15 Temmuz’un yıl dönümünde herkes nutuk atarken, gazeteci Adnan Bulut unutturulan soruları yeniden soruyor: FETÖ devleti adım adım ele geçirirken, kumpaslar kurarken, şerefli subaylar tasfiye edilirken siz neredeydiniz?

Bugün 15 Temmuz. Televizyonlar, radyolar, gazeteler hep bir ağızdan Fetullahçıları lanetliyor, “hakimiyet milletindir” nutukları atılıyor. Havuz medyasının herşeyolog yorumcularından biri bile çıkıp 15 Temmuz darbe girişimine gelen süreci sorgulamıyor.

(Herşeyolog diyorum çünkü aynı isimler bir gün deprem, bir gün pandemi, bir gün terör, bir gün uluslararası ilişkiler, bir gün savaş ve strateji konuşuyor. Gerçekten herşeyologlar kendileri.)

Konumuza dönelim.

Bu Fetullahçı alçaklar devlet aygıtının kumanda merkezlerine çökerken siz neredeydiniz?

Harp okullarında Atatürkçü öğrenciler baskıyla öğütülüp kaçmaya zorlanırken neredeydiniz?

Subaylar arasında Fetullahçı olmayanlar pasifize edilirken, istifaya zorlanırken, intihara sürüklenirken neredeydiniz?

Balyoz ve Ergenekon kumpaslarıyla Türk ordusunun şerefli subayları orak gibi biçilirken neredeydiniz?

Özden Örnek’in MİLGEM projesi FETÖ’cüler tarafından sabote edilirken neredeydiniz?

Ülkenin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ cezaevinde çürürken neredeydiniz?

Ali Tatar kafasına sıkarken neredeydiniz?

Ülkenin namusu, haremi kozmik odaya girilirken neredeydiniz?

Emniyet teşkilatı FETÖ’cülerin eline geçerken neredeydiniz? Efsane müdür Adil Serdar Saçan 9 kez meslekten ihraç edilirken yoktunuz ortada. Kahrından kanser oldu, öldü Adil Müdür.

Zübeyir Kındıra, “Fetullah’ın copları” diye emniyetteki FETÖ’cü yapıya dikkat çektiği için başına gelmeyen kalmadı.

Hrant Dink, Zirve Yayınevi, Rahip Santaro cinayetleri FETÖ’cüler tarafından işlenip başkalarının üzerine atılırken de yoktunuz.

Ülkenin adli yapısına çökmüştü be alçak FETÖ’cüler. On binlerce hâkim ve savcıları vardı. Hiç sesiniz çıkmıyordu.

İş dünyasında FETÖ izni olmadan kimse ticaret yapamıyordu.

“Yetmez ama evetçi”, liberal solcular, ikinci cumhuriyetçiler de şimdi kafalarını kuma gömüyor. Hepiniz oradaydınız, hepiniz.

15 Temmuz alçak darbe girişimine bir günde mi geldik? Hep beraber el ele, kol kolaydınız. Beslediğiniz yılan döndü hepimizi ısırdı. Elsiz, ayaksız bir yeşil yılan… Başı Türkiye’de, kuyruğu Amerika’daki bu yılanı besleyip büyüten bu ülkenin mazlum halkı değil herhalde.

Daha o kadar yazacak, söylenecek şey var ki! Ama siz mahcubiyet yerine zalimliği seçtiniz.

Anlatın herşeyologlar, anlatın. 15 Temmuz şehitlerinin kemiklerini sızlatın!