2024 yılında, Rusya'nın resmi verilerine göre, ülkenin ekonomisi Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD’den oluşan G7 ülkelerinin tamamından daha hızlı büyüdü.
İngiltere merkezli BBC yayın kuruluşunun haberine göre, Rusya ekonomisi geçen yıl yüzde 4,3 büyürken, İngiltere’de bu oran yüzde 1,1, ABD’de ise yüzde 2,8 oldu. Bu büyümenin arkasında Kremlin’in rekor düzeydeki askeri harcamaları yer aldı. Bu büyüme, büyük ölçüde Kremlin’in rekor seviyedeki askeri harcamalarıyla desteklendi.
Ülkenin petrol ihracatı miktar olarak nispeten stabil kaldı. Avrupa’ya gitmesi planlanan petrol sevkiyatları Çin ve Hindistan’a yönlendirildi. Ayrıca, sahipliği ve hareketleri belirsiz bir “gölge tanker filosu”, Moskova’nın diğer yaptırım engellerini aşmasına yardımcı oldu. Bank of America’ya göre, Rus rublesi ise bu yıl yüzde 40’tan fazla değer kazanarak dünya çapında en iyi performans gösteren para birimi haline geldi.
2026’ya yaklaşırken ekonomide değişim sinyalleri belirmeye başladı
Ülke içinde enflasyonun sürekli yüksek seyrettiği, faiz oranlarının yüzde 20’ye yükseldiği ve şirketlerin ihtiyaç duydukları işçileri bulamadığı kaydedildi. Küresel çapta ise, petrol fiyatlarının bu yıl gerilemiş olduğu ancak İsrail ve İran arasındaki mevcut çatışma nedeniyle yeniden yükseldiği ifade edildi.
Rusya’nın ekonomi bakanı Maksim Reşetnikov, Perşembe günü, ülkenin “aşırı ısınma” döneminin ardından “resesyonun eşiğinde” olduğunu bildirdi.
Moskova Ekonomi Yüksekokulu’na (HSE) göre, ülke 2024 sonunda yaklaşık 2,6 milyon işçi açığı yaşadı. Bu açığın sebebi erkeklerin savaşa gitmesi veya savaştan kaçmak için yurt dışına kaçması olarak belirtildi.
Merkez Bankası, yükselen fiyatları kontrol altına almak için bu yıl faiz oranlarını rekor seviyelere yükseltti, bu durum şirketlerin yatırım için ihtiyaç duyduğu sermayeyi toplamasını daha maliyetli hale getiriyor. Öte yandan, Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirleri yaptırımlar ve düşük fiyatlar sebebiyle azaldı. Resmi verilere göre petrol ve doğalgaz gelirleri Mayıs ayında, yıllık bazda yüzde 35 düştü.
Politik analist ve Rusya uzmanı András Tóth-Czifra, “Askeri harcamalar için ayrılan büyük bir bütçe var ve bu bütçeye dokunulamıyor, bu da yol, demiryolu ve altyapı gibi hayati yatırım projelerinden paranın kaydırılmaya başlaması demek” diyor ve "Sağlanan hizmetlerin kalitesi gerçekten zarar görüyor" diye ekliyor.
Tóth-Czifra, Rusya’nın Batı yaptırımlarıyla beklenenden daha iyi başa çıktığını, ancak yaptırımların ekonomiyi hala olumsuz etkilediğini ifade ediyor.