CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetimini görevden alan, ardından da CHP'nin Olağanüstü Kongresi'ni Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına rağmen durdurma kararı alan İstanbul 45. Asliye Mahkemesi, CHP'nin itirazına ilişkin verdiği kararının gerekçesini açıkladı.

Mahkeme CHP İstanbul'a Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap'ı atamıştı. Atama kararının kişiler tarafından kabul görmesinin ardından CHP ihraç kararı almıştı.

Mahkemenin açıkladığı gerekçenin tam metni şu şekilde:

"08/10/2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde alınan tüm kararların hükümlerinin tedbiren durdurulması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir.

Bu tedbir kararı alınırken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2024/5366 Soruşturma nolu dosyası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2025/53885 Soruşturma nolu dosyası ve bu dosyalar içeriğinde bulunan ifade tutanakları, tapu kayıtları, SGK kayıtları, banka yazı cevapları, diğer resmi kurumlardan gelen bilgi ve belgeler incelenmiş, davacı tarafın iddialarının basit bir iddianın ilerisine geçtiği ve gerçekleşen seçimlerin demokrasi ve eşitlik esaslarına aykırı yapıldığı, delege iradelerinin çeşitli menfaatler karşılığı etkilendiği hususlarında yaklaşık ispat şartının sağlandığına, İhtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına ve seçme-seçilme haklarının özüne aykırı hal ve durumlar meydana geldiğine kanaat getirilmiştir.

Mahkememizin 02/09/2025 tarihli kararında davalı taraflar itiraz etmiş 26/09/2025 tarihli mürafaa duruşmasında itirazlar değerlendirilmiş ve itirazların reddine karar verilmiştir.

Davalı tarafın mahkememizin görevli ve yetkili olmadığına dair itirazı yerinde değildir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2. Maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemeleri genel görevli mahkemeler olup madde metninde "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir." denmektedir. Siyasi Partiler Kanunu'nun 29.maddesi ve 121. Maddeleri de Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu'nun Siyasi Partiler hakkında uygulanabileceğini düzenlemektedir. Adli yargı ile Seçim yargısının görev alanları ise tamamen farklı olup seçim yargısının siyasi parti kongre seçimlerine ilişkin yetkisi seçim günü ve seçim sonrası işlere ilişkindir. Siyasi parti kongre seçimleri ile ülke çapında yapılan genel seçimler, yerel yönetim seçimleri, halk oylamaları nitelik ve süreçleri itibariyle birbirlerinden çok farklıdır. Davalı tarafça her ne kadar Siyasi Partilerin Genel Merkezinin bulunduğu yerin yetkili olduğu savunulmuşsa da bu tür davalarda genel yetkinin dışına çıkılmasını gerektirecek açık ve kesin bir yetki kuralı ve Yargıtay uygulaması bulunmamaktadır. (Bursa BAM 1.HD. 2021/248 E.,2022/241 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 3.HD. 2023/1632 E., 2023/3806 K. Sayılı İlamı)

Davacı tarafın 08/10/2023 tarihli İstanbul İl Kongresi seçimlerine şaibe karıştığı iddiaları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2025/53885 sayılı soruşturma dosyasında düzenlenen iddianamenin İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmesi ve 2025/439 Esas nolu dosyada yargılamanın başlaması ile daha da ciddiyet kazanmıştır. Her ne kadar devam eden bir ceza davasında kesin karar verilene kadar kimse suçlu ilan edilemeyecekse de var olan savcılık dosyası veya ceza davası mahkemelerin bir konu hakkında tedbir kararı verebilmesini etkilemektedir.

İhtiyati tedbir ara kararımızın gerekçesinde de belirtildiği üzere ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.

Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir.

Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir.

Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan, ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir.

Milli Savunma Bakanlığı Sumud Filosu açıklaması: 3 Türk’e tahliye!
Milli Savunma Bakanlığı Sumud Filosu açıklaması: 3 Türk’e tahliye!
İçeriği Görüntüle

Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, "yaklaşık ispat" kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Yine kural olarak ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği alacağını karşılayacak biçimde değerlendirilerek verilir. Ne var ki, karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne de olanak bulunmamaktadır.

Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.

Mahkemece de Siyasi Parti Kongrelerinin 2 yıllık bir süre için yapılıyor olması, Cumhuriyet Halk Partisi 38.Olağan İl Kongresiyle göreve gelenlerin dava tarihi itibariyle görev sürelerinin tamamlanmak üzere olması, yine Cumhuriyet Halk Partisi 39.Olağan İstanbul İl Kongre sürecinin ve İlçe Kongre seçimlerinin başlamış olması, tedbir kararı verilmemesi halinde iddiaların odağındaki mevcut yönetim eliyle Kongre sürecinin yapılacak olması nedenlerinden dolayı bu kongre süreçlerinin objektif ve tarafsız aynı zamanda seçim işlerine, ilgili parti teşkilatına yabancı olmayan kişiler eliyle yaptırılması, yeni yapılacak seçimlerin şaibelerden ve kavgalardan uzak tutulması, bu süreç içerisinde ilgili yönetimdeki olağan işlerin devam ettirilmesi amacıyla mevcut İl Başkanı, İl Yönetimi ve İl Disiplin Kurulu üyeleri tedbiren görevden uzaklaştırılmış ve yerlerine yukarıda isimleri belirtilen objektif ve tarafsız, ilgili partide geçmişi de olan kişilerden oluşan geçici kurul kısa süreliğine göreve getirilmiştir. Bu kapsamda öncelikle İlçe Seçim kuruluna ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine müzekkere yazılarak önceki 37.Olağan İstanbul İl Yönetiminde görev alan kişilerin isim ve adreslerine ulaşılmaya çalışılmış ancak bu kişilerin isim ve adresleri mahkememize ulaştırılmamıştır. Daha sonra davacı tarafın sunduğu dilekçedeki kişiler araştırılmış ve bu kişilerden en uygun 5 kişi seçilerek kurul halinde il teşkilatını seçime götürmek ve bu süreçteki olağan işleri yönetmek için mahkememizce görevlendirilmişlerdir.

Mahkememizin tedbir kararının bir diğer maddesinde yine dava konusu İstanbul İl kongresinde Üst Kurul- Kurultay delegesi olarak seçilenlerin tedbiren bu görevden uzaklaştırılmalarına karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararımızın gerekçesinde de belirtildiği üzere iddialarının basit bir iddianın ilerisine geçmesi ve gerçekleşen seçimlerin demokrasi ve eşitlik esaslarına aykırı yapılması, delege iradelerinin çeşitli menfaatler karşılığı etkilenmesi hususlarında yaklaşık ispat şartının sağlanmış olması nedeniyle bu seçim ile göreve gelenlerin bu görevlerde kalmalarının sakıncalarını engellemek amacıyla bu karar alınmıştır. Bu kişilerin 2 yıllık görev süresinin bitimine az bir süre kalması, daha önce 38. Olağan Kurultayın ve 21. Olağanüstü kurultayın yapılmış olması, 39. Olağan Genel Kurulda bu kişilerin değil yeni seçilecek Kurultay delegelerinin oy kullanacak olması kararımızın seçimlere bir müdahale olmadığının göstergesidir. Tedbir kararımızın Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu tarafından 14 Temmuz 2025 günü alınan karar uyarınca başlatılan 39.Olağan Kurultay süreci kongre takviminde yer alan seçim çalışmalarından yalnızca istanbul il örgütünce yapılacak ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulması bölümü ise İstanbul İl Yönetimin görevden alınması ve yerlerine geçici kurul atanması kararımızın yerine getirilmesi ve bu süreçte oluşacak karışıklığın engellenmesi amacıyla olup seçimlerin engellenmesi amacı taşımamakta aksine seçimlere kısa süreliğine ara verilip geçici kurul eliyle seçimlerin devam ettirilmesi amacına hizmet etmektedir.

İhtiyati tedbir kararımız 4. Maddesinde Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresi delegelerinin tedbiren görevden alınmaları talebinin, bu delegelerin ilçe kongrelerinden seçilmiş delegeler ve bulundukları görevden kaynaklı doğal delegelerden oluşması, bu kişiler 38. Olağan İstanbul İl Kongresi seçimleri haricinde bu sıfatı elde etmelerinden dolayı reddine karar verilmiştir. Yine tedbir kararımızın 5. Maddesinde 08/10/2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde alınan tüm kararların hükümlerinin tedbiren durdurulması talebinin uyuşmazlığın esasını çözecek nitelikte olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.

Davalı tarafın yargısal müdahale sınırların aşılması, mahkeme eliyle partinin yönetilmeye çalışılması, geçici heyetin üyelik durumlarının geçici kurula engel olduğu ilişkin itirazları da gerçeği yansıtmamaktadır. Mahkememiz HMK 391/1 gereğince "Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. " hükmüne de dayanarak bir ara karar oluşturmuştur. Göreve getirilen kurulun parti üyesi olması zorunluluğu olmayıp belirlenen kişilerin yetkinliği mahkemenin takdirindedir. Daha önce de açıkladığımız üzere 38. Olağan İstanbul İl Kongresi Seçimleri hakkındaki iddialar, soruşturma dosyası ve akabinde soruşturma dosyasının ceza dosyasına dönüşmesi, ceza mahkemesi sonucunun huzurdaki davayı etkileyecek, ilgili kongrenin yasal süresinin yakın zamanda dolacak ve yeni seçimlerin yapılacak olmasından dolayı bu seçimlerin demokratik ilke ve esaslara uygun olarak yapılabilmesi, seçim öncesi sürecin objektif ve tarafsız olarak yürütülmesi, seçim yarışının demokrasi ilke ve esaslarına uygun olarak fikir ve politikalar üzerinden yapılabilmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.

Yukarıda izah edilen gerekçelerden dolayı 02/09/2025 tarihli ara kararımızın hukuka uygun olduğu, davalı tarafın itirazlarının ise hukuki dayanağı olmayan savunmalardan ibaret olduğuna kanaat getirilerek itirazların reddine İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

KARAR (Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere)

1-Davalı taraflarca yapılan itirazların ayrı ayrı reddine ,

2-İş bu ara kararın asıl dava dosya taraflarına tebliğine, Dair, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2025"