Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalındaki bir yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "hedef alan tehdit içerikli" sözler sarf ettiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında 'cumhurbaşkanını tehdit' suçu gerekçe gösterilerek 22 Haziran tarihinde tutuklanmıştı.
İLK DURUŞMADA NELER OLMUŞTU?
22 Haziran tarihinden bu yana Erkem İmamoğlu gibi birçok siyasi ismin de bulunduğu Silivri'de kalan Altaylı'nın ilk duruşması da tıpkı İmamoğlu gibi Silivri'de görülmüştü. O duruşmada mahkeme Heyeti, Fatih Altaylı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi ayrıca Cumhurbaşkanı avukatının katılma talebini kabul etti. Duruşma 26 Kasım tarihine, bugüne ertelendi.
SAVCI ALTAYLI İÇİN 'CEZA' İSTEDİ
Savcı Fatih Altaylı’nın cezalandırılmasını talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı da "İddia makamına katılıyoruz, sanık cezalandırılsın" dedi.
Altaylı, "Hoşgeldiniz Silivri’ye. İddia makamına 23 gün önce mütalaasını yazdığı için teşekkür ederim. Emsal kararlara baktığınızda daha ağır sözler için beraat kararları olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı benim sözlerimden niye çekinsin, benim öyle bir çevrem yok, durumum yok. Ben sözlerimden sonra Cumhurbaşkanı’nın Koruma Dairesine sordum Programında değişiklik oldu mu, olmamış, yani ciddiye alınacak bir şey söylememişim. Cumhurbaşkanı İsrail ile kavga etmiş, Mossad’tan korkmamış, 15 Temmuz olmuş kalkmış İstanbul’a gelmiş. Yani Cumhurbaşkanı korkan biri değil. Tehdit kastım yoktur, Sayın Heyetinizden beraatimi isterim" dedi.
Altaylı'nın duruşması yarım saat geç başladı ve Galatasaray Lisesi'nden arkadaşları Altaylı'yı yalnız bırakmadı.
KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti karar vereceklerini, tahmini olarak yarım saat kadar ara verdiklerini ancak bu aranın daha da uzayabileceğini ifade etti. Altaylı'ya son sözü soruldu, Altaylı, "Tahliyemi ve beraatimi isterim" dedi.
“Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla 158 gündür tutuklu bulunan Fatih Altaylı 4 yıl 2 ay hapisle cezalandırılarak hükmen tutuklanmasına karar verildi.
NOTLARI FIRLATTI
Altaylı elindeki dosyayı ve notları havaya fırlatarak salondan ayrıldı. Altaylı'nın tutukluluğunun devam edeceği öğrenildi.
MURAT BARDAKÇI'YA TEPKİ
Duruşmada bir izleyici, Altaylı’ya destek için gelen Erdoğan’ın danışmanı Murat Bardakçı’ya tepki gösterdi. ‘Mutlu musun, seninkiler kazandı’ dedi.
İzleyiciler kararı yuhalayarak tepki gösterdi.
TUTUKLU KALMASINA TEPKİ
Avukat Hüseyin Ersöz, Altaylı'nın tutuklu kalmasını 'hukuksuzluk' olarak değerlendirdi. Ersöz karara şu sözlerle tepki gösterdi:
"Gazeteci Fatih Altaylı’nın tahliye edilmemesi hiçbir hukukçunun “olağan hukuk düzeninde” öngörebileceği bir karar olamaz.
Yüklenen suçun oluştuğu dahi tartışmalıyken, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi Adil Yargılanma Hakkı yönünden de birçok tartışmaya kapı aralıyor.
Ülkenin en çok tanınan gazetecilerinden biri yaptığı yayında söylediği sözler nedeniyle tutuklanıyor, ceza veriliyor ve tutukluluk halinin devamına hükmediliyor. Bu Karar ülkedeki İfade Hürriyeti ve Basın Ögürlüğü yönünden “yeni bir kırılmayı” da temsil ediyor."
FETÖ'CÜ PİLOTLARIN DOSYALARI EMSAL DİYE SUNULMUŞ
Altaylı'nın savunması tamamladı. Daha sonra Altaylı'nın avukatları savunmaya başladı. Avukatlar Altaylı'nın beraatini istedi. Avukat Metin Sinan Aslan, "Savcılık 15 Temmuzda uçaklarına binip Cumhurbaşkanlığına saldıran pilotların dosyalarını emsal diye sunmuş. Bu dosyayla ne alakası var. Ne umuyor bunu sunarak savcılık?" diye konuştu.
TGC'DEN TEPKİ!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Uğur Güç duruşma sonunda yaptığı açıklamada şu görüşleri paylaştı.
Uğur Güç şunları söyledi:
“Gazeteciyi sadece mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Gazetecilerin önce kamuoyunda tehdit edilerek, akabinde yargıyı kullanarak sürekli gözaltı uygulaması ve haksız tutuklamalarla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılması halkın haber alma hakkının engellenmesidir. Fatih Altaylı bu meslektaşlarımızdan biridir. Bu duruşmada Fatih Altaylı’nın tahliye edilmesini umuyordu. Ne yazık ki olmadı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü alan meslektaşlarımızdan Fatih Altaylı’nın ve tüm tutuklu gazetecilerin en kısa sürede serbest kalmasını, tutuksuz yargılanmalarını umut ediyoruz. Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik mesleğini halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için yapıyoruz. Bu nedenle gazetecilik tutukluluk nedeni olmamalıdır. Tutuklu tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz.”