Güncel

KESK'in Meclis önündeki bütçe eylemine polis engeli

KESK, TBMM Dikmen Kapısı önünde 2026 yılı bütçesinde ilişkin basın açıklaması yapmak istemesine polis izin vermedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), TBMM Dikmen Kapısı önünde 2026 yılı bütçesinde ilişkin basın açıklaması yapmak istedi ancak polis bütçe görüşmeleri sebebiyle TBMM'nin çevresinde basın açıklaması yapılmasınnı yasak olduğu uyarısında bulundu. Bunun üzerine KESK'liler ile polis arasında yapılan müzakere sırasında sözlü tartışmalar yaşandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar KESK'lilere destek vermek için alanda yer aldı. Polisle yapılan müzakere sonucunda TBMM Dikmen Kapısı önü yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yapılmasına karar verildi.

Alanda; "Faşizme karşı omuz omuza", "Sermayeye değil emekçiye bütçe", "Gelirde adalet vergide adalet istiyoruz" sloganları atıldı.

Açıklamayı yapan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, bütçeye dair kaygıların arttığını belirterek "Maalesef bizim bahsettiğimiz kaygılar çok daha büyüyerek bizim karşımıza bir gerçeklik olarak çıktı. Bir aydır bu tartışmalar yürüyor. Bir aydır da bu tartışmalar doğrultusunda ortaya konulan taslağı reddettiğimizi ifade ettik. İl il bunun örgütlenmesini gerçekleştirdik. Bu örgütlenme çalışmalarında gördük ki sadece bizler değil, aynı zamanda iş yerlerinde yan yana gelebildiğimiz Tüm kesimlerdeki emekçiler bu bütçeden rahatsız. Bu bütçeye aslında hiçbir emekçinin onayı yok. Yani bu onay sadece muhalefettekiler açısından reddedilmiyor" dedi.

"YOKSULLUK VE ADALETSİZLİK BU ÜLKENİN NORMALİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR"

Bu bütçenin aynı zamanda farklı saiklerle bambaşka partilere hatta iktidar partisine oy vermiş olsa bütün emekçiler tarafından reddedildiğine söyleyen Koçak, şunları kaydetti:

"Bugün de aslında son günü. Yarın itibariyle onaylanacak ya da oylanacak olan bu bütçe ile ilgili tavrımızı ve tutumumuzu son bir kez daha ifade etmek istedik. Biz asiller yani emekçiler, halk bu bütçe ile ilgili ne söylüyoruz onu sizlerle paylaşmak için bugün buradayız. Ancak bu kadar antidemokratik bütçeler elbette ki antidemokratik uygulamalarla, politikalarla işlevsel hale getirilebiliyor. Bugünkü aslında Meclis önünde açıklama yapmamızın engellenmesi de ülkemizdeki genel antidemokratik uygulamaların bir parçası olarak tam da bu tür bütçelerin yürürlüğe konulabilmesinin zeminini yaratmak içindir. Buradan bir daha buradaki otokratik davranışları buradaki yasakçı baskıcı anlayışı reddediyor ve kınıyoruz. Faşizme karşı hepimiz biliyoruz ki dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir iktidar, hiçbir hükümet, biz halkı, emekçileri düşünmüyoruz demez, diyemez. 'Toplumun en geniş kesiminin hak ve çıkarlarını gözetmiyoruz, Hele hele sadece bir avuç zenginin, patronun, yandaşın çıkarlarını esas alıyoruz' diyemezsin. Sermayeye tam tersine sürekli olarak aynı nakaratı tekrarlarlar, 'Biz halktan, emekten, işçiden, memurdan, kadından, gençlerden yana olan, onların hak ve çıkarlarını gözeten bir iktidarız' diye ifade ederler. Bu ülkenin yandaşları, yurttaşları da emekçileri olarak da biz bu sözleri hepsine çok da tanıdık tanığız. Çünkü yıllardır bu sözlerle oyalanıyoruz. Bu sözlerle yıllardır oyalanarak adım adım geldiğimiz yer ortadadır. Geldiğimiz yer ekonomik krizler, gelir adaletsizliği, geçici bir durum olmaktan çıkmış, iktidar eliyle bilinçli olarak sürdürülen bir yoksullaşma düzeninin temel araçları haline dönüşmüştür. Yüksek enflasyon, düşük ücretler, güvencesizlik sarmalına alınan milyonlar, açlık sınırının altına itilmiş, yoksulluk ve adaletsizlik bu ülkenin normali haline dönüştürülmüştür. Yoksulluk, güvencesizlik adım adım sadece ekonomik değil, siyasal bir kontrol aracı haline dönüştürülmüştür."

"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NDEKİ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ BİR TİYATROYA DÖNMÜŞTÜR"

Koçak'ın ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, şunları söyledi:

"Bu bütçede işçiler, emekçiler, emekliler, memurlar, esnaf, çiftçi yok. Peki bu bütçede kimler var? Bu bütçede 2.7 trilyona ayrılan faiz lobileri var. Tefeciler var. Faizciler var. Bu bütçede 100 milyarlar ayrılan 44 tane şanslı şirketin sahibi var. Beşli çeteler var. Kamu özel işbirliği projesi adı altında yapılıp bütçeyi boşaltan projeler var. Bu bütçede kim var? Bu bütçede bin 150 odalı saray var. Bin 150 odalı sarayın günlük harcaması bu ülkede saatlik harcaması bile asgari ücretin katlarını oluşturuyor.

Bu ülkede 2018 yılından itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir tiyatro sahneleniyor. Bu rejim değişikliğinden sonra ne yazık ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bütçe görüşmeleri bir tiyatroya dönmüştür. Bütçe sarayda yazılıyor, bürokratlar tarafından yazılıyor. Burada Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinin el kaldır indir oyuna dönüşmüş durumda çünkü bizler bütçede sizlerin sesi olmak için, muhalefet partileri bu vatandaşın 86 milyonun sesi olmak için her türlü düşüncemizi, fikirlerimizi, eylemimizi gerçekleştiriyoruz. Sizlerin sesi olmaya çalışıyoruz ama bütçede bir kalemi bile yerinde değiştiremiyoruz. Bugün böyle bir tiyatro oynanıyor."

"İKTİDAR KESİNTİSİZ BİR ŞEKİLDE NOKTASINA VİRGÜL DEĞİŞTİRMEDEN..."

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da şöyle konuştu:

"Meclis'in kapısının önünde kendi sözlerini söylemek isteyen KESK'li arkadaşlarımıza maalesef Ankara Emniyet Müdürü ve Valisi söz vermedi. Bugün buraya gelen arkadaşlarımızın elinde silah yoktu. Şiddet kullanacak herhangi gibi malzeme yoktu. Sadece bu ülkenin bütçesi görüşülürken sözlerini söylemek istediler ama onlar izin vermedi. Evet, bu ülkede demokrasi yok. Bu ülkede açık bir faşizm işgali var. Açıkça Meclis'in kapısında sözünü söylemek isteyenlere söz verilmiyor. Böyle bir ülkeyi kabul etmiyoruz. Biz bu ülkenin Meclisi'nin içerisinde 40 gün komisyonda ve şimdi 14. güne gelen bir zaman içerisinde bu bütçeyi itiraz etmeye çalışıyoruz. Ancak buradan hem sizlere hem de Türkiye halklarına seslenmek isterim. Meclis'in değersizleştirmesi, halkın temsil ettiği 600 milletvekilini yok sayarak saraydan gelen bütçenin onaylanmasıyla meşgul olmaya çalışan bir Meclis tablosu var. Çoğunluğu ele alan iktidar ve iktidar ortakları kesintisiz bir şekilde noktasına virgül değiştirmeden bu bütçeyi buradan onaylayıp geçirmeye çalışıyorlar."

SANDIĞI DİKMEN KAPISI ÖNÜNE GETİRMEK İSTEDİ

Açıklamanın yapıldığı alana "bütçe" yazılı bir sandık bırakıldı. KESK'liler ellerindeki "Onay yok" yazılı kırmızı kağıtları sandığın içine attı. KESK bütçe sandığını TBMM önüne götürmek istedi ancak polis yine izin vermeyince müdahale oldu. Müdahale sonrasında yapılan müzakere sonucu CHP'li Ulaş Karasu ve DEM Partili İbrahim Akın sandığı TBMM'ye getirdi.