunuz numaranızı ve akabinde veli terörünün ne olduğunu anlıyorsunuz!
Başlarda şiddetin dozu tolere edilebilir seviyelerde…
“Bugün ödev var mı?” ya da “Bizim oğlanın montu kayıp” gibi masum yazışmalarla başlıyor.

Ardından şiddet giderek artıyor, üsluplar jet hızıyla değişiyor.
Adını bilmediğiniz, mecburiyetten selam verdiğiniz insanlar kırk yıllık arkadaşınız gibi espriler yapıyor.
Gecenin ikisinde mesajlar göndermeye başlıyor.

Basit bir kar tatili haberi bile saatlerce tartışılıyor…
Sanırsın Milli Eğitim Bakanı da grupta!
Sistemin tüm sıkıntıları masaya yatırılıyor!
Ülke artık rakı masalarında değil, veli WhatsApp gruplarında kurtarılıyor…

Neyse ki tatil sezonu başladı.
Veli terörü de en azından ağustos ayına kadar rafa kalktı…