Türkiye'nin önemli gündem başlıklarından biri olan Kabine değişikliği ile ilgili söylentiler gelmeye devam ediyor. Özellikle iktidara yakınlığıyla bilinen isimlerin de sık sık 'kabine değişikliği' açıklaması yapmaları gözleri bakanlara çevirdi.
Nefes gazetesi yazarı Nuray Babacan'ın köşesinde aktardığı kulis bilgilerine göre AKP yönetimi, son Kızılcahamam kampında partililere karekod okutularak girilen bir anket "Seçmen milletvekillerine ulaşabiliyor mu?", "Bakanlar ulaştırılan sorunlara çözüm üretebiliyor mi?", "Bu konuda duyarlı olan bakanlar kimler?", "Teşkilat çalışmalarından memnun musunuz?" ve "Halkın öncelikli sorunları neler?" gibi sorular soruldu. 2028 hedefiyle hazırlanan bu çalışmanın sonuçları henüz açıklanmadı, ancak parti içinde bakanların performans karnesine yönelik merak artıyor.
Nuray Babacan'ın yazısında öne çıkan kısımlar şöyle:
İki soruluk ‘öncelikler’ saptamasının dışında, toplantıya katılanlarla ‘karekod’ okutularak yapılan bir araştırma var ki; soruları da ilginç. 2028 tarihi hedef konularak partinin yeni yol haritasını saptamak için yapılan çalışmada, eksikler ve yanlışlar saptanmaya çalışılmış.
“Seçmen milletvekillerine ulaşabiliyor mu?”, “Bakanlar ulaştırılan sorunlara çözüm üretebiliyor mu?”, “Bu konuda duyarlı olan bakanlar kimler?”, ‘Teşkilat çalışmalarından memnun musunuz?”, “Halkın öncelikli sorunları?” gibi sorular dikkat çekmiş. Henüz sonuçları açıklanmayan araştırmada herkes bakanların karnesini merak ediyor!
Bu arada genel merkez, ‘söylem birliği yaratmak ve iktidar medyasını tek bir kanaldan yönetmek için “AK söylem’ bültenleri yayınlayarak, bir dönem İletişim Başkanlığı’nın yaptığı ‘yönlendirme” işine soyundu.
Tüm gün iktidarın aktivitelerin aktarılmasının yanı sıra, nasıl pozisyon alınacağına dair metinler oluşturuluyor. Örneğin orman yangınları konusunda savunma geliştiriliyor. Tabi eksikler ve yanlışlar es geçilerek. Yeni çalışmayı, ‘taşra belediyelerinin basın bültenine’ benzetenler olduğunu da belirtelim.
Zaman zaman parti içindeki gruplaşmalardan, genel merkez, saray ve Meclis grubu arasındaki uyumsuzluktan örnekler aktardık. Genel merkezin son yönetimindeki gruplaşmalar ve kan uyuşmazlığının sürdüğünü aktaralım. Parti yönetiminde biri sivrilse, diğerlerini rahatsız ettiği örneklerle anlatılıyor.
Meclis grup yönetimindeki sorun ise başka. Tüm yetkileri kendinde toplayan ve AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, diğer çalışma arkadaşlarına pek hayat hakkı tanımadığı için eleştiriliyor. Güler’in tek tabanca olarak tüm çalışmaları kendi uhdesine alması ve diğer grup başkanvekillerine görev vermemesi şikayet konusu. Grup başkanvekilleri, okullardaki nöbetçi öğrenciler gibi, sadece genel kurul nöbeti tutuyor!
Partinin son dönemde başlattığı bir çalışma, birçok milletvekilinden destek görmüş. Yerel Yönetim Başkanlığı’nın organizasyonunda yapılan bölge toplantılarına bakan yardımcılarının da davet edilmesi önemli bulunuyor.
Çünkü, örgütün özellikle yerel sorunları doğrudan bakan yardımcılarına aktarıp, çözüm için direkt muhatap olmalarının çok yararı olacağı anlatılıyor. Ankara’ya gelmek veya günlerce telefonla ulaşmaya çalışmaktan kurtuldukları aktarılıyor.