Siyaset

CHP’li Günaydın’dan AKP’ye ders: Kumpas siyasetinden vazgeçin

TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ile AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta arasında "Yerel yönetimler" tartışması yaşandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Art arda gelen dış borçlanmalar belediye bütçesini de zora sokmuş, alınan borçlar hizmete dönüşmemiş maalesef heba edilmiştir. Son dönemde gerek İBB gerekse iştiraklerinde artan yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük, adam kayırma iddiaları her geçen gün artmaktadır" dedi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise "Otobüsler arıza yapmamışken bir otobüsü film setine çevirip orada arıza yapmış otobüs mizanseni çekerken iş üstünde yakalandınız, hiç mi utanmıyorsunuz? Açtığınız ve kapatmadığınız metro kuyularına insanlar düşüyor ve ölüyorlardı. Dolayısıyla bu kumpas siyasetinden vazgeçin" diye yanıt verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, TBMM Genel Kurulu'nda CHP yönetimindeki belediyelerin icraatlarını eleştirdi. Özellikle büyükşehirlerde yaşanan olumsuz gelişmelerin olduğunu belirten Usta, şunları söyledi:

"Naralar atan CHP yönetimindeki belediyelerle ilgili birkaç hususu gündeme getirmek istiyorum. Arıtma tesislerine temel atmama töreni yapmış, Marmara Denizi'ni tehdit eden müsilaj sorununu doğurmuşlardır. Aynı şekilde, İzmir gibi güzide turistik şehrimiz çöp dağlarının merkezi hâline gelmiştir. Açıkça denize dökülen kanalizasyonlarla 2025 Türkiyesinde bir utanç tablosu hâlinde İzmir'i izlemekteyiz. Temizlik hizmetlerindeki eksiklik, özellikle kenar semtlerdeki çöp toplama hizmetlerinde bariz şekilde hissedilmektedir. İstanbul'da, bugün, iklimden, çevreden bahsedenlerin Çırağan Caddesi'nde 112 tane ağaç kesildiğinde ne iklim ne çevre hiçbir şey aklına gelmemiş, söz konusu dahi etmemişlerdir. Büyük bir toplumsal umut ve değişim vaadiyle iş başına gelmişti Sayın Ekrem İmamoğlu ve CHP. Altı yılın sonunda şehir her geçen gün daha derinleşen yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmet değil, hizmetsizlikle anılır hâle geldi. Gerek ulaşım gerek altyapı gerekse mali yönetim açısından yaşanan olumsuzluklar İBB'nin geldiği yeri bizlere açıkça göstermektedir.

Liyakatsiz kadrolara emanet edilen İETT yönetimi, Büyükşehir Belediyesi ulaşımının belkemiği olan otobüsleri bakımsızlığa sürüklemiş; bu süreçte sık sık alev alan, yolda kalan ya da arıza yapan araçlar İstanbullunun günlük hayatını çileye çevirmiştir. Metrobüsler ise boş yolda birbirine çarpacak kadar sistemsizleşmiş, bazı günlerde saatlerce ulaşım aksaklıkları yaşanmıştır. Her sabah yüzlerce metreyi bulan metrobüs kuyrukları toplu taşıma sistemindeki yetersizliğin ve yönetim zafiyetinin açık bir göstergesi hâline gelmiştir. Seçim öncesi, metro projeleri büyük bir devrim olarak ilan edilmiş ancak sadece ya temeli atılmış, bırakılmış ya da hiç başlanılmamıştır. Çalışan metro hatlarında ise altyapı ihmalleri öne çıkmış kimi istasyonları su basmış, yürüyen merdivenleri sık sık arızalanmış, engelli erişim noktaları bakım yapılmadığı için devre dışı kalmıştır.

Art arda gelen dış borçlanmalar belediye bütçesini de zora sokmuş, alınan borçlar hizmete dönüşmemiş maalesef heba edilmiştir. Son dönemde gerek İBB gerekse iştiraklerinde artan yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük, adam kayırma iddiaları her geçen gün artmaktadır. CHP'yi yine CHP'liler ihbar etmekte ve her gün yeni bir iddia da gündeme gelmektedir. Bu kadar iklimi, çevreyi düşünüyorsunuz da neden hizmet vermek yerine paraları heba ediyorsunuz?"

Usta ayrıca CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'ndaki şaibe iddialarına ilişkin devam eden dava ve tartışmalara dair de "CHP kendisini her zaman demokrasinin, hukuk devletinin, şeffaflığın ve katılımcılığın bir savunucusu olarak siyasal temsilcisi olduğunu hep öne sürmüştür. Partinin kendi içerisindeki işleyişini yıllardır liderlik değişimlerine baktığımızda bu söylemlerin sadece söylemde kaldığını, uygulamada bir karşılık bulmadığını görüyoruz. Deniz Baykal kaset kumpasıyla istifa ettirildikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa getirilmiş ancak o da kısa sürede parti içinde karşılıksız bir sadakate dönüşmüştür. 2023 yılının sonlarında yapılan kurultayda da yeni genel başkan seçilmiştir. Arkasından, Kemal Kılıçdaroğlu da 'Sırtımdan bıçaklandım' demişti" diye konuştu.

"ARIZA YAPMIŞ OTOBÜS MİZANSENİ ÇEKERKEN İŞ ÜSTÜNDE YAKALANDINIZ"

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da Genel Kurul'da AK Parti'den CHP'ye geçen belediyelerdeki yönetimlere halk tarafından verilen desteği hatırlatarak özellikle İBB'ye kumpas kurulduğunu belirtti. Muhalefet üzerinde iktidar eliyle yargı baskısı oluşturulduğunu da ifade eden Günaydın, şöyle konuştu:

"22 yıllık bir iktidarın sonunda Türkiye'yi devasa problemlerle karşı karşıya bırakacaksınız, 30 milyon insan açlık sınırının altında yaşayacak ve sonra elinize tutuşturulan kâğıtla CHP'ye iftira siyaseti atacaksınız. Elimdeki kâğıt, Leyla Şahin Usta konuşurken aldığım notlardır. Benim elime kimse kâğıt tutuşturamaz, ben aldığım notları şimdi sizinle paylaşacağım, söyleyeyim. şimdi. İstanbul'a sürekli hakaret, sürekli iftira 'İstanbul yanıyor, ölüyor.' İstanbul'u biz 2019'da 800 bin farkla aldık, 2024'te o fark 1 milyona çıktı. Daha düne kadar yönettiğiniz Bursa'nın, Balıkesir'in, Manisa'nın ve tüm belediyelerin gecikmiş borçlarını bizden tahsil ederek belediyelerin çalışmalarını engellemeye çalışıyorsunuz ama onu bile beceremiyorsunuz. Yapılan anketlerde CHP'li belediyeler yüzde 58 oranında halk desteği alıyorlar, bundan da utanmıyorsunuz.

Gelelim zavallı yalanlara: Metrobüs kaza yapıyormuş, Allah kaza vermesin ya! Metrobüs sizin zamanınızda da kaza yapar, bizim zamanımızda da kaza yapar, insan kaza üzerinden mi siyaset yapar be kardeşim! Allah kaza vermesin ama şunu söyleyeyim sana: Otobüsler arıza yapmamışken bir otobüsü film setine çevirip orada arıza yapmış otobüs mizanseni çekerken iş üstünde yakalandınız, hiç mi utanmıyorsunuz? Bir köpeğin affedersiniz, pisliğini naylon torba içerisinde otobüse yerleştirirken yakalandınız, hiç mi utanmıyorsunuz? Yürüyen merdivenlere sabotaj yapmaya çalışırken iş üstünde yakalandınız, hiç mi utanmıyorsunuz?

2017'de sizin Belediye Başkanınız kaynak bulamadığı için bütün metro hatlarını durdurmuştu, biz geldik, 11 metro hattını aynı anda kazan dünyadaki tek belediye İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmuştur. Her türlü engellemenize rağmen, her türlü yasaklamanıza rağmen metrolar kazılıyor ve yavaş yavaş açılıyor. Geldiğimizde neydi biliyor musunuz? Açtığınız ve kapatmadığınız metro kuyularına insanlar düşüyor ve ölüyorlardı. Dolayısıyla bu kumpas siyasetinden vazgeçin. Bu iftira siyaseti sizi 2019'dan 2024'e kadar bulunduğunuz yere getirdi. Birisi dedi ki: 'Daha sandık yeni ortadan çıktı.' Doğru, sandık yeni ortadan kalktı ve o sandıktan biz birinci parti olarak çıktık, hatırlatırım size. Şu günkü anketlerde Cumhur İttifakı'nın toplamı kadar oy alıyoruz, yargıçların cübbelerinin arkasına saklanmaktan vazgeçin! Çıkın karışımıza, görelim hadi."

"PARTİ İÇİNDEKİ YÖNETİMLERİNDE BİR BİRLİĞİ SAĞLAYAMAMIŞ PARTİYE KİM GÜVENİR"

AK Parti Grup Başkanvekili Usta da Günaydın'ın 'Eline tutuşturulan kağıtlar' sözlerine tepki gösterdi. CHP içindeki tartışmalara dair de konuşan Usta, şunları söyledi:

"Sayın Doçent Gökhan Bey her nöbette kadın olduğumuz için mi bilmiyorum ama sürekli böyle bir aşağılamada 'Eline tutuşturulan kağıtlar' diyerek. Kendi hazırladığım, yazdığım notlarımı okumaya hakkım yok mu Sayın Gökhan Bey? Kendiniz, herhâlde çok elinize tutuşturulmuş kağıtları okuduğunuz için herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz. Kumpas siyaseti deyince CHP'nin eline kimse su dökemez bir kere, onu ancak kendileri bilir, kendileri yaparlar. O konuda hiçbir şüphe yok. Yapamadıkları şeylerin üstünü örtmek için maalesef kendilerince böyle siyasi kumpasların içine düşüyorlar ama ortaya da çıkıyor hepsi.

Bugün 'Sandıkta çok güçlüyüz' diye güveniyorlar ama daha kendi genel merkezlerinde, kendi parti içindeki yönetimlerinde bir birliği sağlayamamış partiye kim güvenir, kim oy verir, kamuoyu bunu merakla soruyor. Genel Başkanınıza böyle kumpaslar kurdunuz. Özgür Özel neden her hafta gidip Silivri'de rapor veriyor ve talimat alıyor, bunu da kamuoyuna bir açıklayın. Kim Genel Başkanınız? Silivri'deki Ekrem İmamoğlu mu yoksa Özgür Özel mi? Bunların hepsi kamuoyunun çok ciddi denetiminde ve gözetiminde. Bunları bir tek siz biliyorsunuz zannetmeyin."

"ERBAKAN'IN SİZİN HAKKINIZDAKİ SÖYLEDİKLERİNİ OKURSANIZ YÜZÜNÜZ KIZARIR"

AK Parti'nin kumpas siyaseti güttüğünü belirten Günaydın da Usta'ya CHP içindeki tartışmalardan ziyade eski Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın AK Partililere ilişkin sözlerini okumaları gerektiğini söyledi. Günaydın şöyle konuştu:

"Millet, 22 yıllık iktidarınızda neler yaptığınızı gördüğü için her türlü baskıya ve iftiraya rağmen son yerel seçimlerde CHP'yi birinci parti yaptı ve o günden bu yana tüm kumpas siyasetinize rağmen yukarıda tutmaya devam ediyor. 'Bizim kumpasla işimiz olmaz' diyorsunuz ya, size Ergenekon'u, Balyozu, KCK'yı, FETÖ'yü, CHP'ye yapmaya çalıştıklarınızı hatırlatırım. Siyasetiniz kumpas siyasetidir, tarihiniz buradan geliyor, bunu söyleyeyim. Silivri'den talimat alıyormuşuz. Silivri'de Ekrem Başkanla yaptığımız konuşmaları sen nereden biliyorsun ki? Sen oraya gelip bizle beraber dinleme mi yapıyorsun? Hani diyorsunuz ya: 'Silivri'den vazgeçin, mitinglerden vazgeçin; gelin, Ankara'da bizim gibi siyaset yapın.' Biz sizin gibi değiliz, sizin gibi siyaset yapmayacağız. Genel başkanlarımızla, eski genel başkanlarımızla farklı fikirlerde olabiliriz ama birbirimize asla saygısızlık yapmayız. Siz eski Genel Başkanınız Necmettin Erbakan'ın sizin hakkınızdaki söylediklerini okursanız yüzünüz kızarır. Neler söylediğini hep beraber hatırlıyoruz, onlara bakın siz."