TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun kapalı oturumda yapılması kararlaştırıldı. Toplantının kapalı yapılmasına CHP, EMEP, TİP, DSP ve DP ret oyu verdi.

Karar, DEM, AKP ve MHP oyları ile alındı.

İmralı'ya gidişin görüşüleceği Komisyon'un, kapalı oturumla yapılmasına karar verildi.

CHP'li üyeler, komisyon salonundan ayrıldı.

MHP BAHÇELİ'NİN SÖZLERİNİ OKUDU, DEM KARŞI ÇIKANLARA TEPKİ GÖSTERDİ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız, konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salı günü yaptığı açıklamayı aynen okuyarak partinin sürece karşı tutumunu yineledi.

Ardından sözü alan TİP Milletvekili Ahmet Şık, Selahattin Demirtaş’ın durumunu gündeme getirdi ve şu ifadeyi kullandı: “İmralı’ya da gidilmeli, gerekirse Kandil’e de gidilmeli.”

Şık, komisyonda grubu olmayan partilerin yok sayılmasını ise “siyasi nezaket ihlali” olarak nitelendirdi.

DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de konuştu.

Koçyiğit, "Tarih cesur insanlar yazar bugün tarih yazıyoruz. Sorumluluk almayanları da tarih yazacak. Bu meselenin siyaset üstü bir mesele. Seçim meselesi değildir ve ülkenin geleceğinin konuşuluyor. Bir insanı daha bu sebepten kaybetmeyi göze alıyor musunuz" ifadelerini kullandı.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İmralı’ya karşı olduklarını yineledi ve SEGBİS gibi uzaktan görüşme yöntemlerinin değerlendirilmesini önerdi.

Yeniyol grubu adına konuşan Bülent Kaya, sürecin açık ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirterek açık oylama talep etti. Grubun henüz karar vermediğini söyleyen Kaya, toplantıdan sonra üye verip vermeyeceklerini tartışacaklarını aktardı.

Komisyon toplantısının açılışında da TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş şunları ifade etti:

"Demokrasi Komisyonumuzun 18. toplantısını açıyorum. Gerçekten 5 Ağustos'tan bu yana süren fevkalade titiz ve gayretli çalışmalarımızla 17 oturumda bu konuyla ilgili görüşü olan hemen hemen Türkiye'deki bütün çevreleri, bütün kanaat sahiplerini dinlemek imkanımız oldu. Bu dinlemelerin her birisi sizlerden değerli komisyon üyelerimizden ve buradaki partilerden gelen teklifler doğrultusunda oluşmuştur. Şimdi bu toplantıda bundan sonraki sürece ilişkin artık herhalde çok fazla toplanacağımız bir durum kalmadı. Bundan sonraki süreçte özellikle geçtiğimiz 17. toplantıda ele alınan her birisi fevkalade hayati öneme haiz olan Bakanlar gerek Bakanlarımızın, gerek de Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızın bizlere yaptıkları bilgilendirmeler çerçevesinde o konuların ele alınması, bundan sonraki sürece ilişkin bazı konuların açık bir şekilde burada net bir şekilde konuşulabilmesi, atılacak adımların konuşulabilmesi bakımından bundan sonra toplantının kapalı oturum şeklinde yapılmasını oylarınıza sunacağım ve kapalı oturum şeklinde devam edeceğiz."

CHP NEDENİNİ AÇIKLADI

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir:

DEM Parti'den CHP'nin kararına ilk tepki: Tarih yazacak
DEM Parti'den CHP'nin kararına ilk tepki: Tarih yazacak
İçeriği Görüntüle

17. toplantısında bir önceki toplantıda Sayın Meclis Başkanı önümüzdeki toplantıda yani bugünkü toplantıda İmralı'ya gidiş konusunun görüşüleceğini belirtti ve Türkiye'de de bu konuda tartışma yaşanmaya başlandı. Biz şu ana kadar komisyonumuzda üç kez kapalı toplantı yaptık.

Ve bizim bu toplantıların kapatılmasına dönük olarak tavrımız da olumluydu. Çünkü bu toplantılarda MİT Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı geldiler ve sırasında devletin güvenliği ile ilgili kimi bilgileri bizimle paylaştılar.

Veya paylaşabilecekleri düşüncesiyle biz kapalı olmasının uygun olacağını düşündük. Ancak bugünkü toplantının yani İmralı'ya gidişle ilgili toplantının milletin gözü önünde ve açıkça yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Biraz önce bu görüşlerimizi kapalılık oylamasından önce de ifade ettik. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz 10 yıllardır Kürt sorunu diyebilen ve Kürt sorununun ancak tüm kesimlerin açıklıkla, samimice, cesaretle ve meclis zemininde konuşarak çözebileceği ve demokratikleşmeyle ve anayasal eşit vatandaşlıkla çözülebileceği bir sorun olduğunu söyleye gelen partiyiz.

Bu nedenle de bu komisyona böyle bir katkı verdik. Ama yapılan oylamada kapalılık kararı çıkınca da bu noktadan sonra bu komisyon toplantısı kapalı olacağı için kapalı oturumda olmamızın kalmamızın doğru olmayacağını değerlendirdik ve kapalı bölümüne katılmama kararı aldık.

Şimdi sizlerle kapalılık tartışmasından önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin İmralı'ya gidişle ilgili görüşlerini ifade etmiştim komisyonda ve şimdi bir kez de sizlerin huzurunda tüm milletimizle paylaşacağım.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılık içinde Kürt meselesinin demokratik yollardan çözümünü her zaman savunduk, savunmaya devam ediyoruz. Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken biz bu sorunun var olduğunu cesaretle dile getiren ve çözüm önerileri sunan partiyiz. Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adımların sonuna kadar destekçisiyiz.

Meselenin meclis çatısı altında kurulacak bir komisyon marifetiyle milletten bir şey saklamadan şeffaflıkla konuşulması ve çözümü fikrinin sahibiyiz. Bundan sonra da terörsüz ve demokratik Türkiye'yi inşa etmenin kararlılığıyla milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak komisyonda olacağız. Meclis'teki komisyon bugün 18. toplantısını yapmaktadır.

Ancak geldiğimiz aşamada milli iradeyi ipotek koyan kayyum uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan utanç davalarında insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır. 10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarla demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır.

Demokratik siyasetin önü açılmak yerine siyasi davalarla daha da tıkanmıştır. Böyle bir dönemde iç barışımızı sağlamak için bu sorunla sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken tüm meselenin İmralı'ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur.

Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir. Elbette sürece katkı verecek her görüş kıymetlidir. Bu amaçla devlet yetkilileri İmralı ile zaten görüşmekte. Milletvekillerinden oluşan bir heyet de adaya gidip gelmektedir. Komisyonumuzda 11 partiden 51 milletvekili bulunmaktadır.

Ama komisyonumuzun başkanı bile olmadan sadece 5 milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür.

Siyaset emri vakiler üzerine tutum almakla değil, toplumun ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre yapılır. Toplum kayyumların kaldırılması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması ve demokratik siyasetin önünün açılması gibi olmazsa olmaz kolay ilk adımların bile atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüm iradesine hangi katkıyı yapacağına ikna değildir.

Bu doğrultuda AK Parti başta olmak üzere diğer partililerin kararıyla İmralı Adası'na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz.

Hatırlatmak isteriz ki bugün herkesin ne diyeceğini beklediği Cumhuriyet Halk Partisi bir kapatma davasıyla karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere ailelere zulmedilmektedir. Ama partimiz her şeye rağmen demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu komisyonda kalmaya devam etmektedir. Eğer bu bu milletin barış umutları 10 yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve ihtiraslara heba edilmeye çalışılırsa Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz ülkemize barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek iradeye sahiptir.

Ayrıntılar geliyor...