Ekonomik kriz Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı raporda da yer aldı.
IMF'in 2024 rakamlarını baz alarak hazırladığı dünyanın 30 büyük ekonomisine ilişkin "Küresel Ekonomi: Kalıcı Belirsizlik Ortamında Zayıf direnç" adlı raporunda Türkiye ekonomisine dair dikkate değer saptamalar yer aldı.
Raporda, Türkiye’nin 2025-2030 döneminde her sene GSYH’nin yaklaşık yüzde 15’i kadar dış borç geri ödemesi yapacağı anımsatıldı ve bu ödemeler yüzünden finansman ihtiyacının yüksek kalacağı vurgulandı.
IMF Türkiye'nin ekonomi politikasına ilişkin şu önerilerde bulundu:
• "Fon, Türkiye’nin dış ekonomik kırılganlıklarını azaltması için şu adımları önerdi:
• Para politikasında sıkı duruş ve enflasyonla mücadelede kararlılık.
• Mali disiplin ve kamu harcamalarının kontrolü.
• Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve ihracata dayalı büyüme modeli.
• Yatırım ortamını iyileştirecek hukuki güvence ve rekabet reformları."
• Rezerv birikimini güçlendirecek, şoklara karşı dayanıklılığı artıracak stratejiler."
İYİLEŞME YAPISAL DEĞİL, ÖZEL SEKTÖR TASARRUFUNDAN
IMF raporunda, cari açık, enerji fiyatlarındaki düşüş, altın ithalatındaki azalma ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde 2024’te GSYH’nin %0,8’ine gerilediği ifade edildi. 2023’te yüzde 3,5 olan bu oranın 0,8'e inmesi son yılların en hızlı iyileşmelerinden biri olarak kayda geçti.
Fakat IMF raporunda bu iyileşmenin yapısal bir yatırım artışından değil, özel sektörün tasarruflarını artırmasından kaynaklandığına ifade edildi.
REZERV UYARISI
Rezervlere ilişkin de Türkiye'nin durumunun iç açıcı olmadığına dikkat çekildi. Türkiye’nin brüt uluslararası rezervlerinin 2024 sonunda 155 milyar dolara yükseldiği ancak bu seviyenin hâlâ uluslararası standartlara göre düşük olduğu belirtildi. IMF, rezerv yeterliliğini yüzde 72 olarak belirlemiş durumda. Türkiye ise bu ölçünün altında kalıyor.
Üstelik 2024 sonunda bu noktada olan rezervler 19 Mart 2025’te Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan krizde dibe doğru çekilmişti. 7 hafta boyunca rezerv kaybı yaşanmıştı. IMF raporunda bu tipten ani kayıpların önüne geçilmesi için rezerv birikiminin fırsatçı bir şekilde artırılmasına işaret edildi.
IMF, 2024’te TÜFE bazlı reel efektif döviz kurunun %12,9, ÜFE bazlı kurun ise %12,7 değer kazandığını belirterek, TL’nin %5,2 aşırı değerli olduğuna işaret etti. Durum böyle olunca ihracatçıların rekabet gücünün zayıflayabileceği belirtildi.
Rapora göre net sermaye girişleri 2024’te GSYH’nin %1,7’si seviyesinde kalarak 2023’teki %4,5’lik seviyenin altında gerçekleşti. Portföy yatırımlarında hafif bir artış yaşandı ancak doğrudan yabancı yatırımlar sınırlı kaldı.
Türkiye’nin net uluslararası yatırım pozisyonu 2020-2024 arasında ortalama GSYH’nin %-34,5’i seviyesinde gerçekleşti.
2023’te GSYH’nin %-27,5’i olan net uluslararası yatırım pozisyonu, 2024’te %5,2 iyileşerek %-22,3’e yükseldi.
Fakat kısa vadeli dış borcun yüksekliği ve rezervlerin sınırlı oluşu, dış şoklara karşı kırılganlığı sürdürüyor.
Raporda ayrıca IMF Türkiye'nin büyüme tahminlerine diar de değişikliğe gitti.
IMF, Türkiye'nin 2025 yılı küresel büyüme tahminini yüzde 3'e, 2026 için yüzde 3,1'e yükseltti.