ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a 'meşruiyet vereceğiz' minvalindeki sözleri büyük tepki çekti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de ABD ve AKP iktidarına tepki gösterip Türkiye'de siyasilerin tek meşruiyet kaynağının halk olduğunu ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, meşruiyet tartışmalarına ilişkin sessizliğini bozdu. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"Yeni yasama yılının asılsız ve anlamsız meşruiyet tartışmalarının gölgesinde kalacak olması Cumhuriyet Halk Partisi’nin hapsolduğu kriz girdabının genişleyerek ilerlediğini göstermektedir.
Meşruiyeti sorgulanan Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 52 oyla seçilmiş ve göreve gelmiştir.
Bu seçimin sorgulanıp sulandırılma arayışı evvelemirde milletimize hakaret, devlete ve demokrasiye de başkaldırı teşebbüsüdür.
Cumhuriyet Halk Partisi skandal yanlıştan dönecek cesaret, dirayet ve erdemi bilavasıta sergilemek durumundadır.
Tam tersi bir ısrar ve inat bu partinin erimesini daha da hızlandıracaktır."
"TRUMP İCAZETLİ DARBE" SÖZLERİNE YANIT VERDİ
Bahçeli, CHP'nin yeni yasama yılında TBMM açılışına katılmama kararına da tepki gösterdi.
ahçeli, CHP'nin operasyonlara ilişkin, "Trump icazetli darbe" sözlerine de yanıt verdi. Bu iddiaya ilişkin, "siyasi aymazlık, daha ötesi demokrasiyi hiçe sayan totaliter ahlaksızlıktır" diyen Bahçeli, 'Siyasi pervasızlık' diyerek CHP'nin kararını şöyle eleştirdi:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Dönem 4. Yasama Yılı bugün özel gündemli oturumla açılacak, böylelikle komisyon ve genel kurul çalışmaları başlayacaktır.
Temennim ve beklentim milletimizin akut ihtiyaç ve talepleriyle ilgili yasal düzenlemelerin süratle yapılması, belirginleşen sorunların muhtevalı şekilde ve mutabakat zemininde ele alınarak çözüme kavuşturulmasıdır.
Sipariş gerginliklerle, sığ ve kısır söz düellolarıyla geçirilecek vakit yoktur.
Türk milletinin hadim ve haysiyetli bir siyaset anlayışına, ahlaki temele dayanan yapıcı ve sorumlu yasama faaliyetlerine layık olduğu asla unutulmamalıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi millet iradesinin tecelli mekanı, Milli Mücadele’nin tekmil, temin ve terakki merciidir.
Bu hususiyet ve hüviyetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet kuran, ordular idare eden, demokrasiye mana ve ruh veren muazzez ve müstesna bir niteliğe haiz ve havidir.
Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir.
Taşımış olduğu tarihi saygınlığa bağlılık ve riayet herkesin, bilhassa Meclis çatısı altında görev yapan muhterem milletvekillerinin ortak mesuliyet ve mükellefiyetidir.
Yapılan açıklamalar mucibince Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünkü açılış oturumuna, hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunacağı resepsiyona katılmayacağı anlaşılmaktadır.
CHP’nin bu gayri ahlaki siyasi tavır ve tercihi yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza saygısızlık değil; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihsel mehabet ve müktesebatına, aynı şekilde demokrasinin ilke ve esaslarıyla Türk milletinin iradesine kesif bir saldırıdır.
Bu vahim durum bir hakkın kullanımı değil, var olan milli ve demokratik hakların kundaklanmasıdır.
Nitekim yapılan fahiş yanlışlara bir yenisi daha eklenecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve kuruluş temellerine karşı olduğunu belgelemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı konuşmaya peşinen tahammülsüzlük, üstelik Trump icazetli darbe iddialarının bizzat CHP Genel Başkanı ağzıyla telaffuzu siyasi aymazlık, daha ötesi demokrasiyi hiçe sayan totaliter ahlaksızlıktır."