Eskişehir’i Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden biri hâline getiren Yılmaz Büyükerşen, 1937 yılında Eskişehir'de doğdu. Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında çeşitli gazetelerde muhabirlik, yazarlık, karikatüristlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptı.

1966'da doktor, 1968'de doçent ve aynı yıl akademi başkan yardımcısı oldu. 1973'te profesör unvanını aldı ve 1976'da Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi Başkanlığı'na seçildi. 1982'de Anadolu Üniversitesi'nin kurulmasıyla birlikte, üniversitenin ilk rektörü olarak atandı. Bu görevini 1987'ye kadar sürdürdü.

Başkent'in gözü kara mimarı: Vedat Dalokay
Başkent'in gözü kara mimarı: Vedat Dalokay
İçeriği Görüntüle

1999 yılında Demokratik Sol Parti'den Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 2004 ve 2009 yıllarında tekrar seçilerek görevine devam etti. 2011'de Cumhuriyet Halk Partisi'ne katıldı ve 2014 ile 2019 seçimlerinde yeniden belediye başkanı seçildi.

Türkiye'nin ilk profesyonel balmumu heykeltıraşı olan Büyükerşen, Anıtkabir Müzesi'ndeki Mustafa Kemal Atatürk balmumu heykelinin de heykeltıraşıdır. 2013'te Eskişehir'de kendi adını taşıyan Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi'ni kurmuştur.

Büyükerşen şehri baştan aşağı değiştirdi... Anadolu Üniversitesi'nin rektörlüğünü de yapan Büyükerşen, Türkiye'de ilk açıköğretim sistemini ve ilk renkli televizyon sistemini Eskişehir'de kurdu, şehrin bir öğrenci kenti haline dönüşmesine büyük katkı sağladı.

Modern tramvay sistemi 2004 yılında dünyanın en iyi raylı sistemi ödülüne layık görüldü.

Büyükerşen, kurduğu tramvay sistemi ile Eskişehir’de modern bir toplu taşıma ağı kurarak trafik sorununu büyük ölçüde azalttı. Şehri ikiye bölen Porsuk Çayı'nı ıslah ederek Avrupa’daki örnekleri gibi temiz ve yaşanabilir bir kent merkezi planladı. Şehir merkezinde araç trafiğini azaltarak yaya dostu sokaklar ve meydanlar oluşturdu. Atık yönetimi ve geri dönüşüm projelerini destekleyerek Eskişehir’i çevre dostu bir şehir hâline getirdi.

Eskişehir'deki altyapı ve su projeleri, tramvay, bahçe, spor ve kültür merkezleri onun döneminde yapılmıştır. Yaptığı çalışmalar sayesinde Eskişehir en çok ziyaret edilen turizm merkezlerinden birisi haline geldi.

Hayvancılığı canlandırmak için kooperatif kuran köylere damızlık hayvan tedarik etti, bedelsiz olarak meyve fidanları ve fide dağıttı. Geçmişte Eskişehir'de var olan ipek böcekçiliğini yeniden canlandırmaya çalıştı. Büyükerşen, "Eskişehir Modeli" adını taşıyan tarım destek sistemini, "Kurtuluşumuz doğru tarım politikalarıyla gerçekleşecek tarımsal kalkınmadan geçiyor” sözleriyle açıkladı. Büyükerşen, "Eskişehir Modeli" hakkında şunları söyledi: “1925-1937 yılları arasına baktığınızda, ülkemizin tarım konusunda büyük atılımlar yaptığını görürsünüz. Bu atılımların arkasında, gerektiğinde traktöre binen, kooperatif kuran, kendi parasıyla satın aldığı, ot bitmez denilen Atatürk Orman Çiftliği’nde tarla süren bir lider vardır. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizde tarımın gelişmesi için Avrupa’nın en önemli akademisyenlerini ülkemize defalarca davet etmiş, Eskişehir’de dâhil olmak üzere küçük ve büyükbaş hayvancılığın gelişmesi amacıyla çalışmalar yaptırtmıştır. Bizim yeniden bu günleri hatırlamaya, 21. yüzyıl teknolojisini de kullanarak tarımda model ülkelerden biri olmaya ihtiyacımız var." 2018 yılında Büyükerşen’in talimatıyla "Halk Süt" projesi ilk startını verdi. Projede bölge üreticisinden toplanan sütlerin entegre tesiste pastörize hale getirilmesi, peynir, tereyağı gibi çeşitli süt ürünleri olarak Eskişehir halkına uygun, ekonomik ve kaliteli bir şekilde ulaştırılması hedefiyle yola çıktı.

Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı tematik parklarından olan Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı'nı Eskişehir’e kazandırdı.

Yılmaz Büyükerşen'in kaleme aldığı "Zamanı Durduran Saat" adlı otobiyografisi ve Mehmet Sadık Bozkurt tarafından hazırlanan "Bir Ömür Ki Yılmaz Büyükerşen" adlı biyografisi kitap olarak yayımlandı. babaocagi.com

[powerkit_posts title="" count="1" image_size="csco-thumbnail" ids="2301" template="list"]