Nazım Hikmet Ran, 1902 yılında Selanik’te doğdu. İstanbul ve Moskova’da eğitim gördü. 1920’li yıllardan itibaren yazdığı şiirlerle Türk edebiyatında yeni bir dönemin öncüsü oldu. Serbest ölçü kullanımı, toplumsal içerikli şiirleri ve siyasi kimliğiyle dikkat çekti.
1938 yılında “orduyu isyana teşvik” suçlamasıyla 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 12 yılı aşkın süre cezaevinde kaldı. 1950 yılında çıkan genel afla serbest bırakıldı. Ancak hakkında yeniden soruşturma açılması ve askerlik gerekçesiyle yeniden ceza tehdidiyle karşı karşıya kalınca 1951 yılında yurtdışına çıktı. Aynı yıl Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı.
Nazım Hikmet, yaşamının son 12 yılını Sovyetler Birliği’nde geçirdi. 3 Haziran 1963’te, Moskova’daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Novodeviçi Mezarlığı’na defnedildi.
Şairin vatandaşlığı, ölümünden 46 yıl sonra, 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla iade edildi. Ancak bu karar kamuoyuna herhangi bir tören ya da açıklamayla duyurulmadı.
Nazım Hikmet’in eserleri bugün hâlâ birçok dile çevrilmeye, tiyatro sahnelerinde yorumlanmaya ve yeni kuşaklar tarafından okunmaya devam ediyor. Türkiye’de ise resmî törenlerle değil, sivil anmalarla hatırlanıyor.