Gazze'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması dolayısıyla Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, gazetecilere Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi Niyet Beyanı metnini gösterdi.

İddia: Netanyahu'nun zirveye katılacağını duyan Erdoğan uçağı indirtmedi
İddia: Netanyahu'nun zirveye katılacağını duyan Erdoğan uçağı indirtmedi
İçeriği Görüntüle

erdogan-niyet-beyani.jpg

"İSRAİL'İN ATEŞKES SİCİLİ KÖTÜ"

Ateşkesin kalıcı olup olmayacağına yönelik sorulan bir soruya yanıt veren Erdoğan, "Her şeyden önce bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması önemli. İsrail'in ateşkes ihlalleri konusunda bildiğiniz gibi sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor.

Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz. Geçmişte yapılan birçok anlaşma kağıt üzerinde kaldı. Bunda İsrail'in ikircikli tutumunun yanı sıra, yeterli kararlılığın olmaması da maalesef etkiliydi. Şimdi daha güçlü ve müşterek bir irade söz konusu. Bu ortak tavrı Mısır’daki zirvede bir kez daha gördük. Sayın Trump'ın da öncülüğünü yaptığı bu sürece sahip çıkmaya devam edeceğine inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte yol yürüdüğümüz ülkelerin ve halkların umudu ve temennisi haline gelmiştir. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamıştır" dedi.

"MEHMETÇİK GAZZE'DE YER ALACAK MI?"

Erdoğan "Gazze’deki görev gücünde Mehmetçik yer alacak mı?" sorusuna da yanıt verdi.

"Görev gücünün yapısına dair değerlendirmeler şu anda devam ediyor" diyen Erdoğan, "Gazze'de yapılması gereken çok kritik işler var. Gerek inşa gerek ihya konuları önemli. İnşa işleri ile ilgili 'Kimler bizimle beraber rol üstlenebilir?' konusunu ele aldık. Körfez ülkelerinden tutun Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine varıncaya kadar hepsinin burada desteklerini istiyoruz, isteyeceğiz. İhya olayında da 'Neleri birlikte yapabiliriz?' konusunu da liderlerle yaptığımız ikili görüşmelerde konuştuk.

Aldığımız ilk izlenimler fena değil. Onlar da 'Biz burada rolümüzü üstleneceğiz' diyorlar. İnşallah verilen sözler yerine gelir. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, MİT Başkanımız İbrahim Kalın başta olmak üzere arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşecek. Ben de liderlerle temas halinde olacağım. 'Bu süreci nasıl işletebiliriz?' bunun üzerinde duracağız. Şu anda orada çadırlar var. Herhalde bu insanların sürekli çadırlarda yaşayacak halleri yok. Arkadaşlarıma da söyledim. “Elimizdeki mevcut konteynerleri gerekirse biz bölgeye sevk edelim.” dedim. Bu kış mevsiminde bu konteynırlarla onları çok daha farklı bir imkana kavuşturmuş olalım diye düşünüyoruz. AFAD'ımız bu konuda büyük bir yükü sırtlanmış olacak. Türkiye, barışın yanında ve bu süreci de öyle işletecek.

Gazze'de bir barış düzeninin kurulması için fevkalade heyecanlıyız. Bunu da inşallah süratle devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanım, İstihbarat Başkanım özellikle bölgedeki muhataplarıyla görüşmelerini devam ettiriyor. Beraber ne yaparız, nasıl yaparız bunun çalışmalarını sürdürüyorlar" diye konuştu.

"SDG'Yİ SIK SIK UYARIYORUZ"

Erdoğan SDG'ye yönelik gelen bir soru üzerine de açıklamalarda bulundu. Suriye ile her alanda ve düzeyde kapsamlı temasların sürdüğünü belirten Erdoğan, "Suriye'nin ve bölgenin kazanımlarının korunması için yakın eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirmekte de kararlıyız. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’yı, arkadaşlarını yalnız bırakmak diye bir durum söz konusu değil" dedi.

Erdoğan, "Sık sık SDG'yi yanlış yollara tevessül etmemesi, Suriye’nin birlik ve bütünlüğüne destek olmaları konusunda da uyarıyoruz. Umarız Suriye'nin toprak bütünlüğü bir ve beraber, müreffeh geleceğe ulaşmaları yolunda tutum takınırlar. SDG'nin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi, Suriye’nin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır. Suriye yönetiminin, ülkenin bütün etnik ve dini unsurlarını kapsayan bir anlayışla geleceğe yürümesini takdirle karşılıyoruz. Bu, hem Suriye'nin, hem de Türkiye'nin çıkarınadır. Suriye'yi yeniden çatışmaya sürüklemeye çalışanlar ise ne Kürtlerin ne Dürzilerin ne de Nusayrilerin iyiliğini istiyor. Malazgirt Meydanı’nda söylediğim gibi, yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak, kendilerine başka hamiler arayanlar kaybedecek" değerlendirmesinde bulundu.

"AVRUPALI TÜRKLERDEN ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLERDİK"

CHP'nin Belçika'nın Brüksel kentinde gerçekleştirdiği mitingi hedef alan Erdoğan, "Arkadaşlar CHP bizi şaşırtmıyor. Bunlar CHP için alıştığımız şeyler. Geçmişte de kendi halkından bulamadığı karşılığı hep yaban ellerde arardı. CHP'nin ne yaptığını ve neyi planladığını, CHP'yi yöneten kadrolar dahi anlamakta zorlanıyor. Belediyeleri düşürdükleri durum ortada. Belediyeleri çapsızlıklarıyla ne hale getirdikleri ortada. Trabzon'da söyledim, yurt dışına şikayet turları düzenliyorlar. Böyle rezillik olur mu? Biz aslında Sayın Özel'den, Avrupalı Türklerden özür dilemesini beklerdik. Biliyorsunuz 2 ay önce milletvekilleri çıktı gurbetçilerimize, affedersiniz “zırzop” dedi. CHP yönetiminden bu konuda bir açıklama, bir düzeltme gelmedi" dedi.

"YARGIMIZ GEREĞİNİ YAPAR"

CHP'li belediyelere yönelik süren yargı operasyonlarına ilişkin konuşan Erdoğan, "Zaten bizim yasalarımızda bu tür yolsuzluklar, çalma, çırpma durumlarıyla ilgili gerekli düzenlemeler var. Bu noktada yargı tarafından verilmiş herhangi bir yakalama kararı vesaire olduğu anda, zaten yargımız gereğini yapar. Bu yerel yönetimler kanununda da var. Bütün bunlar zaten gayrimeşrudur. Bunlarla ilgili olarak da kanunların emri her an yerine gelir ve biz de bunların üzerine kesinlikle gideriz. Çünkü Belediyeler doğrudan millete hizmet etmenin ilk adımıdır. Bu makamlar millete hizmet için vardır; rant, yolsuzluk, israf için değil" ifadelerini kullandı.