Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen konser soruşturmasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı.

Savcılık kaynaklarından edinilen bilgilere göre soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevinin ihmali" suçlarından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni vermesini istedi.

"İZİN ALMAYA GEREK YOK"

Mansur Yavaş'tan konuya ilişkin açıklama geldi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek olmadığını belirten Yavaş, çağırırlarsa ifade verebileceğini belirtti.

O1-57

Yavaş açıklamasında, "Görev sürem boyunca her adımımı hukukun evrensel ilkeleri, demokratik değerler ve kamu vicdanı doğrultusunda attım. Ankara halkının bir kuruşunun, bir imzasının hesabını vermekten hiçbir zaman çekinmedim. Bugün bir kez daha açıkça söylüyorum: Hiçbir iddia, hiçbir girişim; şerefime, itibarımıza ve inandığım değerlere gölge düşüremez. Çünkü ben doğruyu yaptım. Çünkü ben milletimin emanetini namus bildim. Bu süreçte defalarca devletin kendi kurumları, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler yapıldı. Belgeler, dosyalar, hesaplar satır satır incelendi. Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek yoktur" dedi.

A2-71

"GÖNÜLLÜ OLARAK İFADEYE VERMEYE HAZIRIZ"

Çağırırlarsa, gönüllü olarak ifadeye vermeye hazır olduklarını belirten Yavaş'ın açıklamasında, "Çünkü bizim gizleyecek, çekinecek, saklayacak hiçbir şeyimiz yoktur. Kolaylık sağlamak, sürecin uzamasına fırsat vermemek adına izin alınmasını bile gerek görmüyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur. Ancak bir hususu da kamuoyuyla paylaşmak isterim: Mesele öyle çok tartışıldı ki, devletin kendi müfettişleri geldi, baktı. Osman Gökçek’in sayfalarca sunduğu belgeleri devletin en yüksek denetim makamı olan Mülkiye Müfettişi tek tek inceledi, didik didik etti. Sonuç ortadadır: Mülkiye Müfettişleri ifadeye çağırmaya bile gerek görmemiştir. Hafta başında hazırlanan iddianamede ismimizin yer almaması, anlaşılan o ki bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Geçtiğimiz günlerde eski dönem yolsuzluklarına ilişkin detaylı açıklamayı zaten basın toplantımda yapmıştım. Tek tek hepsini yeniden anlatmayacağım ama yapılan çifte standartlar hukuk devletinin üzerine gölge düşürmektedir" değerlendirmesine yer verildi.

"ZOR OLAN KİRLİ KAPILARIN ÖNÜNE GİTMEKTİR"

Yavaş'ın açıklamasında, "Biz hem bu konularla ilgili hem de soruşturmayı sızdıran ve sürece siyaseten müdahil olan kişiler hakkında işlem yapılmasını bekliyorduk. Ancak ne yazık ki, tam tersine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bizim hakkımızda DENETİM GÖREVİMİ YETERİNCE YAPMADIĞIM gerekçesiyle soruşturma izni talebinde bulunduğunu öğrendik. Bu durum, adaletin terazisini şaşırtmak isteyenlerin çabasıdır. Bizim kapımız devlete de adalete de sonuna kadar açıktır. Ama kimse unutmasın: Bu ülke, adaleti eğip bükerek yönetilemez. Unutmayın; gün gelir, bu kantar herkesi tartar. Demokrasi sadece sandıkta değil, adalete güvenle yaşar. Adaleti siyasetin malzemesi yapmayın. Çünkü hukuk, bir gün herkese lazım olacaktır. Bizim kapımızı çalmak kolaydır, çünkü biz hesap vermekten korkmayız. Zor olan, kirli kapıların önüne gitmektir. Siz o kapıları atladınız" ifadeleri yer aldı.

NE OLMUŞTU?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB'de 32 konser hizmet alımında idarenin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı öne sürülmüştü.

Soruşturma kapsamında 23 Eylül'de aralarında eski belediye bürokratlarının ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 kişi, "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlamalarından gözaltına alınmıştı.

Emniyetteki işlemlerin ardından Ankara Adliyesi'ne getirilen kişiler, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.

Gözaltındakilerden 5'i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından, "zimmet" ve "kamu kurum veya kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak" gerekçesiyle tutuklanırken, 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Soruşturma tamamlanarak 5'i tutuklu 14 kişi hakkında "nitelikli zimmet" suçlamalarından 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Hakkında soruşturma izni istenen Mansur Yavaş, yol haritasını açıkladı!
Hakkında soruşturma izni istenen Mansur Yavaş, yol haritasını açıkladı!
İçeriği Görüntüle

Hazırlanan 59 sayfalık iddianame, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise dün akşam saatlerinde soruşturma kapsamında, ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların "görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevini ihmal" olduğu savunularak İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep edildi.