Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, terör örgütü PKK'nın feshi sürecini hedefleyen İmralı Süreci, TBMM’de kurulan komisyonun Öcalan ile görüşme hazırlıkları ve MHP’nin Öcalan için “umut hakkı”nı gündeme getirmesi üzerine sert açıklamalarda bulundu.
Özdağ, terör örgütü PKK’nın ise silah bırakmadığını ileri sürdü. Özdağ, sürecin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimiyle başladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Devlet Bahçeli'nin ön ayak olmasıyla Türkiye ikinci bölücü açılım sürecine sokuldu. "Bir al ver süreci ve ön şart olmayacak. PKK kendini fes edecek ve silah bırakacak" diyerek yola çıktılar. PKK silah bırakmadı. Fesih olmadı ama laik üniter ulus devletimizi fesih edecek gelişmelerin yaşandığını görüyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan Öcalan Komisyonu infaz yasası değişikliği yani örtülü af ve terörle müzakere yasasında yapılacak değişiklikleri görüştüğü 16. toplantıyı halkımıza kapattı. 17. toplantı da Türk halkına kapalı yapıldı.”
Özdağ, kapalı oturumlarda güvenlik sunumları yapıldığını, bunun devlet sırrı gerekçesiyle kamuoyuna açıklanmadığını hatırlatarak şöyle tepki gösterdi:
“Bu açıklamalar devlet sırrı diye halktan saklandı ama kime açıklandı? PKK'nın siyasi temsilcilerine açıklandı. Arkadaşlar, siz aklınızı mı kaçırdınız? Devlet yönetiminde böyle ciddiyetsizlik ve sorumsuzluk olur mu? Dünyada bunun hiç örneği var mı?”
Özdağ, terör örgütü PKK’nın sahada silahlı varlığını sürdürdüğünü şu sözlerle iddia etti:
“Gerçekleri dile getirelim. PKK silah bırakmadı. Evet. Bakın resmi bir Cumhurbaşkanlığı belgesiyle şimdi PKK'nın silah bırakmadığını size kanıtlayacağım. Ne diyor? Cumhurbaşkanlığının baş hukuk danışmanı Mehmet Uçum.”"Silah bırakma pratiklerinin genişletilerek ve geliştirilerek ilerletilmesi gerekiyor. Eğer PKK silah bırakmış olsaydı hala PKK'nın silah bırakma pratiklerinin geliştirilmesinden bahsedilebilir miydi? Demek ki PKK silah bırakmamıştır"
PKK'nın yapısal olarak da dağılmadığını ileri süren Özdağ, şunları kaydetti:
“Ve PKK kendisini gerçek anlamda da fes etmemiş, sonlandırmamıştır. Bütün örgütsel yapısı varlığını sürdürüyor. PKK'lıların büyük bir bölümü YPG'ye katıldılar. 2000 kadar PKK'lının Pejak'a katıldığını, İran'a geçtiğini biliyoruz. Örgütün genellikle üst düzey yöneticileri şu anda Talabani'nin kontrol ettiği bölgede Süleymaniye ve çevresindeler. Özetle PKK terör örgütü silahlı varlığını sürdürmeye devam ediyor.”
Özdağ, Bahçeli ve MHP yönetiminin terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan için Umut Hakkı üzerinden yeni bir siyasi hattın açılmak istendiğini iddia etti.
"ÖCALAN SERBEST KALACAK ANKARA'DA SİYASİ PARTİNİN BAŞINACA GEÇECEK"
Özdağ, terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan'ın serbest kalmasının ardından siyasi parti kurup başına geçeceğini öne sürdü. Özdağ, Cumhur İttifakı'nın bunun farkında olduğunu fakat Türk kamuoyuna kabul ettirmek için yol aradığını söyledi. Özdağ şöyle konuştu:
"Bahçeli en baştan beri Öcalan için bir Umut Hakkı çerçevesinde serbest kalması için adeta çırpınıyor. Ve dün Milliyet Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız Öcalan'ın umut hakkıyla serbest kalacağını tekrar açıkladı.
Serbest kalmakla kalmayacak. Yeni bir parti kurarak başına da geçecek. İstenilen bu. Bunu açıkladığımız zaman bazı basın yayın organlarında iktidarın tetikçileri Öcalan serbest kalmayacak doğru değil diyorlar.Hayır, Öcalan da serbest kalacak, Demirtaş da serbest kalacak. Öcalan İmralı'dan çıkacak, Ankara'ya gelecek. Ankara'da bir kuracağı siyasi partinin başına geçecek.
Bunların hepsinin planlaması yapılmış durumda. Mesele sadece Türk halkına nasıl anlatacakları, halkı buna nasıl alıştıracakları üzerine kurulu."
"NE FAYDASI VAR BUNU CEVAPLANDIRIN"
Komisyon üyelerinin İmralı’ya gitmesinin “sembolik mağlubiyet” anlamına geleceğini savunan Özdağ, milletvekillerine şu çağrıyı yaptı:
“Bir teröristin ayağına giden adam olarak tarihe geçmeyin. Çocuklarınıza ve torunlarınıza böyle bir miras bırakmayın. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki komisyon üyesi milletvekilinin İmralı'da Öcalan'ın ayağına gitmesinin bahsettikleri bu çözüm süreciyle ne faydası var? Bu soru da cevaplandırılmalı.”
"KENYA'NIN İNTİKAMI ALINACAK"
Özdağ, bu ısrarın gerekçesi hakkında şöyle bir iddia ortaya attı:
“Cevap hiçbir şey. Peki, neden bu ısrar? Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin Öcalan'ın ayağına gitmesi, Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp getirilmesinin intikamı Türkiye'nin sembolik mağlubiyeti olarak sunulacak dünyaya.”
Özdağ, sürecin Türkiye’yi "gevşek federatif bir yapı"ya sürüklemek istediğini öne sürerek, dış gelişmelerle birlikte okuduğunu söyledi.





