Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN), Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) protokolü kapsamında yaşanan uygulamaları belgeledi. Sendika, 2023- 2025 eğitim öğretim yılı içinde kamusal okullarda hayata geçirilen laikliğe aykırı 50’ye yakın uygulamayı rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaştı.

Raporda okul içinde vaizlerin çocuklarla etkinlik düzenlemesi, il müftülüklerinin doğrudan ders içeriklerine müdahale etmesi, çocuklara dini içerikli yarışmalar dayatılması, imamların rehberlik öğretmeni gibi konumlandırılması gibi dikkat çeken örnekler yer aldı. ÇEDES kapsamında bazı okullarda “sabır köşesi”, “şükür panosu” gibi dini temalı uygulamalar yapılırken bazı yerlerde mezarlık temizliği, cami ziyareti ve imamla sabah namazı organizasyonlarının zorunlu hale getirildiği görüldü.

İSİG açıkladı: Nisan ayında 8'i çocuk 152 kişi 'iş cinayeti'ne kurban gitti
İSİG açıkladı: Nisan ayında 8'i çocuk 152 kişi 'iş cinayeti'ne kurban gitti
İçeriği Görüntüle

'BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI'

TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, raporda yer alanların yalnızca basına yansıyan uygulamalar olduğunu belirtti. “Kapalı kapılar ardında neler yaşandığını bilmiyoruz. Basına düşmeyen çok daha fazla uygulamanın olduğunu tahmin ediyoruz” diyen Ezer, pedagojik yeterliliği olmayan kişilerin çocuklara eğitim vermesinin doğrudan bu uygulamaların sonucu olduğunu söyledi. Ezer, rehberlik hizmetlerinin din görevlilerine bırakılmasına tepki göstererek “Psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunu gençler atama beklerken, vaizler ve Diyanet personeli okullara alınarak bu alan gasp edildi” dedi.

ÇEDES’e yönelik tepkilerin “din düşmanlığı” söylemiyle bastırılmak istendiğini kaydeden Ezer, “Birileri din düşmanı arıyorsa camide ÇEDES yıl sonu etkinliği adı altında palyaço gezdirip bowling oynatanlara baksın. Bu ülkede sadece Sünni Müslümanlar yaşamıyor. Ortodokslar, Katolikler, Aleviler de var. Herkesin kendi inancı çerçevesinde özgürce yaşaması anayasal haktır. Kamusal eğitimde bu hakkı tek tipleştirmek laikliğe de demokrasiye de aykırıdır.”

Ezer, ÇEDES protokolünün okulları dini propaganda alanına dönüştürdüğünü de vurguladı.

VELİLERE SESLENDİ

Açıklamasının sonunda öğrenci velilerine seslenen Ezer, “Çocuklarımıza ve okullarımıza sahip çıkalım. Yasalara ve bilime aykırı projelere karşı okul yönetimlerini denetleyelim. Gerektiğinde dilekçeler verelim, suç duyurusunda bulunalım. Önce çocuklarımızın geleceğine, sonra da ülkemize, laikliğe ve Cumhuriyetimize sahip çıkalım” dedi.

SINIFA KÂBE BİLE KOYDULAR

İstanbul Başakşehir’de TOKİ Kayaşehir Mevlana İlköğretim Okulu’nda yapılan skandal ÇEDES etkinliği ortaya çıktı. Çocuklar için “adap” dersleri ve kursları veren, Babam Abdülhamit Han kitabının yazarı İkbal Betül Armağan’a okulda imza günü yaptırıldı.

Armağan’ın “Kilomla dalga geçen kaynıma nasıl cevap vermeli”, “Sandalyede nasıl oturulur” “Çorba nasıl içilir” gibi çocuklara yönelik “adap eğitimleri” adını verdiği çalışmaları bulunuyor. Bitlis’in Hizan ilçesine Nurs Ortaokulu’nda 7. sınıf öğrencilerine “hac ibadetini öğretmek” amacıyla sınıfa Kâbe’yi temsilen bir maket kondu. Bu maket etrafında tavaf eden öğrenciler daha sonra sınıfta şeytan taşlama provası da yaptı. Öğrenciler ellerindeki taşları sınıflarının duvarlarına fırlattı