Arapkirli, iktidarın “aynı anda tüm düğmelere bastığını” belirterek, CHP’yi iç çatışmalara sürükleyip zayıflatma çabası içinde olduğunu söyledi. Yargının da bu süreçte bir araç haline geldiğini öne sürdü.
"İDDİANAME DEDİKODU DÜZEYİNDE"
Arapkirli, iddianamede yer alan ifadelerin ciddi kanıtlara değil, duyumlara dayandığını belirterek şunları söyledi:
“İddianamede çok konuşulan ‘iPhone’ dağıtımı ya da döviz bürosundan bozdurulan paralar gibi somut deliller yok. Tamamı ‘duyuldu, söylendi, anlatıldı’ gibi ifadelerle dolu.”
"DELEGE AYARTMAK SUÇ DEĞİL, SİYASETİN GERÇEĞİ"
Siyasette kurultayların her zaman etkili kulis faaliyetleriyle şekillendiğini vurgulayan Arapkirli, “Delege ayartmak” kavramının da siyasetin bir parçası olduğunu ifade etti. “Bu işin doğasında var. Sopa ya da silah hariç hiçbir yöntem suç teşkil etmez. Ahlaki tartışılır ama hukuki yaptırımı yok” dedi.
"YARGININ MÜDAHALESİ DEMOKRASİYE DARBEDİR"
Yargı yoluyla bir kurultayı iptal etmenin ancak kanuni koşullar sağlandığında mümkün olabileceğini hatırlatan Arapkirli, CHP Kurultayı’nın yasalar çerçevesinde tamamlandığını ve itiraz süresinin de hukuken sonuçlandığını söyledi:
“Bu mesele 1.5 yıl sonra gündeme taşınıyorsa, burada hukuki değil, siyasi bir amaç aranmalıdır. Yargı eliyle partileri dizayn etme çabası, demokrasinin açıkça inkârıdır.”
"İKTİDARIN BARUTU BİTMEK ÜZERE"
Arapkirli yazısını şu çarpıcı ifadelerle tamamladı:
“Yargıyı kullanarak siyasi rakibini bastırmak, puan kaybettirme amacı gütmek, güçsüz iktidarların başvurduğu bir yoldur. Bu girişim, artık ‘bir atımlık barutu kaldığını’ gösteriyor.”
"CHP İÇİNDEKİ SESSİZ DESTEKÇİLER DE SORUMLU"
Yazıda ayrıca CHP içerisinden bu hamleye sessiz kalan ya da zımni destek veren eski yöneticiler ve muhalif kanat da eleştirildi. Arapkirli, “Tarihe ayıplı bir sicille geçecekler” uyarısında bulundu.
Arapkirli'nin yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.