İstanbul Beşiktaş’taki Konaklar Mahallesi’nde hukuksuzca imam hatip ortaokuluna dönüştürülen İsmail Tarman Ortaokulu önünde veliler, mahalle sakinleri ve hak savunucuları basın açıklaması düzenledi. Ortaokul 9 yıl önce imam hatipe dönüştürüldüğünden bu yana her hafta nöbet tutan mahalle sakinleri, bu haftaki nöbetlerinde 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı’nın birinci döneminin başlamasıyla birlikte basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına velilerin yanı sıra SOL Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Tüm Emeklilerin Sendikası, DİSK Emekli Sen ile çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
"MEB SUÇ İŞLİYOR"
Basın açıklaması Ahmet Çoban tarafından okundu. “3 bin 386 gündür İsmail Tarman Ortaokulu’nun eğitim öğretime açılması için burada nöbet tutuyor, mücadele veriyoruz” diyen Çoban, mahalledeki tek ortaokulun, aksi yöndeki mahkeme kararlarına karşılık hukuksuzca imam hatipe dönüştürüldüğünü vurguladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"2025 -2026 yılı Eğitim-Öğretim birinci yarı yılı başladı. 3 bin 386 gündür, 2016 yılından itibaren 9 yıldır İsmail Tarman Ortaokulu’nun öğretime açılması için mücadele ediyoruz. Bu sürede eğitimde sorunlar artıyor, düzeyi düşüyor, paralı hâle geliyor, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz okuldan uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor, öğretmen olmayan kişiler öğrencilerle buluşturulmak isteniyor, plansızlık öngörülemezliğe yol açıyor, kaos esas oluyor, eğitim yapılamaz hâle geliyor. Hak olan eğitimin en temel unsurlarını talep edilmek zorunda bırakılıyoruz.
Eğitim için öğretmen talep etmek zorunda bırakılıyoruz. Eğitimin temel paydaşları eğitimden uzaklaştırılıyor, planlamaya yönelik kararlara katılamıyorlar. Bu eğitim sorunlarının artmasına neden oluyor. MEB öğrencileri de dinlemiyor, öğrencilerin sorunlarına sırtını dönüyor. Öğrenciler ilk kez bu dönemlerde açlıkla karşı karşıyadır. MEB’nın bu soruna hiçbir çözüm çabası yoktur. Ücretsiz okul yemeği zorunluluktur.
Okul terkleri artmakta, çocuk gelin ismiyle çocuk istismarı, çocuk işçilik artmaktadır. Çocuklarını imam hatip ortaokuluna göndermek istemeyen veliler servis ücreti ödemek zorunda kalmaktadır. Servis ücretleri de zamlandı. MEB mahkemeleri de dinlemiyor, kararları uygulamıyor. Hâlen İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılmasına ilişkin hiçbir yasal karar bulunmamaktadır. 3.386 gündür, 2016 yılından itibaren 9 yıldır İsmail Tarman Ortaokulu’nun öğretime açılması için mücadele ediyoruz. Mahkemelerce, İsmail Tarman Ortaokulu’nun eskiden olduğu gibi normal ortaokul olarak devamına karar verilmiştir. İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılma işlemi bilindiği gibi 2 mahkeme kararı, 2 Bölge İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’nda Anayasa’ya aykırı davranılmaktadır. Mahkeme Kararları uygulanmamaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı, öğrenciler arasında ayrımcılık yapmaktadır. İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulu’nda sınıflar 18 öğrenci mevcutlu olup, son sınıflarda şubeler birleştirilmekte iken normal ortaokullarda sınıf mevcutları 42’ye çıkmıştır. Velilere İsmail Tarman Ortaokulu yerine işaret edilen Nimetullah Mahruki Ortaokulu, Şair Mehmet Emin Yurdakul İlkokulu’nun bahçesindeki bir binaya sıkıştırılmıştır. Bu binada aynı alan içinde iki okul birden eğitim görmek zorunda bırakılmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, hukuk kurallarının değil keyfiliğin hâkim olmasına yol açıyor. 05.09.2018 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürü Nazif Yılmaz imzalı, Bakan Yardımcısı İ.E. onaylı bir idari karar alınmıştır. Bu, yasalara aykırı, usulsüz bir karardır. Bu yazıda bile İsmail Tarman Ortaokulunun kapatılması emri yoktur. Bu yazıda “...İsmail Tarman Ortaokulu’nun kullanılmayan dersliklerinde imam hatip ortaokulu açılması, okulun Beşiktaş İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulu olarak adlandırılması...” yazmaktadır. Mahkeme kararlarının uygulanmaması ile yaratılan keyfilik, idare kararının da yine idare tarafından uygulanmamasına sirayet etmiştir. Bu idari karar, gerçekleri yansıtmayan bir karardır. İsmail Tarman Ortaokulu’nun hiçbir zaman boş dersliği olmamıştır. Ancak bu karar bile uygulanmamakta, İsmail Tarman Ortaokulu açılmamaktadır.
Dayatmalar karşılık bulmuyor, bulamaz. İmam-hatip okullarının öğrenci sayısı tüm çabalara rağmen artmamaktadır. Okulumuza ilişkin mahkeme kararlarının uygulanmaması, mahkeme kararlarına esas olan kamu yararı ve halkın iradesinin hiçe sayılması, anayasal laiklik ve çağdaşlık ilkelerinden uzaklaşılan eğitim programlarının ve tercihlerinin uygulanmaya çalışılması, kamusal eğitiminin yozlaştırılması, eğitim bütçesinin azaltılması, giderlerin velilere yüklenmesi, ücretsiz eğitim hakkının yok edilmesinin toplum tarafından kabul görmesi mümkün değildir. Dünyadaki gelişmeler bu kadar hızlı ve etkili iken ülkemizde gelişimin durdurulması, engellenmesi mümkün değildir, karşılık bulamaz.10. Bizler kamu görevlilerine temel ilkeler çerçevesinde daha iyi, daha çağdaş, dünyayla yarışacak seviyede eğitim verilmesi ve eğitimin devam ettirilmesi görevini verdik. Kimse bizlerden yaşamımızın iradesini, sorgusuz sualsiz bir yönetime bırakmamızı beklemesin. Bu yüzden tüm işlemlerin takipçisiyiz ve mahkeme kararlarının uygulandığı güne kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”
"BU OKUL İŞGAL ALTINDADIR"
Basın açıklamasının ardından ilk sözü, SOL Parti Parti Meclisi Üyesi Esen Karaküçük aldı. Tek adam rejiminin laikliği hedef alan politikalarının çocukların eğitim hakkının altını günden güne oyduğunu kaydeden Karaküçük, “Bugün İsmail Tarman Ortaokulu mahkeme kararlarına rağmen açıkça işgal altındadır” dedi. Karaküçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğitim kamusal bir haktır. Her çocuğun akademik, bilimsel, parasız, laik ve eşit eğitim alabilme hakkı vardır. Gelgelelim AKP iktidarı eğitime dönük saldırılarıyla bu hakkın içini de günden güne boşaltıyor. Akademik eğitim veren okulların sayısı her geçen gün azalıyor, bu okullar birer birer imam hatiplere dönüştürülüyor. Devlet kaynakları, akademik eğitim veren anadolu ve fen liselerine verilmezken özel okullara, tarikatların ve vakıfların okullarına aktarılıyor. Çocukların eğitim hakları ellerinden alınıyor, Milli Eğitim Bakanı açıkça ‘Daha iyisini isteyen özel okullara gitsin’ diyebiliyor. Çocuğunu özel okullara yollayabilmeyi de ancak çok küçük bir şanslı azınlık sağlayabiliyor. Biz, gerek işgal altındaki İsmail Tarman Ortaokulu’nda gerekse yurdun her yerinde eşit, akademik, laik ve parasız eğitim için mücadele etmeye devam edeceğiz.”