Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada dosyaları ayrılan avukat Serdar Öktem ve eski cinayet büro amiri komiser Mustafa Ensar Aykal’ın yargılanmasının devam ettiği davada yeni bir gelişme yaşandı. Avukat Serdar Öktem ve eski Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın telefonlarının şifrelerinin temini için ABD’deki Apple şirketine Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yazı yazılmıştı.
2 SAYFA YAZI VE 1 ADET FLASH BELLEK
ANKA Haber Ajansı’nın edindiği bilgiye göre, 5 Ağustos’ta Apple tarafından dosyaya girmesi üzerine 2 sayfa yazı ve 1 adet flash bellek gönderildiği öğrenildi. Ateş ailesinin avukatları, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak Apple tarafından gönderilen evrakları talep etti ve UYAP sistemine kaydının yapılmasını istedi. Ancak avukatlara dosyada gizlilik kararı olmamasına rağmen söz konusu evraklar verilmedi.
"DOSYAYA ERİŞİM HAKKIMIZA GETİRİLEN SINIRLAMA KABUL EDİLEMEZ"
Konuya ilişkin konuşan Ateş ailesinin avukatlarından Şeyda Şahin, şunları söyledi:
"Taleplerimiz hiçbir yasal zemin ve gerekçesi olmamasına rağmen reddedilmiştir. Yargılama süreci başladıktan itibaren dosyada ki tüm evrak, belge ve verilerin taraf vekillerince incelenebilmesi, suretlerinin alınabilmesi mümkünken bu konuda mahkemece hiçbir sınırlama yapılması yasal olarak mümkün değilken, mahkemeye ve dosyaya erişim hakkımıza getirilen bu sınırlama kabul edilemez olmasının yanı sıra oldukça da şüphelidir. Tarafımızca bu talebimizin hiçbir gerekçe olmaksızın reddedilmesine karşı HSK, Baro ve Adalet Bakanlığı nezdinde müracaatta bulunulmuştur. Sürecin başından itibaren adalet terazisinin dengesi sürekli aleyhimize olacak şekilde baskılanmaktadır. En temel anayasal hakkımız olan adil yargılanma hakkımız göz göre göre ihlal edilmekte, dosyadaki evraklar kaybolmakta, yargı kötü niyetli güçlerin maşası olarak kullanılmaktadır. Haksızlıklar, eksik evraklar, reddedilen talepler ile gerçeğin üstü örtülmeye çalışılsa da adaletin terazisi er ya da geç doğruyu gösterecektir. Bir susturulmak istendikçe daha yüksek sesle hakikati dile getireceğiz. Unutulmasın ki tarih gerçekleri gizleyenleri değil, onu ortaya çıkaranları yazacaktır"