Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin 2026 programında, daha uzun süre çalışanların daha yüksek emekli maaşı almasının hedeflendiğini belirtti.

İsa Karakaş'ın yazısı şöyle:

SGK emeklilik sistemi, yıllardır "Çok çalışanın cezalandırıldığı" eleştirileriyle boğuşuyor.

Erken emeklilik dalgası prim gelirlerini eritiyor, merkezî bütçeye ilave yük getiriyor.

Tam da bu noktada Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi 2026 programı umut ışığı yakıyor: Daha fazla çalışana, daha yüksek emekli maaşı!

Ülkemizde emeklilik hayali, birçok çalışan için "ne kadar az çalışsam o kadar iyi" tuzağına dönüşmüş durumda. Keza kısmi şartlarla emekli olanlarla normal emeklilik şartlarıyla emekli olanlara aynı maaş ödenmektedir. Örneğin 3600 gün primle emekli olanlarla asgari ücretten 9000 gün primle emekli olan esnafa kök maaş uygulamasıyla aynı maaş ödenmektedir.

TÜİK milyonlarca çalışan ve emeklinin beklediği rakamları açıkladı! İşte ekim ayı enflasyon verileri...
TÜİK milyonlarca çalışan ve emeklinin beklediği rakamları açıkladı! İşte ekim ayı enflasyon verileri...
İçeriği Görüntüle

Özellikle 9000 gün prim ödeyerek emekli olan Bağ-Kur’lu vatandaşlar bu duruma feryat ediyor: "Az primle emekli olanla, ömür boyu didinen aynı maaşı mı alacak?"

Bu adaletsizlik, SGK'yı prim kaybı ve erken ödemelerle köşeye sıkıştırıyor.

Ancak, 2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda müjde tadında ferahlatıcı bu hedef heyecan uyandırdı. Bu hedef gerçekleşirse emeklilik sistemi, insanları uzun süre işbaşında tutacak ve bütçeyi sarsmayacak şekilde baştan aşağı yenilenecek.

Resmî Gazete'de yer alan bu plan, "uzun soluklu çalışanlara yüksek maaş" vaadiyle milyonları heyecanlandırıyor. Program, reform yol haritasını net çiziyor: İstihdamı teşvik eden yeni kurallar belirlenecek, çalışmalar hız kazanacak. Sonuç? Yıllarca ter dökenler, emeklilikte hak ettiği meyveyi toplayacak. Erken kaçışlar bitecek, sistem nefes alacak…

NEDEN HERKES SGK GEMİSİNİ ERKEN TERK EDİYOR?

Mevcut SGK emeklilik sisteminin kuralları, âdeta ters tepecek bir tuzak gibi işliyor. Asgari ücretle veya düşük primle bildirilen çalışanlar, ne kadar fazla çalışırsa çalışsın, emekli maaşı yerine fatura gibi azalma yaşıyor. Yaş şartı dolanlar, panikle "Tamam, yeter!" deyip ya kayıt dışına kayıyor ya da hemen emekli sandalyelerine çöküyor.

Âdeta akıl tutulması var. Çok çalışan uzun süreli prim ödeyen cezalandırılıyor.

Nasıl mı? Hafızamızı tazeleyelim. Çok da uzağa gitmeyelim.

Geçen sene yani 2024 yılında emekli olmanın 2025 yılında emekli olmaya göre yaklaşık %30’a varan bir avantaj sağlaması nedeniyle çok sayıda çalışan sistemi terk etmedi mi?

Çok sayıda çalışan hayatının en verimli döneminde özellikle kamu işçileri bu büyük fark nedeniyle istemeye istemeye, sızlana sızlana emekli olmak zorunda kalmadı mı?

Geçen yılki kadar yüksek bir oran olmasa da bu sene de emekli olanlar seneye emekli olacak olanlara göre daha avantajlı olacaktır. Hakikaten bu kabul edilemez bir durumdur.

SGK istatistikleri alarm zillerini çalıyor! Emekli sayısı gittikçe katlanmakta. Sistemden kaçışlar daha da hızlanmaktadır. Üstüne, son yıllarda bir de "kök maaş" tuzağı eklendi: Prim gününe bakmadan, asgari ücret ve düşük ücretten prim yatıranlara herkesi aynı kefeye koyarak en düşük emeklilikte eşitleyeyim derken bu da adaleti yerle bir edip, kaçışları körüklüyor. Girişler azalırken çıkışlar coşuyor, doğumlar da düşüyor. SGK'nın aktüeryal dengesi maalesef alarm veriyor.

HESAP KİTAP ORTADA: EN ÇOK SGK KAZANÇLI ÇIKACAK!

Emekli maaşı formülü basit görünüyor: Genel olarak ortalama kazanç çarpı "aylık bağlama oranı" (ABO). Ama işin aslı? 1999 ve 2008 reformlarından beri ABO'ların defalarca kısılması. Dolayısıyla 3 dönemli hesaplamada çalışmaları bulunan sigortalıların düşük kazançlar üzerinden çalışmak, çoğu zaman maaşı eritmek anlamına gelmektedir.

Hâl böyle olunca bu durumda başta EYT’liler olmak üzere emekliliği gelen tüm sigortalılar yukarıda açıkladığımız faktörler de ilave edildiğinde gözü kapalı hiç düşünmeden sistemden kaçmaktadır. En çok etkilenen EYT’liler sistemden gözü kapalı çıkış yapmaktadır.

Belirtilen durum hem SGK’nın hem de çalışanın zararına neden olmaktadır. Zira bu durumda SGK her ay alacağı primden mahrum olduğu gibi emeklilik maaşı ödemesi de yapmak zorunda kalmaktadır.

Oysaki bu durum tersine çevrilmiş olsa emekliliği gelenler bile çalıştıkça emekli aylıkları artacağından sistemde daha uzun süre kalacaklardır.

Sigortalılarının çalıştıkça yüksek emekli maaşı alması yönünde yasal bir düzenleme yapılması milyonlarca çalışanın en büyük beklentisi hâline gelmiştir.

YENİ SİSTEM GELİYOR: ÇOK ÇALIŞANA EKSTRA ABO

2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı çerçevesinde; aylık bağlama sistemi, uzun istihdamı teşvik edecek şekilde yeniden tasarlanıyor; hakkaniyet ve aktüeryal denge için parametreler gözden geçiriliyor.

2026 programı, yukarıda açıkladığımız vahim tabloyu tersine çevirebilir: ABO'lar, uzun istihdamı ödüllendirecek şekilde revize edilecek. Bu da iki şekilde olabilir.

SGK sisteminden gelen uzman olarak yazılarımda kitaplarımda sürekli altınını çizdiğim 2 aşamalı çözüm yoluna gidilebilir.

İki Taban Maaş Uygulaması: Kısmi emeklilik (yaş haddi) ile tam emeklilik için ayrı tabanlar. Her bir grup için ödedikleri primlere göre ayrı ayrı tabanların oluşturulması. Dolayısıyla erken ayrılanlara düşük, uzun kalanlara yüksek maaş verilmesi

Kıdem Bazlı Bonuslar: 20-25 yıldan sonra her ekstra yıl için ABO'da ilave yüzde artışı. "Biraz daha dayanayım" diyecek çalışanlar çoğalacak.

Aktif/pasif oranı faciası da cabası: 2022'de 2.00'ken, EYT'yle 2023'te 1.66'ya, 2024'te 1.61'e çakıldı

Bu reform, oranı düzeltecek, "Maaşım azalır mı?" korkusunu silecek.

KAZAN-KAZAN FORMÜLÜ

SGK sistemi sürdürülebilir hâle gelecek. Çalışanlar emeklilikte rahat bir nefes alacak. Zira erken çıkışlar durursa, sistemde kalanlardan SGK primleri almaya devam edecek sigortalıların emekli olmalarını ertelemeleri nedeniyle maaş ödemesi de yapmayacak. Dolayısıyla SGK çifte kazanç elde edecek.

Çalışanlar da sabırla sistemde ne kadar uzun süre kalırlarsa emeklilikte daha yüksek maaşla rahat bir nefes alacak.

Lafın özü öngörülen hedef uygulamaya konursa prim ödeyen milyonlarca sigortalı, nihayetinde ödüllendirilmiş olacaktır. Bu, sadece bir düzenleme değil; emeklilikte adaletin tesis edilmesi anlamına gelecektir. Umarız 2026'yılı emeklilikte adalet yılı olarak hafızalara kazınır.