"Terörsüz Türkiye" olarak isimlendirilen süreç , iktidara yakın medya kuruluşları arasında derin bir çatlağa neden oldu. Süreç kapsamında, TBMM'de kurulan komisyonun İmralı'ya giderek terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi önerisi, Yeni Şafak ve Türkgün gazetelerini karşı karşıya getirdi.

Gerilimi başlatan adım, iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin 5 Kasım'da attığı "Komisyon İmralı’ya gitmesin" başlıklı manşet oldu. Haberde komisyonun İmralı’ya gitme önerisinin 'toplumun pek çok kesiminden eleştiri aldığını' belirtti. Haberde, "Özellikle terörü bitirme sürecinde böyle bir talebin siyasi risk anlamını taşıdığına dikkat çekilirken, komisyonun adaya gitmesi, ‘Meclis Öcalan’ın ayağına gitti’ algısını güçlendireceğinden Terörsüz Türkiye sürecine zarar vereceğinden endişe ediliyor" ifadelerine yer verildi. Yeni Şafak, bu iddiasını bin 100 kişiyle yapıldığını belirttiği bir ankete dayandırarak, toplumun yüzde 76'sının komisyonun İmralı'ya gitmesine karşı olduğunu öne sürdü.

1-50

MHP'Lİ TÜRKGÜN'DEN KARŞI HAMLE: DERDİNİZ NE SİZİN?

İYİ Parti’den 10 Kasım kararı! Atatürk için 81 ilde Mevlid-i Şerif okutulacak
İYİ Parti’den 10 Kasım kararı! Atatürk için 81 ilde Mevlid-i Şerif okutulacak
İçeriği Görüntüle

Yeni Şafak'ın manşetine MHP'ye yakınlığıyla bilinen Türkgün gazetesinden sert bir yanıt geldi. Türkgün, "Yeni Şafak, ‘terörsüz Türkiye’ye darbe vurmak istedi, arşivlerle rezil oldu! Derdiniz ne sizin?" başlığıyla yayımladığı haberde, Yeni Şafak'ı süreci baltalamakla suçladı. Türkgün'ün haberinde, "AK Parti’yi ekonomi üzerinden vurmaya kalkan Yeni Şafak, yeni kozunu ‘Terörsüz Türkiye’ üzerinden oynuyor. Gazete bin 100 kişilik anketi öne sürerek ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini baltalamaya çalıştı" denildi.

2-39

Haberde ayrıca, "Yayın politikasında köklü değişikliklere gittiği her yerde konuşulan Yeni Şafak, önce ekonomi üzerinden AK Parti'yi vurmaya kalktı, şimdi de terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeye çalıştı. Gazete, bin 100 kişilik bir anketi manşetine taşıdı, toplumun yüzde 76'sının komisyonun İmralı'ya gitmesine karşı olduğunu yazdı. İmralı'nın görüş, kanaat ve önerilerinin alınması, aynı zamanda MHP Lideri Bahçeli'nin de söylediği üzere, kısır tartışmaları sonlandırmak, bilgi kirliliğinin önüne geçebilmek için yapılan bir çağrı olduğu ortadayken, kamuoyunda büyük bir tepki varmış gibi yapılan haberle açık provokasyon örneği sergilenmiş oldu.” ifadelerine yer verildi.

BAHÇELİ'NİN DANIŞMANI YENİ ŞAFAK’I HEDEF ALDI

İki gazete arasındaki gerilim, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin basın danışmanı Yıldıray Çiçek’in Türkgün gazetesindeki "Yayın çizgisindeki algı radara yakalandı" başlıklı köşe yazısıyla yeni bir boyuta ulaştı. Çiçek, yazısında Yeni Şafak'ın hükümete yakın bir yayın politikasıyla tanınmasına rağmen "kimi dönemlerde, kendi çizgisiyle çelişen yayın politikalarıyla da dikkat çektiğini" ve "kamuoyunda tartışmalara neden olduğunu" ifade etti.

"TAKINTILI VE SAPLANTILI"

Çiçek, Yeni Şafak'ın sadece MHP politikalarına karşı bir tutum sergilemediğini, "Ekonomi, yargı ve başka konularında hükümeti nasıl tartışma konusu yaptırdığının arşivlerde" olduğunu yazdı. Gazetenin MHP'ye karşı "takıntılı ve saplantılı tutumunu uzun süredir sürdürdüğünü" belirten Çiçek, "FETÖ’nün MHP’ye yönelik kaset operasyonu düzenlediği yıllarda" gazetede yazan Abdülkadir Selvi örneğini vererek, "bu gazetenin MHP’ye karşı derin bir rahatsızlığı ve bir karın ağrısı olduğu görülmektedir" dedi.

GEÇMİŞ VE BUGÜN ARASINDAKİ FARKLAR ÜZERİNDEN ELEŞTİRİLER

Yıldıray Çiçek, yazısında Yeni Şafak'ın geçmişteki "çözüm süreci" ile şimdiki "Terörsüz Türkiye" sürecine yönelik yayınları arasında bir karşıtlık kurdu. Çiçek'e göre, geçmişteki "çözüm süreci" konseptinde "ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye’yi hedef alan bir tehlike" bulunmaktaydı. Buna karşılık, Cumhur İttifakı'nın "Terörsüz Türkiye" sürecinde ise "ABD ve İsrail’in bölgesel oyunlarının bozulması temel ilke ve hedef olarak benimsenmiştir." ifadelerini kullandı.

"GİZLİ BİR AJANDANIN VARLIĞINDAN SÖZ ETMEK MÜMKÜNDÜR"

Çiçek, Yeni Şafak'ın o dönemlerde "Öcalan bu süreçte büyük bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyor" gibi manşetler attığını, şimdiki süreçte ise "tamamen ters düşen bir yayın çizgisi izlediğini" belirtti. Bu durumu, MHP Lideri Bahçeli'nin "Ortada yeni bir çözüm veya açılım süreci yoktur" şeklindeki açıklamasına karşın, Yeni Şafak'ın "stratejik adımları farklı göstermeye çalışması" olarak nitelendirdi ve "Burada elbette bir art niyetin, sipariş içerikli yönlendirmenin hatta gizli bir ajandanın varlığından söz etmek mümkündür" diye yazdı.

Çiçek ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını kıymetli buluyoruz" dediği gün, Yeni Şafak'ın "Komisyon İmralı’ya gitmesin" manşetini atmasına dikkat çekti. Süreci Cumhur İttifakı liderleri Erdoğan ve Bahçeli'nin yönettiğini belirten Çiçek, "Onlar ne yaptıklarını çok biliyorlar; ne yapacaklarını da adım adım hesap ediyorlar" dedi.

TVNET HATIRLATMASI

Yazısında, Yeni Şafak grubunun televizyon kanalı TVNET'in bir yıl önce MHP Lideri Bahçeli hakkında hazırladığı videoyu da hatırlatan Çiçek, bunun "MHP üzerinde hesap yapanlarla" ve "nefes sayan çetenin" ortak ürünü olduğunu ifade etti.

3-21

Çiçek, yazısını şu sözlerle tamamladı:

"Yeni Şafak çok net bir şekilde radara düşmüştür. İktidara ve hükümete yakın görünmelerine rağmen, Cumhur İttifakı birlikteliğinden ve MHP’nin varlığından rahatsız oldukları açık biçimde deşifre olmuştur. Yayın çizgileri, propaganda yöntemleri ve sunumları elimizdeki delillerdir."