Kars Milletvekili İnan Algün Alp ve CHP heyeti, 81 ilde başlatılan saha çalışmaları kapsamında bugün Ardahan'a geldi. Partililerle il binasında bir araya gelen Alp, hem partisinin hem de bölge halkının sorunlarını dile getirmek üzere gerçekleştirdikleri ziyaretin amacını şöyle anlattı:
“Meclise gittiğimizden beri ne kadar Kars dediysek, o kadar da Ardahan demişizdir. Ardahan milletvekilimiz de aynı şekilde Ardahan'ı dile getirmiştir. Biz Kars’ı, Ardahan’ı, Iğdır’ı kalbimizden hiç ayırmadık. Buralar bizim memleketimizdir. Kars da sizindir, burası da sizindir. Kendi ilimizdeyiz.
"Yargı kıskacının altındayız"
Biz neden geldik? Hem kendi derdimizi hem de Ardahan’ın derdini anlatacağız. Biliyorsunuz, bir yargı kıskacının altındayız. 19 Mart’ta başlayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun haksız ve hukuksuz şekilde tutuklanmasıyla başlayan bu süreç, birçok belediye başkanımıza da sirayet etti. İktidar, yasamayı ve yürütmeyi ele geçirmiş, hepsini kontrol ediyor. Muhalefeti ve toplumsal muhalefeti de bastırmaya çalışıyor. Kendisini yenebilecek herkesi, yargı yoluyla siyasetin dışına itmeye çalışıyor. Biz burada bir baskı altındayız. Bu baskıya karşı cezaevindeki arkadaşlarımız, diğer parti mensuplarımız, parti örgütümüz ve bizler direniyoruz. Aynı zamanda bu baskıya karşı toplumsal muhalefeti örgütleme görevimiz var.
"Vatandaşın sorunlarını dinleyeceğiz"
Bu amaçla, ağustos ayı sonuna kadar 81 ilde milletvekillerimiz sahada olacak. Genel başkan yardımcılarımız, YDK üyelerimiz sahada olacak. Üçerli, beşerli gruplar halinde derdimizi anlatacağız. Vatandaşın da elbette kendi gündemi, sorunları var. Onları da dinleyip çözeceğiz. Başkanım az önce söyledi, ben de tekrar edeyim: Sorunları biz iktidara gelip çözeceğiz. Bugün iktidarın bunları çözemediğini, ülkeyi çoklu krizlere sürüklediğini hep birlikte görüyoruz. Hem ekonomik, hem siyasal, hem dış politika hem de adalet konularında ülke yönetilemez bir noktaya geldi.
"Şap krizi, Tarım Bakanlığı’nın büyük bir zafiyeti nedeniyle bu kadar yaygınlaştı"
Şap krizi de bunun örneklerinden biridir. Vatandaş bu krizi aslında iktidarın artık yönetme kabiliyetini kaybetmesi nedeniyle yaşıyor. Bu şap krizi, Tarım Bakanlığı’nın büyük bir zafiyeti nedeniyle bu kadar yaygınlaştı. Batıda ormanlarımız yandı, bakanlık sadece seyretti. Doğuda hayvanlarımız kırılıyor, bakanlık yine seyrediyor. Çünkü farklı bir virüsle, şapın farklı bir varyantıyla karşı karşıyayız. Bu varyant ülkemize girdiği andan itibaren zamanında önlem alınmadı. Aşılama programı yapılamadı. Yeterli tedbir alınmadığı için hayvan sevkiyatından kaynaklanan yayılma önlenemedi ve ülke geneline yayıldı. Bu, bir yönetim krizidir. Yönetim her anlamda savruluyor. Geçen yılın yaygın virüsüne karşı bir aşılama programı yapılmıştı. Biz bunu mecliste dile getirdik, bakanın istifasını bile talep ettik ama kabul etmediler. Hayvan ölümlerinin artacağından endişe ettikleri için sonunda virüsün farklı olduğunu ve mevcut aşılama programının bu yeni virüse karşı etkisiz kaldığını kabul ettiler. Bu, muhalefet olarak var olan krizi kamuoyunun dikkatine sunma açısından bir başarıdır. Bu konuda bölge vekilleri olarak bizler de başarılı olduk, bunu bilmenizi isterim. Bunun da üstüne gideceğiz elbette.
Köy köy geziyoruz. Kars’ın köylerinde başladık, şimdi Ardahan’ın köylerini gezeceğiz. Farklı bir çalışma yürütüyoruz; eskisi gibi birkaç kişiyle görüşüp dönmüyoruz. Köyleri gezelim, vatandaşın ahırlarına kadar gidelim. Vatandaşa dokunalım. Vatandaşa dokundukça, vatandaş bunu hisseder. Ve biz vatandaşa şunu hissettirmeliyiz: Biz iktidara geldiğimizde bu sorunu çözeceğiz.''