Son günlerde hava sıcaklıklarının da artmasıyla yurdun dört bir yanında çıkan yangınlarla mücadele sürüyor. Eskişehir, Karabük ve Bursa'daki yangınlar sonrası iktidar eleştiri konusu olurken AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada itfaiyecilik konusunda büyükşehir belediyelerini sorumlu tuttu.

51 İLDE AFAD DEVREYE GİRECEK

Erdoğan açıklamasında kritik bir noktaya da değindi. Erdoğan 30 büyükşehirin dışındaki 51 ilde ise AFAD'ı örgütleyeceklerini söyledi.

Erdoğan konuşmasında "4 bin 247 yangın ile mücadele ettik. 9 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz. 30 büyükşehirimiz var. İtfaiyecilik büyükşehirlerin işidir. Büyükşehirler birimlerini en ideal şekilde kurmak suretiyle bu işi üstlenecektir. 30 büyükşehir dışında 51 ilimiz var. 51 ilimizde de AFAD’ımızla bu işimizi örgütleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU İTFAİYE ERİ ALIMI ENGELLERİNE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Oysa ki geçtiğimiz yıl İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın İstanbul'da 2300 itfaiye eri alımı için engeller çıkardığı ortaya çıkmıştı.

İmamoğlu, durumun 'içler acısı' halini 'Milletimize şikayet ediyorum' diyerek şu sözlerle anlatmıştı:

AKP ile DEM Parti arasında gerilim büyüyor: ‘Bu dil hala kibirli’
AKP ile DEM Parti arasında gerilim büyüyor: ‘Bu dil hala kibirli’
İçeriği Görüntüle

"Yıllardır ve aylardır bu dünyanın Şehircilik Bakanlığı'nda 2300 kişinin bizim kurumumuza katılmasının engellenmesinin altında yatan anlamsız, mesnetsiz, komik, trajik durumun sebebi nedir? Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü dahi, ben dahi bunu telefonla söyledim; bir önceki bakana, ondan önceki bakana bunu defalarca ilettim. Anlamı nedir yani? Devletimizin bir kurumuna 2300 kişinin, itfaiye eri olarak katılımının engellenmesinin anlamı nedir, kavramı nedir? Altında yatan anlamsız tavır nedir? Milletimize, hatta her yöresinde afet olduğunda oraya koştuğunu bildikleri 86 milyon yurttaşımıza, bu 2300 itfaiye erinin alınmaması meselesini şikayet ediyorum. Bunun altına imza atmayan kim varsa..."