Alman futbolunun en tanınmış teknik direktörlerinden biri olan Jürgen Klopp, teknik direktörlük kariyerini sona erdirdiğini ve futbola geri dönmeyi düşünmediğini açıkladı. The Athletic’e konuşan Klopp, spor dünyasındaki görevinden ayrıldıktan sonra hayatını nasıl şekillendirdiğini ve gelecekteki planlarına dair detayları paylaştı.
"HİÇBİR ŞEYİ ÖZLEMİYORUM"
58 yaşındaki deneyimli teknik adam, futboldan uzaklaştığı dönemde özel hayatına daha fazla vakit ayırdığını belirterek, "Artık teknik direktörlük yapmak istemediğimi biliyorum. Maçların ne zaman başladığını bilmiyorum. Spor yapıyorum, hayatın tadını çıkarıyorum, tamamen normal şeyler yapıyorum. Ama teknik direktörlük için bir daha asla mı? Öyle düşünüyorum. Ama bilemezsin. 65 yaşında tekrar başlasam, herkes 'Bir daha asla yapmayacağını söylemiştin!' diyecek. Ama şu anda böyle düşünüyorum. Hiçbir şeyi özlemiyorum" dedi.
Klopp’un bu açıklamaları, futbol dünyasında uzun yıllar boyunca etkili olmuş bir figürün sahalardan çekilmesinin ardından yaşadığı duygusal süreci yansıtıyor. Başarılı bir teknik direktörlük kariyerine sahip olan Klopp, Borussia Dortmund ve Liverpool’da elde ettiği büyük başarılarla tanındı. Ancak bu açıklamalarıyla, futbol dünyasındaki kariyerini sonlandırdığı ve bundan sonraki hayatında farklı bir yol izlemeyi tercih ettiği izlenimi uyandırdı.
FUTBOLU BIRAKMIŞ OLMASINA RAĞMEN FUTBOL DÜNYASINDAN KOPMADI
Klopp, teknik direktörlük görevini sonlandırmış olsa da, futbol dünyasından tamamen uzaklaşmış değil. Red Bull'un futbolun küresel başkanı olarak görevine devam ediyor. Red Bull'un dünya çapındaki futbol yatırımlarının başında bulunan Klopp, burada oyun felsefesi, koç gelişimi ve transfer stratejileri üzerine çalışıyor. Red Bull'un, futbol dünyasında güçlü bir etki yaratmak amacıyla yaptığı yatırımlar arasında birkaç Avrupa kulübü de bulunuyor.
Alman kulübü RB Leipzig, Avusturya temsilcisi Red Bull Salzburg ve Fransız kulübü Paris FC, Red Bull'un futbola yaptığı yatırımların en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Ayrıca, ABD'deki MLS kulübü New York Red Bulls, Brezilya'nın Red Bull Bragantino ve Japonya'nın RB Omiya Ardija kulüpleri de Red Bull'un sahip olduğu futbol kulüplerinden bazıları. Şirket ayrıca, İngiltere'deki Leeds United kulübünde azınlık hissesine sahip ve kulübün forma sponsorluğunu üstlenmiş durumda.
Bu kulüplerin birleşik çabalarıyla, Red Bull dünya çapında futbolun gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Klopp, özellikle antrenörlerin gelişimi ve kulüp yönetimi konularında kapsamlı çalışmalar yapmayı sürdürüyor. Bu stratejiler, Red Bull'un küresel futbol ağında daha fazla başarı sağlanması ve futbolun geleceğine yön verilmesi için kritik öneme sahip.
FUTBOLCULUK DÖNEMİNDEN ANTRENÖRLÜK KARİYERİNE
Jürgen Klopp’un futbolculuk kariyeri, onun teknik direktörlük kariyerine dair büyük ipuçları sundu. Almanya'nın Mainz 05 kulübünde futbolculuk yaptıktan sonra, teknik direktörlük kariyerine yine Mainz 05’te başladı. Dortmund’da gösterdiği başarılarla dikkat çeken Klopp, 2015’te İngiltere’nin Liverpool kulübüne transfer oldu. Liverpool’da büyük bir devrim yaratan Klopp, 2019’da UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazandı, ardından 2020 yılında Premier Lig şampiyonluğu ile Liverpool’u 30 yıl sonra tekrar zirveye taşıdı. Klopp’un etkisiyle Liverpool, tarihinin en başarılı dönemlerinden birini yaşadı.
Futbolu bırakmış olsa da, Klopp'un futbolun geleceğine dair vizyonu devam ediyor. Red Bull’daki yeni görevinde, sadece kulüp futbolu ile ilgilenmiyor. Dünya çapında futbol ekosisteminin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor. Özellikle genç oyuncuların gelişimi ve koçluk sistemlerinin iyileştirilmesi gibi alanlarda Red Bull’un küresel yatırımlarıyla daha geniş bir etki yaratmaya çalışıyor.
Klopp’un futboldan emekli olup futbolun arka plandaki önemli alanlarında aktif bir şekilde görev alması, onun oyun felsefesiyle olan bağlılığını da sürdürebileceğini gösteriyor. Özel hayatını daha fazla ön planda tutan Klopp, futbol dünyasında daha çok yöneticilik ve danışmanlık alanlarında etkili bir figür olmayı planlıyor.