(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Bu kadar yüksek oranda denetime rağmen, Ekrem İmamoğlu hakkında bugüne kadar ciddi, somut ve yargıya taşınabilecek herhangi bir suç unsuru tespit edilememiştir. Ekrem İmamoğlu döneminde; Şeffaflık artırıldı. Denetim etkin hale getirildi. Önceki dönemlerin yolsuzlukları ortaya çıkarıldı" dedi.
Zeybek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında ortaya atılan bazı iddialara yanıt verdi. Zeybek, "Ekrem İmamoğlu’nun kamu kaynaklarını koruma mücadelesi belgelerle ortadadır Gerçek adalet, bu mücadeleyi görmezden gelmez, gelmemelidir..." diyerek iddiaları tek tek yanıtladı. Zeybek, paylaşımında iddiaları "Yalan" ve "Gerçek" olarak açıkladı.
Zeybek'in açıklamaları şu şekilde:
"YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde İBB’de büyük yolsuzluklar yapıldı, suç örgütü kuruldu."
GERÇEK: 2019'dan bu yana İBB, 1.528 kez denetime tabi tutuldu. Bu, 2014-2019 AKP dönemindeki 147 denetimin 10 katından fazla. Bu denetimler; İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve MASAK gibi kurumlardan oluşan ortak özel teftiş ekipleri tarafından yapıldı. Yapılan bu kapsamlı denetimlerin sonucunda olumsuz hiçbir tespit yapılmadı.
YALAN: "Ekrem İmamoğlu, yolsuzlukları örtbas etti, raporları gizledi."
GERÇEK: Ekrem İmamoğlu döneminde 112 yolsuzluk dosyası hazırlanarak Cumhuriyet Savcılıklarına, İçişleri Bakanlığı’na ve Sayıştay’a iletildi.
Bu dosyalarda toplamda yaklaşık 95 milyar TL’lik kamu zararı tespit edildi. Ancak bu dosyalardan 34’üne İçişleri Bakanlığı tarafından el konuldu, yani İBB’nin yürüttüğü yolsuzlukla mücadele süreçleri engellendi. Bu durum, Ekrem İmamoğlu’nun değil, denetimin önüne geçenlerin sorgulanması gerektiğini gösteriyor.YALAN: "Belediye başkanı olarak tüm ihalelerden ve işlemlerden Ekrem İmamoğlu sorumludur."
GERÇEK: Belediye başkanı, tüm işlemlere doğrudan müdahil değildir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre, her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Örneğin; Devlet Hava Meydanları ya da Gümrük İdaresi’nde yaşanan büyük yolsuzluklarda ilgili bakanlar tutuklanmamışken, Ekrem İmamoğlu gibi kurumun tepe yöneticisini tüm işlemlerden sorumlu tutmak hukuka ve teamüllere aykırıdır.
YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde belediye dijitalleşme ve şeffaflık açısından geriye gitmiştir."
GERÇEK: Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği andan itibaren dijitalleşmeyi yaygınlaştırdı: E-imza, e-yazışma, KEP sistemi gibi dijital araçlar belediye genelinde kullanılmaya başlandı. Önceki dönemde e-imzalı evrak oranı sadece yüzde 30’ken bu oran hızla artırıldı. Bu sayede hem şeffaflık sağlandı hem de yıllık yüzde 70 oranında posta gideri tasarrufu elde edildi. İmza Yetkileri Yönergesi ile işlemlerin kimin tarafından yapıldığı dijital izlerle takip edilebilir hale getirildi.
YALAN: "İBB’de denetim yapılmıyor, iç denetim etkisiz."
GERÇEK: 2015-2019 AKP döneminde İBB İç Denetim Birimi tarafından hiç denetim yapılmadı. Ekrem İmamoğlu döneminde iç denetim etkin hale getirildi: 2020-2024 arasında 92 denetim, 20 danışmanlık faaliyeti, 4 dönemsel gözden geçirme yapıldı. Teftiş Kurulu 112 suç duyurusunda bulundu, 146 dosya hazırladı.
YALAN: "İBB iştirakleri ve bağlı kurumlar denetimsiz kaldı."
GERÇEK: İBB iştirak şirketleri düzenli iç ve dış denetime tabi tutuldu. İSKİ ve İETT kendi iç denetim sistemlerine sahiptir. İştiraklerdeki 110 binden fazla işlem Teftiş Kurulu ve İç Denetim Birimi tarafından kontrol edilmiştir.
YALAN: "Ekrem İmamoğlu döneminde imar yolsuzlukları arttı."
GERÇEK: Tam tersine, Ekrem İmamoğlu döneminde AKP dönemine ait 130 imar projesinde 85 milyar dolarlık rant tespit edildi. Bu tutar, İstanbul’un yaklaşık 10 yıllık bütçesine denk düşmektedir. Ortaya çıkan bu veriler ilgili makamlara bildirilmiş, ancak yine önceki döneme dair hiçbir ciddi soruşturma başlatılmamıştır.
SONUÇ:
Bu kadar yüksek oranda denetime rağmen, Ekrem İmamoğlu hakkında bugüne kadar ciddi, somut ve yargıya taşınabilecek herhangi bir suç unsuru tespit edilememiştir. Ekrem İmamoğlu döneminde; Şeffaflık artırıldı. Denetim etkin hale getirildi. Önceki dönemlerin yolsuzlukları ortaya çıkarıldı. Her gün denetime rağmen, hakkında 'suç örgütü' kurmak gibi iddialar ortaya atmak siyasi manipülasyon izleniminden başka bir şey değildir, algıdır. Bugün kamuoyu nezdinde sorulması gereken soru şudur; Her gün denetlenen, 112 yolsuzluk dosyası hazırlayan, 85 milyar dolarlık rant düzenini ifşa eden bir belediye başkanını mı yargılamalıyız, yoksa geçmişte bu rantı yaratanları mı?"