DEM Parti Çözüm Komisyonu Üyesi Saruhan Oluç: Sayın Bahçeli 1 Ekim’de elimizi sıktığında herkes titredi. Ne oldu? Sürecin başarıya ulaşması için zihniyet değişikliği gerekiyor. Komisyon’un Sayın Öcalan ile görüşmesi sürecin başarıya ulaşması için gerekli. Komisyon sürecin baş aktörüyle konuşmayacak da ne yapacak?

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Herkes çözüm için sorumluluk almalı. Herkes eski ezberleriyle davranırsa sorun çözülmez. “Bu iktidarla çözüm olmaz” diyorlar. Böyle mi bakacağız, yoksa savaş dursun diye mi bakacağız? Bir gizli ajandamız yok.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ile TBMM’deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, İstanbul’da bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Toplantının konusu, “barış gazeteciliği ve barış dili”ydi. Gazeteciler sordu, Ayşegül Doğan ve Saruhan Oluç yanıtladı.

Saruhan Oluç’un anlattıklarından satır başları şöyle:

“KOMİSYON SAYIN ÖCALAN İLE KONUŞMALI”

"Resmi olarak komisyon gündemine getirmedik ama komisyonun Sayın Öcalan’ı dinlemesi gerektiğini tüm partilerle konuştuk. Numan Bey ile de konuştuk. Herkes bundan haberdar. Herkes biliyor bu talebimizi. Sürecin sağlıklı ilerlemesi ve başarıya ulaşması için bu gerekli. Bu sürecin baş aktörüyle komisyon konuşmayacak da ne yapacak? Hiçbir parti kökten karşı çıkış göstermedi."

“EZBERLERİN BOZULMASI GEREKİYOR”

"Herkes titresin. Başka türlü barış gelmeyecek. Herkesin ezberlerini bozması gerekiyor. Sayın Bahçeli bizim elimizi sıktığında (1 Ekim’de Bahçeli’nin Tuncer Bakırhan’ın elini sıkmasını kastediyor) herkes titredi. Biz, Sayın Bahçeli, “Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun” dediğinde bir toplantıdaydık. Arkadaşımız gelip “Bahçeli böyle diyor” dediğinde ilk tepkim şu oldu: “Ciddi bir toplantıdayız, şakanın sırası değil” dedim. Arkadaş da,”açın televizyonu izleyin, şu anda onu anlatıyor” dedi. Evet herkes titresin. Bu açıdan toplumun çok daha ileride olduğunu düşünüyorum. Bizi MHP’liler dinliyor. Ama muhalefet tarafında görünen kimi yayın organlarına kendimizi anlatamıyoruz. Anlama çabası bile göstermiyorlar."

“HABUR SENDROMU YARATMAK İSTEYENLER VAR”

"Habur sendromu yaratmak isteyenler var. Biz de iktidar da bunun farkındayız. Biz böyle bir sendromun tekrarlamaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu kez Komisyon’un varlığı bile Meclis’in siyasal alana dair inisiyatif aldığını gösteriyor. Bu çok önemli. İlk kez oluyor bu."

“SİLAHI BIRAKANLAR NASIL ENTEGRE OLACAK?”

"Kiminin geçiş, bizim ise demokratik entegrasyon dediğimiz yasaların çıkarılması gerekiyor. Silahı bırakanlar hayata nasıl entegre olacaklar? 11 Temmuz’da silahları yakıp yerlerine döndüler. Bu yasalar çıkarılmış olsaydı Kandil’den bizimle birlikte geleceklerdi. Bu insanların bundan sonra nasıl yaşayacaklarına dair yasalara, Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve infaz yasasında düzenlemelere ihtiyaç var. Kimileri “özel bir yasaya ihtiyaç var” diyor. Onun üzerinden her şeyi konuşalım deniliyor. “Kendisini feshetmiş örgüt” üyeleri için özel bir yasa yapalım diyenler var. Meclis komisyonu yasa yapmayacak. Ama bu yönde düzenleme önerilerinde bulunacak. Komisyon hangi maddede nasıl bir değişiklik yapılması gerektiğini yazmayacak. Bunu, Meclis’in ilgili ihtisas komisyonları yapacak."

“AF TARTIŞMASI YOK”

"Af çerçevesinde bir tartışma yapılmıyor. Ama infaz yasasında ciddi eşitsizlikler var. Kimi cezalarda yüzde 50 infaz var, kimilerinde dörtte üç ya da üçte iki. Bu ciddi bir eşitsizlik. Bu eşitsizliği gidermenin herkese faydası olacak. Bir şeyleri gizleme yaklaşımımız yok. Sürece zarar vermemek için her şey üzerinde hassasiyet gösteriyoruz."

“BARIŞ İÇİN ZİHNİYET DEĞİŞİMİ GEREKİYOR”

"AKP’nin yıllardır zulmünü çekiyoruz. Fakat konjonktür bazı adımların atılma ihtiyacını ortaya çıkardı. Biz de buna uygun adımları, elimizden geldiğince atıyoruz. İktidara da güven artırıcı adımların atılması gerektiğini söylüyoruz. Bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Biz kendi milletvekillerimize de dillerini değiştirmeleri gerektiğini söylüyoruz. Ama zihniyet değişimi her kesim için gerekli ve zorunlu. Bu zihniyet değişiminin öncülüğünü yapacak olan Sayın Öcalan’dır. Gazetecilerin, kanaat önderlerinin İmralı’ya gidip Sayın Öcalan ile konuşması gerekiyor ki, zihniyet değişiminin önü açılabilsin."

“ESKİ EZBERLERLE SORUN ÇÖZÜLMEZ”

Saruhan Oluç’tan sonra söz alan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise, medyanın dili ve yaklaşımı üzerine değerlendirmeler yaptı. “Barış için herkesin sorumluluk alması gerektiğini” belirten Doğan, iktidar karşısında görünen kimi medya organları ve gazetecilerin “barış karşıtı negatif dili”ni eleştirdi. Doğan özetle şunları söyledi:

"Herkes çözüm için, barış için sorumluluk almalı. Herkes eski ezberleriyle davranırsa sorun çözülmez. “Kürtlerin şu hassasiyeti var, Türklerin şu hassasiyeti var” denilerek kimi adımlar atılmazsa sorun çözülmez. Herkes üzerine düşeni yapsın, görecekseniz aslında ne kadar çok ortak yanımız var. “Öcalan videosu yayınlandığında kıyamet kopar” denildi. Koptu mu? İmrali’ya gidip Sayın Öcalan ile röportaj yapmak isteyenler başvuruda bulunuyor. Hep aynı isimler. Oysa herkes sorumluluk almalı."

“SÜREÇ ŞEFFAF DEĞİL DENİLİYOR AMA…”

Bir “Barış Grubu” (1. Çözüm sürecinde dağdan inen PKK’lıları kastediyor) üyesi Gürsel Genç geldi, Meclis’te komisyonda konuştu. Yani eski bir gerilla geldi komisyona ama bu haber bile yapılmadı. “Komisyon ve süreç şeffaf değil” deniliyor. Ama bir gerillanın gelip Meclis’te konuşmasını görüp görmemek, bunu haber yapıp yapmamak bir siyasal yaklaşımdır.

“BU İKTİDARLAR ÇÖZÜM OLMAZ DİYORLAR…”

CHP lideri Özgür Özel açıklamıştı: Erdoğan’ın kaçtığı iddiayı bakın kim doğruladı
CHP lideri Özgür Özel açıklamıştı: Erdoğan’ın kaçtığı iddiayı bakın kim doğruladı
İçeriği Görüntüle

“Bu iktidarla çözüm olmaz” diyorlar. Böyle mi bakacağız, yoksa “savaş dursun” diye mi bakacağız? Bir gizli ajandamız yok. Bir pazarlığımız yok. Bir anayasa pazarlığımız yok. Anayasa konusu konuşulacaksa, bu şu anki komisyonun görevi değil, gündeminde de değil.