15 Haziran'da yapılan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı esnasında sorular Whatsapp gruplarında paylaşıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) soruların sınav devam ederken paylaşıldığını kabul etti. LGS'deki skandalı ilk haberleştiren Cumhuriyet'ten Can Uğur'a da bugün soruşturma açıldığı öğrenildi.

Sınav 719 birinci çıkmasının ardından da akıllardaki soru işaretleri artarken çocukların eğitim ve öğreniminden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gelen eleştirilere 'Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorum' diyerek sınav devam ettiği sırada soruların paylaşılması nedeniyle güvenlik açısından 'olumsuz bir durum olmadığını' söyledi.

Bakan Tekin'den, LGS skandalına ilişkin bir açıklama daha geldi.

"ÖNLEMLER ÖSYM STANDARLARINDA"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonu’nun "Anadolu Sohbetleri" programında gazetecilerle buluştu. LGS sürecine dair eleştirileri yanıtlayan Tekin, sınav güvenliği için tüm önlemlerin ÖSYM standartlarında alındığını "Sınav güvenliği ile ilgili bütün tedbirler ÖSYM standartlarında alındı. Olağanüstü bir tedbir süreci yaşadık" ifadeleriyle dile getirdi.

Soruların dış dünyayla bağlantısı olmayan, jammer bulunan kapalı alanlarda hazırlandığını belirten Tekin, sınav kitapçıklarının emniyet gözetiminde merkezlere ulaştırıldığını söyledi. Küpe ve piercing yasağına da değinen Tekin, şu açıklamayı yaptı:

"Çünkü kameralar, görüntüleme cihazları minimal hale geldi. Oradan böyle bir sorun çıkabilir diye sınava girişte bunları yasakladık. Olağanüstü bir tedbir süreci aldık. Bütün bunlardan sonra bir ihmal varsa bir öğretmen arkadaşımızın sınıfa cep telefonuyla girmiş olmasıdır. 'Elimizde bir 'pdf' var, bu pdf sınavdan önce ele geçirildi' diyorlar. O pdf bizim elimizde de var. Hem kendimiz, hem ilgili siber uzmanlarımız bununla ilgili analizi yaptık. Ve o pdf'in basılı matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen pdf olduğunu tespit ettik. Hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek haksızlık."

"Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorum" sözlerini de savunan Bakan Tekin, kendisinin siyasi sınırlar içinde kaldığını ifade etti:

"Bunların hiçbirisiyle ilgili ağır bir ifade kullanmadım. Politik sınırlar içinde ifade kullandım. Yaklaşık 1 milyon çocuğumuz, bu ülkenin 'geleceği' diye tanımladığımız çocuklar, bunların zihinlerini bulandırıcı, karıştırıcı bu tür ithamlar ortaya çıkınca bir noktadan sonra o ifadeyi kullanmak durumunda kaldık."

Çocukların siyasete dâhil edilmesini eleştiren Tekin, "ahlaki açıdan tutarsız" bulduğu süreci şöyle değerlendirdi:

"Çocukların bu şekilde sürecin içine dahil edilmesi ve tamamen gündemi manipüle etmek üzere; biliyorsunuz o günlerde CHP'li belediyelerde operasyonları, baklava kutularını konuşuyorduk. Birden bire bu çocuklar üzerinden böyle bir gündem oluşturdular. Gerçekten rahatsız edici, ahlaki açıdan da tutarsız bir durum."

Sınav sorularının tamamen MEB öğretmenleri tarafından hazırlandığını belirten Tekin, dışarıdan akademisyenlerin sadece bilimsel hakemlik için görüş bildirdiğini, ancak bunların soru havuzuna alınan sorularla sınırlı olduğunu ifade etti.

LGS raporunun neden kısa olduğu yönündeki eleştirilere yanıt veren Tekin, raporun teknik kısımlarının çıkarıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Geçmiş yıllarda şu kadar birincimiz var denmiş olabilir. Ben bunları pedagojik olarak doğru bulmuyorum. O yaştaki çocuklara 'sen birinci oldun', 'sen ikinci oldun' denmez. Hangi ilden kaç tane birinci çıktığını söylemenin şeffaflıkla bir ilgisi yok."

Pedagojik olarak çocukları "yarış atı" gibi görmekten uzak durulması gerektiğini söyleyen Tekin, şeffaflık eleştirilerine karşı ise şu yanıtı verdi:

"Şeffaflık eleştirisi getirilebilecek her türlü veriyi paylaştık paylaşabiliriz. '719 çocuğun parmak izini alın, isimlerini yayınlayın' diyorlar. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Biz işimizi yaparken daha evrensel başa ilkeleri korumak zorundayız. Çocuğun üstün yararı diye bir şey var."

SADECE ÖĞRETMEN DEĞİL, POLİS DE İŞİN İÇİNDE

Olayla ilgili 29 kişi hakkında soruşturma açıldığını belirten Tekin, şu bilgiyi verdi:

"Bunun içinde farklı kamusal görevliler var. Öğretmen dışında polis memurları, hizmetli personel, okul yöneticisi de var. O arkadaşlarımızın hepsi soruşturmanın selameti açısından valilik tarafından görevden uzaklaştırılmış durumda."

Zorunlu eğitimin 12 yıl olmasının anlamlılığının günümüzde sorgulanması gerektiğini söyleyen Bakan Tekin, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi:

Kartal İmam Hatip YKS'de ilk 10'a 6 öğrencisini soktu: 2'sine TOGG verilecek
Kartal İmam Hatip YKS'de ilk 10'a 6 öğrencisini soktu: 2'sine TOGG verilecek
İçeriği Görüntüle

"Dolayısıyla bu kadar çok şey varken 12 yıl çocukları okulda tutmanın çok anlamlı olmadığı, eğitimciler tarafından da dünyada tartışılıyor. Biz de konu gündeme geldiğinde 'konu tartışılsın' dedim. Kamuoyundaki tartışmaları arkadaşlar takip ediyorlar. Bunun neticesinde bir karara varırız."