CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınmasına ilişkin olarak, "Belediyeye geldiler makamını aradılar. Her belediyede kasa olur. Sonra ‘Efendim Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde gizli kasaya ulaşıldı. İnternetten bulunmuş sahte görüntüyle sanki kasadan para çıkmış gibi servis yapıp algı oluşturuyorlar. Kasanın polis açma görüntülerinin videoları, bizim video ve fotoğraf kayıtlarımız, arama tutanağına göre kasadan çıkan şey; belediyenin mührü ile önceki dönem bilgisayar kayıtlarının bulunduğu hardisk. Bir lira para yok. Yazıklar olsun bu iftiracılara. Eğer Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin kasasından bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum, hodri meydan" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınması nedeniyle Gaziosmanpaşa Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir kumpasla karşı karşıya olduklarını söyledi. Özel şu ifadeleri kullandı:

"Gaziosmanpaşa’nın tüm siyasi görüşlerden, seçtiğinin arkasında duran, oyunun arkasında duran, genç belediye başkanının arkasında duran dürüst, namuslu, cesur ve güzel insanları hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bugün ilk değil, belli ki son da olmayacak. 213 gündür, yani Esenyurt Belediyemize, Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinden seçimle alamadıkları Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atamak için giriştikleri ilk kumpastan başlayarak, bugüne kadar belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, bürokratlarımıza ve İstanbul’un son altı yılda üç kez üst üste seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan kumpasın devamındayız, içindeyiz.

"Kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz"

"Hakan Başkan bilmediğimiz, bilmediğiniz biri değil. Hakan Başkan, Gaziosmanpaşa’nın evladı, partimizin geçmiş dönem İlçe Başkanı. Örgütümüzün talebi, sizlerin güveni, partimizin takdiriyle adaylaşan, ‘Haydi canım Gaziosmanpaşa’yı da CHP mi kazanacak?’ diye birilerinin küçümsediği, önemsemediği, burun kıvırdığı bir süreçte kendi emeğiyle, örgütümüzün gayretiyle, Gaziosmanpaşa’nın takdiriyle seçimleri kazanmış. Seçim akşamı buna inanamayanların, bunu kabullenemeyenlerin daha o geceden başlayan itirazlarıyla kazandığımız seçimi elimizden almaya çalışmışlar. Bir mücadele ile Gaziosmanpaşa’nın oylarına, iradesine sahip çıkmışız. Mazbatamızı almışız, gelmişiz. O günden bugüne Hakan Başkan, belediye meclis çoğunluğumuzun olmaması zorluğu ile beraber… Zaten birçok hesabı, kitabı da hep bunun üzerine yapan hazımsız, kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz.

"Eğer kasadan bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum"

Bugün geldiğimiz noktada bu sabah Hakan Başkan’ı evinden aldılar. Evini iğneden ipliğe aradılar, herhangi bir şey yok. Belediyeye geldiler makamını aradılar, bir şey yok. Her belediyede kasa olur. Bunda da var. Sonra ‘Efendim Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde gizli kasaya ulaşıldı. Stok görüntü, internetten bulunmuş sahte görüntüyle sanki kasadan para çıkmış gibi servis yapıp algı oluşturuyorlar. Buradan ifade ediyorum ki kasanın polis açma görüntülerinin videoları, bizim video ve fotoğraf kayıtlarımız, arama tutanağına göre kasadan çıkan şey; belediyenin mührü ile önceki dönem bilgisayar kayıtlarının bulunduğu hardisk. Bir lira para yok. Yazıklar olsun bu iftiracılara. TRT Genel Müdürü’ne o görüntüleri; kasadan para çıkan görüntüleri yayınlayan bütün televizyonların genel müdürlerine, genel yayın yönetmenlerine, sahiplerine söylüyorum. Eğer Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin kasasından bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum, hodri meydan.

Erdoğan'ın adaylık sinyaline Dervişoğlu'ndan cevap: "Kendisine uzun ömürler dilerim ama..."
Erdoğan'ın adaylık sinyaline Dervişoğlu'ndan cevap: "Kendisine uzun ömürler dilerim ama..."
İçeriği Görüntüle

Sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı

Bir büyük yalanı daha bununla birlikte ifşa edelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun yakın koruması, şerefli Türk Polisi, geçmişin Emniyet Müdürü Mustafa Akın… Geçenlerde efendim yine ellerine ‘vileda’ sopasını almışlar televizyonda, ‘Bak’ diyor, ‘Hemen arkasında.’ Nerede duracak özel koruma, Koruma Müdürü? Onun da gözaltına alındığı gün dediler ki, ‘Yakın korumanın gizli kasası yayla evinde ele geçirildi.’ Yaylada 60 metrekare bir ev, bir kasa, kasanın içinden çıkan iki kutu mermi. Beylik silahına ait mermi. Orada da bir lira para yok. Ama bu iftiralarla, bu utanmazlarda bitmek tükenmek bilmeyen yalan var, utanmazlık var. Bugün buraya Düzce’den geldim. Antalya’ya gidecektim, döndüm buraya geldim. Sizinle sohbet etmeye, sizin sesinizi duymaya, duyurmaya, haklılık ve ahlak zeminini savunmaya. Çünkü tam sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı. Ama her gün bir gün önce söylediğini savunamaz haldeler.

"Önce kendi belediyelerine sor"

Bugün de kasanın içinden çıkmayan parayı gösterip, algı yaratmaya çalışıyorlar. Şimdi Aziz İhsan Aktaş diye biri. Bakın Gaziosmanpaşa’da Türkiye’nin en büyük benzin istasyonu, 76 pompalı benzin istasyonu biliyor musunuz? Bu benzin istasyonu yanına AVM yapmak ister. Bizden ruhsat ister, vermeyiz. İBB’den ruhsat ister, verilmez. Oraya onu yapabilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 5 Aralık 2024 gece yarısı bir önerge geldi. ‘Büyükşehirlerdeki ana arterler üzerindeki benzin istasyonlarının, civarındaki ruhsatı belediyeler değil, Çevre Bakanlığı verir’ diye. Bu önergenin adı ‘Yukarıdan geldi’ önergesidir. Bizim arkadaşlarımız soruyorlar, ‘Gecenin bu yarısı benzin istasyonu önergesinin bu kanunda işi ne?’ Onlar da diyor ki ‘Vallahi bilmiyoruz.’ ‘Gündüz yoktu ya’ diyor bizimkiler, ‘Yukarıdan geldi bu’ diyor. Aziz İhsan Aktaş’ın benzinliğin yanında hala inşaatı süren AVM’ye 5 Aralık gecesi kanun yoluyla ruhsatı veren siz, kanun çıkararak ruhsat verme yetkisini Çevre Bakanlığı’na alan siz... Bakan Murat Kurum bilmeden, Cumhurbaşkanı bilmeden Meclis’e gece yarısı kanun falan gelmez. O orada duracak, Aziz İhsan Aktaş, belediyenin geçmiş işlerini yapmış olan, belediyenin müteahhidi, yalancı şahitlik yapınca… 150 gündür içeride, konuş, konuş, konuş. Ona iftira et, buna iftira et. Onun sözleriyle beşinci, altıncı dalga operasyon. Yargıtay’ın işini o yapar, Türk Hava Yolları’nı yapar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yapar, Devlet Hava Meydanları, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, Trabzon Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, İstanbul Bahçelievler, Elazığ Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Isparta Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, farklı illerde 20’ye yakın kamu hastanesi. Hepsini bu adam yapacak, bu belediye başkanlarına bir şey yok. Ama İstanbul’da Beşiktaş’a, Avcılar’a bu adamın kendi gidip de aldığı ihalesinden hesap soracaksın öyle mi? Önce bu kendi belediyelerine sor, sonra gel konuşalım.

"Ucu en azından Murat Kurum'a çıkıyor"

İstanbul Bahçelievler, daha geçtiğimiz aylarda 843 milyon liralık iki ihaleyi bir yapıp, Aziz İhsan Aktaş’a iş vermişler. Ona soru soran yok. Ama efendim Aziz İhsan Aktaş demiş ki, bakın. ‘Buradan para aldım’ demiyor, ‘Para verdim’ demiyor. Diyor ki ‘Efendim ben o belediyenin seçiminde, yardımcı oldum ilçe başkanlığına’ diyor. Bakın Soma’daki bütün madenler, Soma AK Parti’ye ve Türkiye Manisa’daki AK Parti’ye çalışır yetmez, ana kampanyaya para yollarlar. Aliağa’da dünya petrol gelir, MHP’nin kampanyasını finanse eder. Burada somut hiçbir şey yok, elde bir tane kırık dökük Megane araba dışında ilçede bir şey yok, siz biliyorsunuz. Tırnaklarınızla kazıyorsunuz seçimde, akşama bu gençlere bir çorba içirecek para yok ilçede. Namussuzlar bize hakaret ediyor. O yüzden Tayyip Bey aklınızı başınıza alın. 5 Aralık gecesi sizin lakabıyla ‘Topal’ dediğiniz Aziz İhsan Aktaş’ın isteği için özel kanun getiren bu partiyi, bugün değilse yarın bu yargının elinden alamazsınız. Ucu nereye çıkıyor? En azından Murat Kurum’a çıkıyor. Sizin haberiniz olmadan bu işler olmuyor. Bütün gün TRT’de boş kasadan ‘Para çıktı’ diye yalan yazıyorsunuz, sonra da ‘Müslümanım’ değil mi? ‘Kul hakkı yemem’ değil mi? Bundan ileri kul hakkı mı var?”

Kasasından belediyenin mühründen gayrı bir şey çıkmayan, bir liralık yolsuzluğu olmayan bu belediyeye, sırf alamadın diye, belediye meclis çoğunluğu bende diye takla atmaya kalkarsan, iki elimiz yakanızda. Bu yapılan işler yaramaz. Altı yıl önce Ekrem Başkan’ın helal oylarını ‘çaldı’ deyip seçimi tekrarlattınız ve 806 bin fark yediniz. 5 yıl iftira attınız, bir milyon fark yediniz. Millet ne derse o olur. Millete kafa tutanın sonu berbat olur. Darbecilere direniyoruz."

"İKTİDAR'DA BULUŞACAĞIZ"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediyesi'ne yaptığı ziyaretinden ardından Avcılar Belediyesi'ne geçti. Burada yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri, başta Ekrem Başkanımızı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi hedef alan ama hattı zatında, esas olarak bugünün iktidarının yarının iktidarına, bugünün Cumhurbaşkanı’nın yarının Cumhurbaşkanı’na darbe girişiminden bağımsız değildir. Bugün ne yaşıyorsak Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan sonraki Cumhurbaşkanı’na yaptığı darbe girişiminin içindedir, tam ortasındadır” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykar'nın gözaltına alınması nedeniyle Avcılar Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

"Avcılar’ın güzel insanları, mert insanları, iyi insanları, hepiniz hoş geldiniz. Bugün yaşadığımız mesele 213 gündür süren ve Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri, başta Ekrem Başkanımızı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi hedef alan ama hattı zatında, esas olarak bugünün iktidarının yarının iktidarına, bugünün Cumhurbaşkanı’nın yarının Cumhurbaşkanı’na darbe girişiminden bağımsız değildir. Bugün ne yaşıyorsak Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan sonraki Cumhurbaşkanı’na yaptığı darbe girişiminin içindedir, tam ortasındadır

"Korkutarak hem iktidarını südürecek hem bu yoksulluk sürecek"

Gençler, o hale düştüler ki bundan bile besleniyorlar. Bizim dönemimizde birilerinin halka hesap vereceği doğru. Hırsızlar, uğursuzlar, darbeciler bu millete zulmedenler, bu işlerin içinde olanlar hesap verecek. AK Parti’nin 12 milyon üyesi var. Kimi sosyal yardım almak için, kimi iş başvurusunda, kimi torunu polis olacak diye, kimi çocuğu mülakata girecek diye, kimi geçmişte inanıp da kimi bilmeden kimlik kartını vermiş, AK Parti’ye üye olmuş. Bunları duyup diyorlar ki, ‘Bakın CHP’liler geliyor. Gelince hepinizden hesap soracak.’ Buradan; Avcılar’dan bütün AK Partililere sesleniyorum. Haram yemeyen, kul hakkı yemeyen, rüşvete karışmayan, bu kötülüklerin içinde olmayan kimseyle işimiz yok. Hepiniz başımızın tacısınız. Hem bu AK Parti döneminde teyzem 14 bin 500 lirayla emekli maaşıyla geçinmeye çalışacak, asgari ücretli 22 bin liraya uğraşacak, bu kadar küslükler yaşanacak. Onu bilerek, bilmeyerek geçmişte AK Parti’ye üye olmuş diye korkutup kendi iktidarını sürdürecek. Onun da yoksulluğu devam edecek. AK Partili teyzemi de yoksulluktan Cumhuriyet Halk Partisi kurtaracak. Burada gençlik kollarından çok sayıda arkadaşım var. Utku Caner Çaykara, Cumhuriyet Halk Partisi’ne 18 yaşında üye olmuş, gençlik kollarında bu partinin afişini asarak, broşürünü dağıtarak, gece - gündüz seçimlerde koşturarak bu partide yetişmiş, Makina Mühendisi, işinin sahibi, çalışkan, dürüst, gençlik kolları MYK üyeliği yapmış ve Avcılar’ın tercihiyle, Avcılar’ın desteği ile genç yaşında bu göreve gelmiş, benim şahsen kefil olduğum, zaten nikahında da şahit olup kefalet koyduğum, son derece dürüst, çalışkan, genç bir kardeşimdir. Sonuna kadar arkasındayız.”

"'Seçim yardımı yaptık diye leke sürmeye çalışıyorlar"

Gaziosmanpaşa’dan geliyorum. Gaziosmanpaşa’da gün boyunca ‘Başkan’ın odasından kasa çıktı’ deyip, kasadan para alma görüntüleri; gerçek görüntü poliste, gerçek görüntü elimizde, kasadan belediyenin mührü çıkmış, bir lira para çıkmamış. ‘Ekrem Başkan’ın Koruması Mustafa Akın’ın yayla evinden kasa çıktı’ diye, kasadan para alma görüntüleri TRT’de, yandaş basında, merkez medyada. Emekli Polis Memuru kasasından iki kutu mermi çıkmış. Yaylaya gidince silahıyla çocuklar oynamasın diye silahını koyacak kadar küçük kasa. Bir lira para yok. Ama ‘Kasa bulundu’ diye yalan yapıyorlar. Gerçekler tutanaklarda var. Buraya gelince, Utku Caner Çaykara’ya ne suçlaması yapıyorlar biliyor musunuz? Ne ihale, ne para, ne rüşvet. Zaten bunları söyledikleri yerde de hepsi iftira. Ama burada ‘Efendim Utku Başkan, belediye başkan adayıyken CHP İlçe Başkanlığı’na seçim için yardımda bulundum’ demiş birisi. Bu AK Parti, Manisa Soma’nın madeninden tut, bütün şirketlerden seçim yardımı alır. Bu MHP, Aliağa’daki petrol şirketlerinden bütün kampanyayı fonlatır. Seçim zamanlarında tüm siyasi partiler kaynak bulmak için komiteler kurar, yollara çıkar. Bu kişinin buraya katkı yaptığının da bilgisi, belgesi yok ama düşünün ki ‘Seçim yardımı yaptık’ diye buradan gencecik belediye başkanımızın tertemiz alnına leke sürmeye çalışıyorlar. Bu bahsettikleri kişi Yargıtay’ın bütün ihalelerini almış, Türk Hava Yolları’nı almış, Devlet Hava Meydanları’nı almış, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ni almış. İstanbul’da Bahçelievler başta olmak üzere, Elazığ Belediyesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Isparta Belediyesi, Uludağ Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, 20’ye yakın şehirdeki devlet hastanesi, kamu hastanelerinin ihaleleri bunda. Bir AK Partiliye soru soran yok.

'Çünkü para almamış ki rüşvet versin"

“Burada işler ihalesi yok seçimden sonra. Önü alınmış, parası yok. Buradan en ufak bir irtibatı olmamış. Ama gelmiş. ‘Efendim bir iftira at.’ Diyemiyor, ‘Rüşvet verdim.’ Çünkü para almamış ki rüşvet versin. Diyemiyor bir şey. Haydi at bir yalan, ‘Ben bunu seçim kampanyasına yardımda bulundum’ diyor. Tayyip Erdoğan, bak eğer seçim kampanyasına yardım suçuyla Silivri’ye belediye başkanı koyacaksan, ki burada o da yok. Dışarıda bir tane AK Partili belediye başkanı kalmaz, hesabını kitabını ona göre yap. Bir düşün, bir düşün ya. AK Partili belediye başkanları bir elinizi vicdanınıza koyun ya. 30 yaşında gencecik belediye başkanına bu lafı söyleyip de içeri koyuyor. Dönüyorlar, gidiyorlar şirketlere, belediye başkanlarının yakınlarının şirketlerine bile, ihaleye giren bütün şirketlere, girip de alana, almayana el koyuyor. Bu yolu açtığınız iyi oldu. Ben de düşünüyordum. ‘Biz gelince bu 40 Haramiler’e, bu Beşli Çete’ye ne yapacağız?’ diye. Herkes aklını başına alsın. Bu hukuk dışı yolları açarsanız, bu yoldan neler gelir, neler gider.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hükümete geldiğimizde, hukukunun içinde kalmayı, intikamcılık yapmamayı benimsemişiz. Gençler ‘AK Parti’den hesap soracağız’ diyor, düzeltiyoruz. ‘Hepsinden değil’ diye. Varsa usulsüzlük yapan, yolsuzluk yapan, ondan diye. Siz hiçbir şey bulamadınız mı, kasasından mühür çıkan yere ‘rüşvet kasası’ diyorsunuz. Hiçbir şey bulamadınız mı, ‘Seçiminde yardım toplamış’ diyorsunuz. O yüzden buradan seçimi kazanınca iyi, kaybedince ‘Demokrasi tramvayından indim.’ Bak Erdoğan, buradan uyarıyorum. Sen yıllar önce söyledin, ‘Demokrasi tramvaydır. İşimize geldiğinde bindik, işimize gelmediğinde iniyoruz’ diyorsun. Biz o tramvayın ne içindeyiz, ne dışındayız. Ne başındayız, ne sonundayız. Biz demokrasi tramvayının raylarını döşemişiz bu memlekete, raylarını.

“Bu ülke demokrasiye sahip çıkacak"

Avcılar’da AK Parti var mı gençler? Bunların gençlik kolları var mı? Var. Adı ne? AK Gençlik. Bu gençliğe, CHP Gençlik Kollarının önünde, Avcılar AK Gençliğe, İstanbul AK Gençliğe, Türkiye AK Gençliğe sesleniyorum. Sizin reisiniz, sizin başkanınız, cumhurbaşkanınız. Yıllardır mücadele ediyoruz. Hani diyor ya ‘Ben iyi bir futbolcuydum’ diyor. Geldin, yıllarca birlikte müsabaka yaptık. 23 sene boyunca maçı kazandın, her şey iyiydi. 31 Mart‘ta Cumhuriyet Halk Partisi genç ekibiyle, genç adaylarıyla, Ekrem Başkan’ın kaptanlığında İstanbul’da ve bütün Türkiye’de sahada seni yendi. Kazandığında gayet iyiydi. Kaybetti, ne yapıyor? Topu almış koltuğunun altına ‘Oynamayacağız. Artık oynatmam. Keseceğim bu topu’ deyip eve gidiyor. AK Gençlik, deyin ki ona ‘Dede, dede ne yapıyorsun? Hepimizi mahcup ediyorsun. Biz kazanınca iyiydi ya onlar kazandı diye oyunbozanlık yapıyoruz. Niye çirkef yapıyoruz, niye çamura yatıyoruz? Ver topu, sen git evde otur dede. Biz maça çıkacağız.’ AK Gençlik, maça çıkarsan belki bir maç kaybedersin, belki iki maç kaybedersin. Belki bizim gibi 20 yıl kazanamazsın Ama onurunu kaybetmezsin, onurunu. Maçı kazanınca ‘Futbol ne güzel. Bizim takım şampiyon.’ Kaybedince ‘Topu keselim, maçı bitirelim, tramvaydan inelim.’ Yok öyle yağma. Bu memleketi kuranlar ve sen işine geldiğinde sandıkla gel, işine gelmeyince sandığı al götür diye bu ülkeyi kurmadılar. Bu millet sandığa, seçime, seçilmişe, seçtiği belediye başkanına, kendi iradesine sonuna kadar sahip çıkacak. Bu ülke demokrasiye sahip çıkacak. Bu ülke iradesine sahip çıkacak.

"İktidarda buluşacağız"

Avcılar’ın güzel insanları, dün planımızı yaparken bugün sabah Düzce’de mitingimizi yapıp Kadriye Kasapoğlu’nun, Ekrem Başkanımızın Özel Kalemi Kadriye Hanım’ın memleketinde mitingi yapıp, sonra Antalya’ya gidecektik. Sabah hepimizi üzen bu haberle uyandık, Düzce’den sonra buraya geldik. Önce Gaziosmanpaşa’da şimdi sizlerle, birazdan Büyükçekmece’de onlar nerede saldırıyorsa, onlar nerede iftira ediyorlarsa, onlar nerede güç kullanıyorlarsa, bu saldırılara karşı direnmeye, cesaret göstermeye ve sizlerle birlikte bu darbeye direnmeye devam edeceğiz. Partinin Genel Başkanı olarak şimdi buradan, Avcılar’dan Büyükçekmece’ye, oradan Antalya’ya doğru gidiyorum. Ama burayı, bu binayı ve Utku Başkan’ı sizlere emanet ediyorum. Emanete sahip çıkmaya var mısınız? Sonuna kadar mücadeleye var mısınız? Size güveniyorum, hepinizi seviyorum, hepinizi kucaklıyorum. İktidarda buluşacağız, iktidarda buluşacağız."