Youtube programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kullandığı sözler nedeniyle dün akşam gözaltına alınan gazeteci Fatih altaylı, bugün öğle saatlerinde adliyeye, oradan da tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Altaylı'nın sevk edildiği 10. Sulh Ceza Hâkimliği ise "Cumhurbaşkanı'na tehdit" iddiasıyla tutuklama kararı verdi.
HANDE ALTAYLI: "DAHA KÖTÜSÜ ZALİMLERDEN OLMAK VAR MESELA"
Tutuklama kararının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde konuşan Hande Altaylı 'Bazen daha kötüsü var. Mesela zalimlerden olmak var mesela. Biz onlardan değiliz' dedi.
Hande Altaylı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da "Bazen hapse girenlerden olmak, hapse atanlardan olmaktan bin kat iyidir. Çok şükür!" notunu düştü.
Gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasının ardından birçok siyasi isimden de tepkiler yağdı:
AHMET ŞIK: "HUKUK DEĞİL HAD BİLDİRME OPERASYONU"
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde karara tepki gösteren Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, şu ifadeleri kullandı:
"Bu hukuk değil had bildirme operasyonu. Fatih Altaylı üzerinden onun kamusal alanında bulunan insanlara hadleri bildiriliyor. Faşizme karşı bir araya gelmeyenler, faşizmin hapishanelerinde bir araya gelir. Konfor alanlarımızdan çıkmalıyız."
MANSUR YAVAŞ: "HUKUK İKTİDARA GÖRE DEĞİL, EVRENSEL NORMLARA GÖRE İŞLEMELİ"
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere ver verdi:
"İfade suçu iddiasıyla tutuklama, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali veya yeni suç işleme tehlikesi varsa uygulanabilir. Oysa ortada ne suç unsuru ne de tutuklamayı gerektirecek bir durum vardır.
Tutuklama, bir ceza değil, istisnai bir tedbirdir. Anayasamızın 26. maddesi ve AİHM içtihatları açıkça ifade özgürlüğünü koruma altına alır.
Hukuk; düşünceye, kişiye ya da iktidara göre değil, evrensel normlara göre işlemelidir.
Bu yanlıştan derhal dönülmeli, Fatih Altaylı serbest bırakılmalıdır."
ÖZGÜR ÇELİK: "KORKU DIŞINDA VAADİ KALMAYAN İKTİDARIN ÖMRÜ DOLMUŞTUR"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de Çağlayan önünden bir fotoğraf paylaşarak şu notu düştü:
"Gazeteci Fatih Altaylı'yı tutuklayarak hepimize gözdağı vermek istediklerini biliyoruz.
Halka, korku dışında vaadi kalmayan bir iktidar ömrünü doldurmuştur. Bu kör karanlık geride kaldığında, zindanlarda geçirilen her gün, dürüst insanların onur madalyası olacak.
Yaşasın özgür basın. Yaşasın özgür Türkiye Cumhuriyeti."
DENİZ YÜCEL: "HEDEF BELİRLE, KILIF BUL, SUÇ UYDUR, TUTUKLA"
CHP Sözcüsü Deniz Yücel konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Fatih Altaylı'nın Youtube kanalındaki videosunun montajlanarak, suç işlemiş gibi gösterilmesini, hukuk içinde açıklamak mümkün değildir.
Yapılan şudur: Hedef belirle, Kılıf bul, Suç uydur, Tutukla....
Muhalif olan herkesin susturulmaya çalışıldığı darbe dönemlerine rahmet okutacak bu sürecin sebebi olanlar demokrasinin yüz karasıdır.
Sırf iktidarı rahatsız ettiği için, yasalarımızda suç olarak tanımlanmayan eylemler ve söylemler nedeniyle gazetecileri, hukukçuları, siyasileri, muhalif düşünceyi temsil eden ve savunan kişileri tutuklamak, bu kişilere hukuk düzeninde yeri olmayan yaptırımlar uygulamak hukuk devletinin yok edilmesi anlamına gelir.
Ceza hukukun temel ilkelerinden biri 'Kıyas yasağı'dır. Yasada suç olarak tanımlanmayan bir eylem, kıyas yoluyla yasada suç olarak tanımlanan bir eyleme benzetilerek suç sayılamaz, suç oluşturulamaz, yaptırıma tabi tutulamaz.
Hukuk devletinin bu şekilde bilinçli ve kasıtlı bir şekilde yok edilmesi, bu eylemlerin muhataplarının da yarın öbür gün “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçunu işledikleri iddiasıyla muhatap olmalarına neden olabilir.
Hukukta yeri olmayan bu tarz keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir."
MURAT EMİR: "YARGIYA MÜDAHALE YOK MASALLARI ARTIK KİMSEYİ KANDIRMIYOR"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir:
"Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı. Saray’ın had bildirme memuru Oktay Saral'ın dün sabah 'suyun ısındı' tehdidi sonrası akşamına gözaltına alınmıştı.
Bu, basit bir yargı süreci değil; iktidarın çöküş paniğiyle sürdürdüğü operasyonun ta kendisidir. Erdoğan iktidarı artık en küçük eleştiriden bile dehşete kapılıyor. Çünkü biliyorlar: Sona çok az kaldı. Saray’a bağlı mahkemeler, hukuk değil intikam dağıtıyor.
Yılmaz Tunç’un 'yargıya müdahale yok' masalları, artık kimseyi kandırmıyor. Ama unutmayın: Bu ülke sizin korkularınızla değil, bu halkın cesaretiyle kurtulacak. Saray çökecek, adalet yeniden kurulacak."
BURHANETTİN BULUT: "HALKIN HABER ALMA HAKKINI ELİNDEN ALMA OPERASYONUDUR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut:
"Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasıyla basın ve ifade özgürlüğünün tabutuna son çivi de çakıldı. En ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri olmayanlar, muhalif her düşünceye düşman kesilenler, yargıyı özgür gazetecilerin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırıyor. Bu adalet değil, açıkça gözdağıdır; muhalefeti, muhalif düşünceyi sindirme, halkın haber alma hakkını elinden alma operasyonudur. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet."
GÖKAN ZEYBEK: "EN UFAK SESTEN TİTRİYORLAR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek:
"Eleştiriden değil, gerçeklerden korkuyorlar. Çünkü duvar çatladı, son yaklaştı. En ufak bir sesten bile titriyorlar. Mahkemeler bağımsız değil, Saray’ın emrinde birer korku makinesi haline geldi. Bağımsızlık kavramı yitip gitti, hukuk ayaklar altına alındı, yerini intikam ve susturma politikalarına bıraktı. Her garabet karar vicdanlarda derin yaralar açıyor. Adalet, bugün susmuş olabilir ama yarın konuşacak. Hem de yüksek sesle."
GAMZE TAŞÇIER: "TAYYİP CEZA KANUNUNA DAYANILARAK SUÇ UYDURULDU"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer:
"Gazeteci Fatih Altaylı hakkında Türk Ceza Kanunu’na göre değil, 'Tayyip Ceza Kanunu'na dayanarak suç uyduruldu ve Altaylı beklenildiği üzere tutuklandı. Böylece düşünce ve ifade özgürlüğü bir kez daha iktidarın tahammülsüzlüğüne kurban edildi.
Fatih Altaylı’nın sözleri açıktır. Bu sözler nedeniyle bir kişinin değil tutuklanması, gözaltına alınması bile sadece hukukun değil, aklın da inkârıdır.
İktidarın düşünce özgürlüğüne karşı gösterdiği bu refleks, demokratik bir hukuk devletinde değil, otoriter bir şahıs rejiminde görülebilecek uygulamalardır. Türkiye’nin ihtiyacı, korkuyla değil adaletle yönetilen bir düzendir. Bu rejimin meşruiyetini sorgulamak artık yurttaşlık görevidir."
BUĞRA KAVUNCU: "TUTUKLANMASININ ASIL GEREKÇESİ KAMUPYUNU ETKİLEMESİ"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu:
"Fatih Altaylı'nın tutuklanmasının asıl gerekçesi son zamanların en çok izlenen yayıncısı olması ve kamuoyunu etkilemesi. Özetle Fatih Altaylı muhalif olduğu için tutuklandı. Kanuna göre değil bir hukuk kitabından yapılan alıntıyla tutuklanması ise inanılır gibi değil. Muhaliflerini tutuklatan bir iktidarın yönetim sisteminin tanımı nedir? Baskıyla, tehditle, insanları susturarak ve korkutarak bu büyük ve köklü ülkeyi yönetemezsiniz. Fatih Altaylı'nın yanındayız'
GÜL ÇİFTÇİ: "KORKU İKTİDARLARI GEÇİCİ, HAKİKAT KALICIDIR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi:
"Dün Cumhurbaşkanı Başdanışmanı tarafından tehdit edilen gazeteci Fatih Altaylı, bugün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Gazetecilik suç sayılıyor, mahkemeler saray talimatıyla susturma kararı alıyor. Korku iktidarları gidici, hakikat kalıcıdır. Susturulan her ses, yarın daha gür bir itiraz olarak geri döner."
ULAŞ KARASU: "FİKİRDEN KORKAN İKTİDAR YIKILMAYA MAHKUMDUR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu:
"Sabah tehdit et, akşam talimatla gözaltına al, ertesi gün tutukla. Fikirden, düşünceden korkan iktidarlar yıkılmaya mahkumdur. Sarayın korku imparatorluğuna karşı, cesaretle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu karanlık dönem elbet bitecek."