CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Halk TV'de Gökmen Karadağ'ın sunuduğu "Açıkça" programına katıldı. Programda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP lideri Özgür Özel'in Genel Başkan seçildiği 38’inci Olağan Kurultayı’nda şaibe iddialarıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özgür Özel'in 5 Kasım günü genel başkan seçilmesinin ardından 10-12 tane sosyal medyada ve yargıda ismin çıktığına dikkat çeken Başarır, "Sürekli olarak bunlar kirli algı, iftira ve partiye karşı bir oyunun içerisinde oldular. Bunu yargının bir bölümüyle birlikte yaptılar. Ne acıdır ki bu isimlerin 6 tanesi, hem İBB davasında Ekrem Bey'e karşı gizli ve açık tanık oldular, hem de partinin kurultayının iptaliyle ilgili davada tanık oldular. Bu tanık olarak gözüken seçilmiş isimler, 1,5 yıl boyunca sosyal medyadan hepimize iftiralar attılar, kurultaya iftiralar attılar. En son İBB davasında Ekrem Bey'in karşısında tanık oldular. Savcıyla birlikte hareket ederek inanılmaz iftiralarda bulundular" dedi.
Başarır, aynı kişilerin kurultayla ilgili 'telefon dağıttılar, para dağıttıklarını duydum' gibi iddialarla çok sayıda isim verdiğini hatırlatmasıyla savcılığın MASAK'tan bir rapor istediğini belirtti. Başarır, "Burada 55 kişi şüpheli olarak gözüküyor. Bu 55 kişinin, 300 bin lira altı ve 300 bin liranın üzerindeki işlemleri de işaretli olarak, tüm banka hesaplarını aldılar" diye konuştu.
KURULTAY SORUŞTUMASININ ANA SUÇLAMASI 'TEMELSİZ' ÇIKTI
Ali Mahir Başarır, CHP Kurultayına yönelik yürütülen soruşturmanın ana suçlamasının MASAK raporuyla çürütlüğünü açıkladı.
Söz konusu iddianın çok çirkin olduğunu vurgulayan Başarır, "Bir döviz bürosu açılmış, oradan dolarlar alınmış, o dolarlar dağıtılmış. İnceleme, soruşturma bu. Ankara'daki dava, 30 Haziran’daki davanın temeli de bu. Savcılığın soruşturması da bu. Bu, Maliye Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırma. Ben yapmadım. Özel bir bilirkişi de yapmadı" ifadelerini kullandı.
MASAK raporundaki ilgili kısmı okuyan Başarır, ilgili kısımda, "Yazı ve ekinde belirtilen 55 kişinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şu tarih ve sayılı soruşturma yazı ve ekinde belirtilen 10 gerçek, 4 tüzel kişi arasında gerçekleşen para transferi kontrol edilmiş, ancak herhangi bir transfer kaydına rastlanmamıştır. Şahıslardan kripto varlık hizmet sağlayıcıları nezdinde hesabı bulunanlar belirtilmiş. Aralarındaki para transferine ilgili bölümde yer verilmiştir. Yine kripto parayla ilgili şahısların hesaplarında gerçekleştirilen işlemlere dair bilgi talebinde bulunulmuş olup, ilgili tarihler aralığında gerçekleştirilen işlemlerde şüpheli bir harekete rastlanmamıştır." ifadelerinin yer aldığını ifade etti.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN BEKLENTİSİNİ AÇIKLADI
Ali Mahir Başarır, gazeteci Hilmi Hacaloğlu'nun "Sayın Kılıçdaroğlu’yla çok yakın çalışan bir isimsiniz. Bugün ondan ne yapmasını bekliyorsunuz?" sorusunu da yanıtladı.
Başarır, şunu yanıtı verdi:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin en genç üyesinden, yaşayan en yaşlı üyesine kadar üye sayımız 2 milyona dayandı. Benim istediğim, beklediğim ve yapması gereken şudur: O kararı yırtıp atıp Özgür Bey’in yanına gelip 'Hadi abi, darbeye karşı, cuntaya karşı dimdik ayaktayız' demesini bekliyoruz. Bunu da her onurlu Cumhuriyet Halk Partili yapar.
Bir şey daha söyleyeyim size, bakın. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Koltuk, makam hiç önemli değil. Partimizin onurunu, kendi onurumuzun önüne koymuşuzdur. 86 milyonu üzecek hiçbir şey yapmayız, yaptırmayız.
O yüzden, isimlerle ilgili hiçbir şey söylemek istemiyorum ama çizdiğim tarif şudur, bu partide gelmiş, bu ocakta, baba ocağında görev almış, gençlik kolları üyelerimizden, dediğim gibi en yaşlı il başkanımıza kadar, eski genel başkanlarımıza kadar hepsi 'Hadi oradan! Bu partiyi ben AKP’nin yargısına teslim etmem' der. Bitti.
Biz 31 Mart’ta yüzde 38 oy aldık. 1977’den beri en yüksek oyu aldık. Tüm anketlerde öndeyiz. Kurultayda bir hâkim karar verecek. Bu, herkes gidecek demek. Ya buna kim izin verir? O yüzden diyorum: Milyonlarca Seyit Ali var, 80 darbesindeki partinin bekçisi gibi. Herkes aklını başına alsın.
Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor. İşte Cumhurbaşkanı adayımız cezaevinde. Arkadaşları cezaevinde. Yürüyen insanlar tutuklanıyor, duran insanlar tutuklanıyor, afiş asan insanlar tutuklanıyor. Belediyedeki suçsuz, günahsız görevliler tutuklanıyor. Ben bununla mı uğraşacağım, yoksa bazı itirazlı arkadaşlarımızın emelleriyle mi uğraşacağım?
Bakın, program biter bitmez ben koşarak havaalanına gideceğim Antalya’ya. Çünkü pazar günü Antalya’da çok önemli bir miting var. O mitingi arkadaşlarımızla organize edeceğiz. Bununla mı uğraşmalıyım, bununla mı uğraşmalıyım?
Ben 86 milyona, herkese sesleniyorum. Sonra, bu bizim sorunumuz değil, bakın. Dünyanın en büyük belediyelerinden biri. Ülkemizin en büyük belediyesi. Cumhurbaşkanı adayına bir darbe yapıldı, cezaevinde. Şimdi onun partisine yapılmak isteniyor."