CHP Malatya İl Binası’nda düzenlenen basın toplantısına, CHP il ve ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve parti üyeleri katıldı. "19 Mart darbe girişiminden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi her hafta bir operasyonla karşı karşıya. Öncelikle, dün Türkiye siyasetinin herhâlde gördüğü en büyük kirli pazarlığa tüm Türkiye şahit oldu" diyen Veli Ağbaba'nın konuşması şöyle:
"23 yıldır milletvekilliği, belediye başkanlığı gibi görevlerde bulunmuş Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı dün AK Parti’ye geçti. Önce geçen belediye başkanına birkaç soru soralım, sonra da AK Parti’ye birkaç soru soralım. Bu belediye başkanı acaba Cumhuriyet Halk Partisi’nde şimdiye kadar neyi eksik gördü de gitti? Ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nde bulamadığı, AK Parti’de bulduğu şey neydi? Onu soralım. Bunu tarih yazacak ve bu, AK Parti’nin en büyük pisliklerinden biri olarak yer alacak. Neyi bulamadın Cumhuriyet Halk Partisi’nde, AK Parti’ye niye gittin kardeşim?
Adama sorarlar. Biliyorsunuz, suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla birinin ifadeleri var ve bu ifadeler her gün yayınlanıyor. Onun sonucunda bizim belediye başkanlarımız tutuklanıyor, gözaltına alınıyor; bürokratlar gözaltına alınıyor. Aziz İhsan Aktaş denen bu suç örgütü liderinin en çok iş yaptığı yer Aydın Büyükşehir Belediyesi. Aydın Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili ifade veriyor. Hanımefendi korkuyor ve gidiyor, teslim oluyor. Kardeşim, eğer Aziz İhsan Aktaş’ın ifadeleriyle belediye başkanlarını tutukluyorsak, en çok iş yaptığı yer Aydın Belediyesi. Ama onlara dokunmuyorlar. Cumhuriyet Halk Partililere bir taraftan 'Ya benim olacaksın ya toprağın' diyorlar.
"Seçimle alamadığın yeri hırsızlıkla almaya siyaseten utanmıyor musun?"
AK Parti’ye sormak lazım: Ya kardeşim, seçimle alamadığın yeri hırsızlıkla almaya siyaseten utanmıyor musun? Burada resmen bir hırsızlık var, gasp var. Aydın halkına karşı bir gasp var. Aydın halkının iradesi çalınmıştır, hırsızlık yapılmıştır. Hırsızlığın bir tarafında Recep Tayyip Erdoğan vardır, bir tarafında Özlem Çerçioğlu vardır. Bu bir hırsızlıktır, millî irade hırsızlığıdır. Daha çok şeyler çıkacak, daha çok pislikler çıkacak. Maalesef, Aydın halkının iradesini sandıkta yenemeyenler, ayak oyunlarıyla, kirli pazarlıklarla Aydın halkının iradesini gasp etmeye çalışmaktadır. Bir süreç yürüyor, bir operasyon süreci yürüyor. Bunlara teslim olacak değiliz. Burada açık bir hırsızlık vardır, açık bir namussuzluk vardır, açık bir alçaklık vardır. Bunların hepsi tarihte hesabını verecektir.
''CHP’li belediyelere uygulanan hukuk farklı, AK Parti belediyelerine uygulanan hukuk farklı''
Bu sabah Beyoğlu Belediyesi ile ilgili bir operasyonla uyandık. Beyoğlu Belediye Başkanımızın da içinde bulunduğu 44 kişi gözaltına alındı, her zamanki gibi sabahın erken saatlerinde. Bu insanlar davet edilse savcılığa gidip ifade verebilirler ama operasyonla gözaltına alınıyorlar. Muhtemelen 4 gün İstanbul Vatan Emniyeti’nde kötü koşullarda kalacaklar, sonra mahkemeye sevk edilecekler. Belediye başkanlarını yargılamanın usulü bellidir. Eğer bir olumsuzluk varsa müfettişler rapor yazar, Sayıştay denetçileri rapor yazar, valiliğe gönderilir ve valilik soruşturma izni verir. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere uygulanan hukuk farklı, AK Parti belediyelerine uygulanan hukuk farklı.
''PKK ile barışıyorlar, CHP’ye savaş açıyorlar''
Ayrıca bir taraftan bir süreç yürüyor: PKK ile barışıyorlar, CHP’ye savaş açıyorlar. Öcalan ile barışıyorlar, Öcalan 'kurucu önder' oluyor. Özgür Özel’e, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına, Ekrem İmamoğlu’na savaş açmış durumdalar. Bu nasıl olacak? Nasıl bir toplumsal barış olacak? Türkiye’nin birinci partisine, sandıkta yenemediğin birinci partiye operasyon yaparak bu ülkeye barış, huzur, kardeşlik getiremezsin. Bu operasyonu yapanları, bu hukuksuzluğu yapanları da buradan uyarmak istiyoruz: Bir taraftan PKK ile barış, bir taraftan Öcalan ile barış; diğer taraftan CHP’ye, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Özgür Özel’e, İnan Güney’e savaş aç. Bu nasıl yürüyecek? Nasıl olacak bu iş? Nasıl gelecek toplumsal barış? Öcalan’la görüşüyorsun, Kandil’le görüşüyorsun, Kandil’e güzellemeler yapıyorsun. CHP’li belediyelere uygulanan hukuk, AK Parti belediyelerine uygulanmıyor.
''Şire Pazarı Ankara, Diyarbakır, Gaziantep, Çeşme’de arsa ile takas edilmiş”
Geçtiğimiz gün Manisa Milletvekilimiz Ahmet Bekri Bakırlıoğlu bir olayı ortaya çıkardı. Üzerine gidiyoruz. Burada belediye şirketi Meston tarafından yapılan Şire Pazarı ve Buğday Pazarı var. Daha sonra ihaleye verildi. Meston, 'iş-kaya' isminde bir firma ihaleyi aldı. Bin yıllık Şire Pazarı’na Recep Tayyip Erdoğan ismini koydular. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı burayı rezerv alan ilan etti. 187 adet dükkânın bulunduğu yer, TOKİ iştiraki GEDAŞ tarafından 1 milyar 990 milyon liraya değer biçildi. Peki, karşılığında ne verilmiş? Arsa takası yapılmış. Ankara Gölbaşı’nda, Diyarbakır’da, Gaziantep’te, İzmir’de, Çeşme’de, Kahramanmaraş’ta birçok yerde arsa takası yapılmış. Sadece iki rakamı paylaşmak istiyorum: Çeşme’deki iki arazinin satış fiyatı 316 milyon lira. Buradaki kamu zararı 2 milyar 363 milyon lira. Sadece Çeşme’de iki araziden bu kadar kamu zararı var. Diyarbakır Kayapınar’da bir arsa 94 milyon liraya satılmış. Aynı TOKİ ve aynı GEDAŞ, 9 bin liraya verdiği araziniin 10 gün sonra müzayedede 33 bin lira. Burada da yaklaşık 163 milyon lira kamu zararı var. Bu işin peşini bırakmayacağız. Burada anormal bir kamu zararı var, bir yolsuzluk var. Bu para sizce sadace müteahhide yedirler mi? Baba oğula vermez insan. Büyük bir hırsızlık, büyük bir yolsuzluk var. Altında kimin imzası vadr? AK Partili Bakan'ın imzası var.
''Sami Er’in önceki belediye başkanları ile ilgili yolsuzluk iddialarını görmüyor musunuz?''
Şimdi gelelim Malatya’ya. Sami Bey bir canlı yayında ne dedi? '17,5 milyar borç aldım. Sonra o borç 22,7 milyara çıktı' Eski başkan ne dedi? 'Bizim borcumuz 3,5 milyar' dedi. İki başkan arasındaki fark 14 milyar lira. Burası lingonun ahır mı? Kaydınız yok mu? Siz kimsiniz? Nasıl yönettiniz?
Bir başka iddia: Sami Er diyor ki, 'Piyasada tonu 70 TL olan mıcır, önceki belediye döneminde 265 TL’ye aldı' diyor. Bu da bir hırsızlık, yolsuzluk değil mi? Savcıları göreve çağırıyoruz. CHP’li belediyelere uyguladığın hukuku buraya da uygulasana.
ESENLİK’in gayrimenkul yolsuzluğu. '100 milyon değerindeki gayrimenkul 23 milyon liraya satılmış.' İddiayı söyleyen AK Partili belediye başkanı, suçlanan eski AK Partili belediye başkanı. Yolsuzluğun boyutunu görüyor musunuz? Üç yıl önce söyledik, Meclis’te gündeme getirdik. Şimdi bir villa inşaatı var, Gedik mevkisinde. Yüz on villa, dört dükkân yapılmasıyla başlayan Yeşilkaya Villaları… Belediye meclis üyelerimiz geçen dönem soru önergesi verdi. Önce soralım: Bu villalar ilk satıldığında hangi milletvekilleri, hangi bürokratlar aldı? AK Parti’de milletvekilliği yapanlar buradan villa aldı mı? Aldıktan sonra yüksek karla başkalarına sattı mı? Eğer ahlak varsa, belediye başkanına da söylüyorum: Sayın İlhan Geçit, açıkla kardeşim, kim aldı bu villaları? Kimi üç yüz bin liraya, kimi dört yüz bin liraya aldı. Kapı kolu parası etmez bu rakamlar. Bunları kim aldı? Yerli, millî, muhafazakârlığı sadece kendi pisliklerini örtmek için kullanan AK Partili siyasetçiler aldı.
"Yeşilyurt Belediyesi giderayak beton santralını satıyor"
Bakın, yolsuzluk, hırsızlık arıyorsan gel Malatya Büyükşehir’e bir bak. Daha bildiklerimiz var. Yakında Cumhurbaşkanı gelecek Malatya’ya. Ne yapacaklar? Her milletvekili, il başkanı, belediye başkanı adına yüzlerce billboard, yol kenarına 'Sayın Cumhurbaşkanım hoş geldiniz' afişleri asacaklar. Parayı kim veriyor? Siz veriyorsunuz. Bu yalakalığın parasını millet ödüyor. Burada da yolsuzluk var mı? Evet. Yeşilyurt Belediyesi giderayak beton santralını satıyor. Bununla ilgili bir işlem var mı? Yok. Belediye binasını kim yaptı, kaça yaptı? 'Yüzde seksene geldim' dedi, inşaat yüzde 20'deydi. Bir AK Partili müteahhit yaptı. Bununla ilgili bir şey var mı? Yok. Hodri meydan. Siyasetçilerin mal varlığı araştırılsın. Kim hırsız kim değil ortaya çıksın."
