CHP 39. Olağan Kurultayı'nın son gününde PM ve YDK üye seçimleri yapılıyor. Saat 15.00'te başlayan seçim kapsamında CHP Genel Başkanı Özgür Özel de oyunu kullandı.
CHP Parti Meclisi üyesi adayı İlhan Cihaner, kurultay salonunda Baba Ocağı’nın konuğu oldu.
İlhan Cihaner, CHP kurultayı ve siyasetin kritik sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kürt meselesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İlhan Cihaner’in “Cumhuriyet Halk Partisi’nin rolü çok kritik. Cumhuriyet Halk Partisi süratle sorunun çözümünde entelektüel üstünlüğü, entelektüel yol açıcılığı ele geçirmelidir” açıklaması dikkat çekti.
AKP ve MHP’nin geçmişine değinen İlhan Cihaner şunları söyledi:
“Çünkü baktığınız zaman sözde çözüm sürecinden yana görünenler, hadi sözde demeyeyim umuyorum gerçekten öyledir. Çözümü savunanlar aslında bu sorunu bu noktaya getiren bir dönem Kürt yoktur diyecek kadar bu soruna yabancılaşmış, ideolojik geçmişleri çok çok farklı olan iki siyasi hareket. Biri İslami kanattan biri milliyetçi kanattan… Ama şimdi muhtemelendir ki Suriye’deki sorunlar nedeniyle böyle bir perspektif oluşturdular.”
‘4 BİN SAYFALIK İDDİANAME OLMAZ’
İlhan Cihaner, CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargılamaya ilişkin ise “4 bin sayfalık iddianame olmaz. 4 bin sayfalık iddianame varsa orada adil yargılama olmadığını görmemiz lazım. Orada maddi gerçeğe ulaşmak bile imkansızdır” değerlendirmesinde bulundu.
‘SONUÇ NE ÇIKARSA ÇIKSIN, DELEGEMİZİN TAKDİRİ DİYECEĞİZ’
İlhan Cihaner, CHP 39. Olağan Kurultayı'nı şöyle değerlendirdi:
“Partinin hukuk eliyle kaldığı bir takım sıkıntılar nedeniyle arada teknik gerekçelerle yapılmış olağanüstü kurultaylar vardı. Bu anlamda belki de ‘genel başkan değişiminden sonra yapılan ilk kurultaydı’ diyebiliriz buna… Çünkü aradaki kurultaylar teknik gerekçelerle yapılmış kurultaylardı. Bugünkü seçimlerde gün boyu –zaten biraz gelenektir Cumhuriyet Halk Partisi’nde- bir çeşit şenlik, karnaval, birçok partilinin kendisini özne olarak hissettiği, o çerçevede mücadele ettiği bir ortamda gerçekleşiyor. Çarşaf liste söz konusuydu. O biraz diğer partilerde çok var olan bir şey değil. Süreci de biraz uzatıyor ama dediğim gibi bir siyasi mobilizasyon, siyasi hareketlilik de getiriyor partiye… Tabi partinin içinde bulunduğu özel koşullar nedeniyle önceki kurultaylara göre başvuru sayısı biraz az görünüyor. Ama nihayetinde yine çarşaf liste olması ve aday başvurusu konusunda bir engel olmaması nedeniyle yani bu doğal koşulların bir sonucu olarak okunuyor. Bakalım sonuç ne olacak. Sonuç ne çıkarsa çıksın, delegemizin takdiri diyeceğiz.”
‘UMUDU YENİDEN YEŞERTECEK BİR POLİTİK MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR’
“Nasıl bir yeni dönem sizi bekliyor?” sorusuna ilişkin ise İlhan Cihaner şu yanıtı verdi:
“Bir kere çok zor bir dönem… Özellikle Türkiye’de siyasallaşmış bir yargının hayatın hemen hemen her alanında, düşünce, düşünceyi açıklama özgürlüğünden tutun, birtakım siyasi olduğu konusunda hiçbir tartışma bulunmayan davalarla karşı karşıya, sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil ülkenin tamamı… Gazeteciler, öğrenciler, aydınlar… Bir kere böyle bir genel iklim var. Biliyorsunuz ki, siyasal özgürlüklerin başında da düşünce, düşünceyi açıklama hürriyeti gelir. Onun olmadığı bir yerde siyaset yapmak da çok zor… Bir kere böyle bir zorlukla karşı karşıya kalacağız. İkinci, ülkenin içinde bulunduğu birtakım kritik durumlar var. Ortadoğu’da özellikle Suriye eksenli birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Kürt meselesinin çözümüyle ilgili bir süreç yürütülmeye çalışılıyor. Bunların hepsi Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel sorumluluğunu, siyasi sorumluluğunu çok arttırıyor. Umuyorum ki yeni kadrolar, bu git gide daha da ağırlaşacak gibi görünen bu süreçte bunun altından kalkacak kadrolar olacaktır. Ekonomisinden tutun dış politikaya kadar gerçekten çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin eleştiren, sadece kötüyü yurttaşların önüne koyan bir hattan ziyade daha iyi bir Türkiye idealine yurttaşları inandıracak bir yaklaşıma da sahip olacak bir siyasi hat izlemesi lazım. Epeydir tüm anketlerde kararsız ve siyasi görüşünü belli etmeyen yurttaşların sayısı çok fazla. Öncelikle bunları da daha iyi bir Türkiye idealine inandırıp umudu yeniden yeşertecek bir politik mücadeleye ihtiyaç var. Maalesef partiye dönük bir takım davalar, birtakım tartışmalar var. Bu yoğunlaşmayı biraz engelliyor, bir kere bunu bir aşmamız lazım.”
‘MUTLAKA BİR SORU İŞARETİ KONULMASI GEREK’
İlhan Cihaner “Ergenekon, Balyoz süreçlerinde sanık olmuş ve tutuklanmış bir başsavcı olarak bugünkü İBB davalarını ve Mansur Yavaş’a yönelik soruşturmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Yargının burada giderek siyasallaşma sınırını bile aştığı hatta siyasetin yargısallaştığı, siyasetin kriminal bir alan olarak tarif edildiği iktidarlar tarafından dünyanın pek çok yerinde benzer şeyler görülmüştür. Biz de öyle bir süreci yaşıyoruz. Onun için bu süreci analiz ederken yurttaşlarımızın özellikle bu iktidara yakın medya tarafından boca edilen birtakım iddiaların bir de savunmayı beklemeleri gerekiyor. Hep iddianameler üzerinden fikir oluşturuldu. Oysa Türkiye’nin iddianameler üzerinden fikir oluşturmanın ne kadar sıkıntılı olduğunu, mutlaka bir soru işareti konulması gerektiğini sizin de örneğini verdiğiniz birçok böyle süreçler yaşadık. İşte Ergenekon, Balyoz davası, sıkı yönetim mahkemeleri, DGM süreçleri bunların hepsini göz önünde bulundurduğumuzda iddianamelere biraz eleştirel yaklaşılması lazım ve fikir oluşturmak için de savunmaların da bir dinlenilmesi lazım.”
