Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 357 yıla kadar hapsinin istendiği iddianamenin ortaya çıkmasıyla birlikte, dün Silivri Cezaevi'nde bir "kaos" yaşandığı öğrenildi. Yeniçağ'dan Masun Gök'ün aktardığı bilgilere göre arkalı önlü basıldığında bile 5 klasör tutan 3 bin 900 sayfalık iddianame metnini müvekkillerine ulaştırmak isteyen avukatların, cezaevinde fotokopi çektirmek için büyük bir çaba sarf ettiği bildirildi.

17 MİLYON 280 BİN LİRAYI BULABİLİR

Asıl büyük krizin ise davanın yüzlerce klasörden oluşması beklenen ek klasörlerinin hazırlanmasıyla yaşanacağı öngörülüyor. Dosyanın büyüklüğü, savunma için fahiş maliyetleri de beraberinde getiriyor. Yapılan bir hesaplamaya göre, 300 sanıklı Ergenekon davası dosyasının 64 milyon Word sayfasından oluştuğu göz önüne alındığında, 402 sanıklı İBB davasında bu sayının daha da artması bekleniyor. Ortalama bir fotokopi sayfasının 27 kuruş olduğu düşünüldüğünde, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun, tüm dosyanın fotokopisini almak istemesi halinde yaklaşık 17 milyon 280 bin lira ödemesi gerekeceği hesaplanıyor.

Belediye’nin kasasından ‘kan parası’ ödediği iddia edildi... MHP’li Belediye Başkanı tutuklandı!
Belediye’nin kasasından ‘kan parası’ ödediği iddia edildi... MHP’li Belediye Başkanı tutuklandı!
İçeriği Görüntüle

Bu durum, sanıkların dava dosyalarına erişimini ve dolayısıyla savunma hakkını doğrudan engelleme potansiyeli taşıyor. Ek klasörlerin taranarak dijital ortamda verilmesi bir çözüm olarak görülse de, cezaevlerinde bilgisayar kullanımının yasak olması nedeniyle tutuklu sanıklar için tek seçenek yine milyonlarca liralık fotokopi masrafı olarak kalıyor.

AVUKAT MÜVEKKİL GÖRÜŞMELERİ NASIL YAPILACAK?

Davanın yarattığı bir diğer ciddi lojistik sorun ise avukat-müvekkil görüşmelerinde yaşanacak. Özellikle "örgüt yöneticisi" olmakla suçlanan ve eylemlerin neredeyse tamamında isimleri geçen sanıkların, savunmalarını hazırlayabilmek için avukatlarıyla yoğun bir çalışma yürütmesi gerekiyor.

Ancak, İBB davası şüphelilerinin tutulduğu Silivri'deki blokta sadece 8 adet avukat görüş kabini bulunduğu belirtiliyor. Mevcut durumda bile avukatların müvekkilleriyle görüşebilmek için saatlerce sıra beklediği bir ortamda, iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte artacak olan görüşme talebinin nasıl karşılanacağı belirsizliğini koruyor. Artan bekleme sürelerinin ve kısıtlı görüşme imkanlarının, savunma hazırlık sürecini ciddi şekilde sekteye uğratmasından endişe ediliyor. Bu kaotik ortamın nasıl çözüleceği, davanın en önemli sorunlarından biri olarak görülüyor.