2025 LGS sonuçlarında ortaya çıkan şaibeli durumlar ve eğitimde süregelen eşitsizliklere karşı Halkevleri, Liseli Genç Umut ve eğitim emekçileri İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya geldi. “Saraya değil eğitime bütçe”, “Patronların bakanı Yusuf Tekin istifa” sloganlarının atıldığı açıklamada, eğitimin piyasalaştırılmasına, liyakatsiz yönetime ve çocuk emeği sömürüsüne karşı tepkiler dile getirildi.

“LGS SKANDALI BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI”

Halkevleri Genel Yürütme Kurulu Üyesi Fadik Yazar, LGS’deki sıralama skandalının yalnızca teknik bir hata değil, yıllardır uygulanan piyasacı ve liyakatsiz eğitim politikalarının doğrudan sonucu olduğunu ifade etti. Yazar, “29 kişi hakkında soruşturma başlatıldı, bakanlık işlem müdürü görevden alındı. Ancak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kamuoyunun sorularına hakaretle karşılık veriyor. Bu halkı aptal yerine koymaktır. Bakan Tekin derhal istifa etmelidir” dedi.

Yazar, LGS’deki adaletsizliğin yanında MESEM’ler ve meslek liselerinde yaşanan çocuk işçiliği sorununa da dikkat çekerek, “Bu sistem yoksul çocukları emek ordusuna dönüştürmek için çalışıyor. Eğitim hakkı parayla satılamaz” açıklamasında bulundu.

“SINAV DEĞİL, GELECEK GASPI”

Basın açıklamasında söz alan Liseli Genç Umut üyesi Eyüp Ateş ise, LGS’de yaşanan skandalın yalnızca soruların çalınması olmadığını, sistematik bir sömürü düzeninin parçası olduğunu belirtti. Ateş, “MESEM’lerde binlerce arkadaşımız uzun saatler çalıştırılıyor, 2024’te 71 çocuk işçi hayatını kaybetti. 2+2 sistemi ile çocuk işçiliği meşrulaştırılıyor” dedi.

Ateş, LGS’de 719 öğrencinin tam puan almasının ciddi soru işaretleri doğurduğunu belirterek, “Sorulara sınavdan önce ulaşıldığı iddiaları araştırılmalı. Bu ülkede artık bir çocuğun geleceği kaç para verdiğine, kimleri tanıdığına göre şekilleniyor” diye konuştu.

“BİLİMSEL EĞİTİM YOK, DİN TEMELLİ İÇERİK AĞIRLIKTA”

Halkevleri üyesi emekli öğretmen Abdullah, eğitim müfredatında bilimsel ve sanatsal içeriklerin yok edildiğini, tarih, fizik, kimya, müzik gibi derslerin yerini dini ağırlıklı içeriklerin aldığını belirtti. Abdullah öğretmen, “Eğitim, Orta Doğu’nun çatışmalı iklimine ve siyasi iktidarın ideolojik hedeflerine teslim edilmiştir” dedi. Ayrıca ekonomik krize de dikkat çeken Abdullah, halkı uyararak “Eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“YOKSUL ÇOCUKLAR ÖLÜMLE SINANIYOR”

Özel sektörde çalışan bir öğretmen de söz alarak, sınav sistemine olan güvenin yıkıldığını belirtti. Öğretmen, “Eskiden FETÖ soruları çaldı diyorlardı, şimdi FETÖ yok ama yine sorular çalınıyor. Demek ki sorun sistemde. Bizim çocuklarımız özel okullara değil meslek liselerine mahkûm ediliyor. O liselerde çocuklar ölüyor, uzuvlarını kaybediyor. Zenginlerin çocukları o okullara gitmiyor. Madem meslek liseleri bu kadar iyi, siz gönderin çocuklarınızı” diyerek tepki gösterdi.

Halkevleri’nin talepleri şöyle:

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin derhal istifa etmelidir.

Eğitim kamusal bir hizmettir; özel okullar kamulaştırılmalı, eğitim tüm çocuklara parasız sunulmalıdır.

Rabia Naz'ın cezaevindeki babası vatandaşlardan istedi: Her akşam 22.00'de...
Rabia Naz'ın cezaevindeki babası vatandaşlardan istedi: Her akşam 22.00'de...
İçeriği Görüntüle

MESEM sistemi kaldırılmalı, çocuk işçiliği sonlandırılmalıdır.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı; her çocuğun sınavlara, kaynaklara ve rehberliğe erişimi güvence altına alınmalıdır.”