Bir süredir sağlık sorunları nedeniyle tedavi gören ve yakın zamanda entübe edilen 83 yaşındaki gazeteci Hikmet Çetinkaya, 7 Temmuz’da yaşamını yitirdi. Gazetecilikte yarım asrı aşkın bir emeği bulunan Çetinkaya için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) merkezinde tören düzenlendi. Törende ailesi, meslektaşları, dostları ve sevenleri hazır bulundu.
TGC’DE DUYGU YÜKLÜ VEDA
TGC’nin İstanbul’daki merkezinde düzenlenen törende, Çetinkaya’nın ailesi ve yakın çevresinin yanı sıra, gazetecilik ve hukuk camiasından da çok sayıda isim yer aldı. Törene; eşi Nezihe Çetinkaya, kızları Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, Sıla Çetinkaya ve Ayşem Çağrı Çetinkaya, torunları Lara, Batu ve Lila, kardeşi Betül Erişler ve Kemal Erişler ile damatları Burak Oder ve Halil Üster katıldı.
Törende Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Munyar, Hürriyet gazetesi köşe yazarı Yalçın Bayer, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, ressam Bedri Baykam, Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz ve Çetinkaya’nın Cumhuriyet gazetesinden meslektaşları da hazır bulundu.
"EZİLENLERİN, YOKSULLARIN, EMEKÇİLERİN SESİNİ BASINA TAŞIDI"
Törende aile adına konuşmayı, Çetinkaya’nın kızı Prof. Dr. Bertil Emrah Oder gerçekleştirdi. Babasının 55 yılını Cumhuriyet gazetesine adadığını vurgulayan Oder, Çetinkaya’nın yaşamını eşitlik, özgürlük, laiklik ve demokrasi idealleri uğruna mücadeleyle geçirdiğini söyledi.
“Babam, ezilenlerin, güçsüzlerin, yoksulların ve emekçilerin sesini basına taşıdı. Onun sayesinde Cumhuriyet bizim de yuvamız oldu,” diyen Oder, Çetinkaya’nın hayatını sadece gazetecilikle değil, fotoğrafçılık, karikatür çizimleri ve kütüphanesiyle de zenginleştirdiğini ifade etti.
Oder konuşmasında şunları kaydetti:
"Babam hepimize çok zengin anılar bırakarak gidiyor. Bu anılar sadece mesleki başarılarla sınırlı değil; yaşamın, insanın ve umudun değerini bilen, yaşama sevincini içinde taşıyan bir insandı. Arkasında büyük bir kütüphane, fotoğraflar, karikatürler, İzmir sevgisi ve mücadeleyle dolu bir yaşam bıraktı. Ama biliyoruz ki, onun boşluğu hiçbir zaman dolmayacak."