Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "hedef alan tehdit içerikli" sözler sarf ettiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında 104 gün önce tutuklanmıştı. Hakkında açılan dava kapsamında bugün Silivri'de ilk kez hakim karşısına çıkacak olan Altaylı, söz konusu yayındaki ifadeleri nedeniyle "Cumhurbaşkanını tehdit" suçlamasına karşı savunmasını yapacak. İddianamede, Altaylı için en az beş yıl hapis cezası talep ediliyor.

"HAK YERİNİ BULUR"

Fatih Altaylı, tutukluluk sürecinde, hakkında hazırlanan iddianamenin yasal süreçlere aykırı olarak avukatlarından önce basın organlarına dağıtıldığını ifade etmişti. Altaylı, bu duruma ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:

"Yani beklemediğim bir iddianame değil ama yasaya da uygun değil. İlginç olan iddianamenin avukatlarımdan önce basına dağıtılmasıydı. Hak yerini bulur. Bunu biliyorum. Adalet bir şekilde tecelli eder. Kimse dertlenmesin."

DURUŞMA GÜNÜ MESAJI: TAKIM ELBİSEMİ GİYMİŞ HAZIRLANIYOR OLACAĞIM

Duruşma sabahı, Fatih Altaylı YouTube kanalı aracılığıyla bir mektup yayımlayarak son mesajını kamuoyuyla paylaştı. Altaylı, duruşmaya hazırlık sürecini ve duygularını şu sözlerle aktardı:

"Sabah 5:30'da kalkmış, tıraşımı olmuş, cezaevindeki dolabımda bugün için sakladığım takım elbisemi giymiş, Silivri'deki salonda görülecek davama hazırlanıyor olacağım. Beyaz gömleğimin yakasının lekelendiğini gördüm, hemen yıkadım. Yakasını çamaşır suyu ile ağarttım, elimden geldiğince ütüledim. Cezaevinde girerken emanete konulan kravatlarımı istedim. 10:00'da yargıç heyeti karşısında olacağım. Hakkımızda hayırlısı diyelim. Herkese keyifli bir gün dileyeyim."

12.30 | TÜM SALON AYAKTA FATİH ALTAYLI'YI ALKIŞLADI

Fatih Altaylı alkışlar eşliğinde duruşma salonundan ayrıldı. Tüm salon ayakta Fatih Altaylı'yı alkışladı. Fatih Altaylı herkese el salladı.

12.23 | TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme Heyeti, Fatih Altaylı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi ayrıca Cumhurbaşkanı avukatının katılma talebini kabul etti. Duruşma 26 Kasım tarihine ertelendi.

Altaylı'nın tutukluluğuna devam kararı verilmesinin gerekçeleri şu şekilde gösterildi:

-Kaçma şüphesi
-Adli kontrolün yetersiz kalacağı düşüncesi
-Tutukluluk halinin ölçülü olması

12.16 SALON AÇILDI

Salon açıldı, Mahkeme Heyeti ve Fatih Altaylı’nın gelmesi bekleniyor.

11.50 | TUTUKLULUĞU TALEP EDİLDİ

Fatih Altaylı’nın tutukluğunun devamı talep edildi. Ara karar için duruşmaya 15 dakika ara verildi.

ALTAYLI'NIN AVUKATLARI: CUMHURBAŞKANININ BU KONUŞMADAN KORKACAĞINI SANMIYORUM

Av. Emine Rezzan Aydınoğlu:

Bu suç özel kast ister. Cumhurbaşkanlığının katılma talebi reddedilsin.

Daha dün BM toplantısında “Dünya beşten büyüktür” diyen Cumhurbaşkanının bu konuşmadan korkacağını sanmıyorum.

Av. Ömer Teker:

Az önce Cumhurbaşkanı’nın avukatı, müvekkilim Fatih Altaylı’nın konuşmasını, tıpkı kendisini hedef gösteren Oktay Saral gibi kırparak okudu. Kabul etmiyoruz.

Bu işlenemez bir suçtur, faili yoktur.

Kanun maddesine göre şimdi müvekkilimin sözleri “muhatabı üzerinde korku ve endişe yaratacak” sözler midir?

Akademisyen Zeki Hafızoğlu’nun görüşlerini içeren makale ile desteklenerek hazırlandı iddianame. Ama ne oldu, Savcı benim makalemi yanlış anlamış diye açıklama yaptı makaleyi yazan hoca. Bunu görmeniz gerekir.

Av. Erinç Sağkan:

Bir tehdit söz konusu değildir. Sözle Cumhurbaşkanına Suikast Suçu ve Fiili Saldırı suçu işlenemez.

3 dakikalık konuşmanın tamamını dinleyen herkes Fatih Altaylı’nın yurttaşın sandığın değiştirme gücüne verdiği önemi tasvir ettiğini anlar.

Sonrasında İletişim Başkanlığı hedef gösterdi Altaylı’yı. Bu Yargıyı Etkilemeye Teşebbüs Suçudur.

11.10 | FATİH ALTAYLI SAVUNMASINA BAŞLADI

Fatih Altaylı, mahkeme salonuna girerken izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.

Fatih Altaylı, savunmasını yaptı. Altaylı şu ifadeleri kullandı:

A1-142

A2-63

A3-33

A4-17

ERDOĞAN'IN AVULATINA YANIT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatının, "Müvekkilim doğrudan zarar görmüştür." demesi üzerine Altaylı, "Ben söyledim diye cumhurbaşkanının korkması mümkün mü? O zaman kendisi tarih kitabı okuyunca da mı korkuyor?" yanıtını verdi.

"Silivri’mize hoş geldiniz. "Silivri’mize" diyorum çünkü kısa sayılmayacak bir süredir Silivri’de, yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresindeyim. Bütün bir yazı burada geçirdim, sonbaharı burada karşıladım. Uzunca bir süredir ilk kez buraya gelmek için dört duvar arasından dışarı çıkarıldım.

Benim yaşlarıma gelip sevdiklerinizle, ailenizle, dostlarınızla geçirebilmeyi hayal ettiğiniz yazların sayısının azaldığını hissedince, her yaz daha değerli oluyor. Her gün daha değerli oluyor.

TMSF, Ekotürk TV ve Simya Metal'i satışa çıkardı!
TMSF, Ekotürk TV ve Simya Metal'i satışa çıkardı!
İçeriği Görüntüle

Sizleri ve buradaki herkesi buralara kadar yorduğumuz için kusura bakmayın ama emin olun ben de hiç istemezdim böyle olmasını. Zaten tam olarak da anlamış değilim niye böyle olduğunu, niye burada olduğumu, niye hep birlikte burada olduğumuzu. Ve hatırladığım kadarıyla hayatımda ilk defa bir Ağır Ceza Mahkemesinde niye yargılandığımı.

Yaz ayları boyunca tek kişilik hücremde, yalnız başıma otururken ve 8 adıma 5 adımlık avlumda dolaşırken bunu, niye burada olduğumu uzun uzun düşünme fırsatım oldu.

Zannederim anladım nedenini.

40-50 yıllık arkadaşlarımın benim için kaygılanmalarının, ailemin, sevgili kızım ve sevgili eşimin aylarca beni düşünerek uykusuz kalmalarının ve bugün burada hepimizin bir araya gelmek zorunda kalmamızın nedenini zannederim anladım.

Bugün burada bulunmamın nedeni, bu salonda bulunan ya da bu ülkenin en ücra köyünde yaşayan çocukları, hiç tanımadığım insanların evlatlarını kendi kızım kadar seviyor, kendi kızım gibiymişçesine düşünüyor, önemsiyor, onlar için de kendi kızımmış gibi, hatta onun için kaygılandığımdan daha fazla kaygılanıyor olmam.

Şanslı olmayan çocukların da benim kızım kadar, çevremdeki insanların çocukları kadar şansı olabilsin istediğim için buradayım.

Sayın Heyet,

Ben hep güçlünün değil, güçsüzün, tehdit edenin değil, tehdit edilenin yanında yer almaya çabaladım, yer aldım. Buna şu anda tehdit etmekle suçlandığım Sayın Erdoğan da tanıktır. Kendisi bana göre haksız biçimde hapis cezasına çarptırılıp, cezaevine atıldığında gazete manşetlerinde “Muhtar Bile Olamaz” diye yazıldığı gün, benim köşemin başlığı “5 Yıl İçinde Başbakan Olacak Adamı Bugün Hapse Attılar” şeklindeydi. Nitekim 5 yıl gerekmedi…

Bunu belki Sayın müdahil avukat da hatırlayacaktır.

Keza 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleyen 367 saçmalığını da eleştiren bendim.

Tüm bunları yaparken Sayın Erdoğan’la aynı fikirde miydik? Elbette değildik ama benim görevim seçilmiş Başbakan’ın hayal kurma özgürlüğünü savunmaktı, o hayal benim hayalim olmasa bile. Haksızlığa karşı çıkmaktı görevim, vicdani yükümlülüğüm...

Keza 2013 yılında, Sayın Erdoğan’ın tüm siyasi hayatının en büyük tehdit algısını hissettiği dönemde, kendini ifade edebilmek için tercih ettiği televizyon programı benim programımdı. Benim davetim üzerine değil, o zamanki basın danışmanının isteği üzerine… O günü siz de hatırlıyorsunuzdur…

O Fatih Altaylı mı bugün 'Sayın Cumhurbaşkanı’nı tehdit ediyor' oldu… Yapmayın…

Hayatında kimseyi tehdit etmemiş Fatih Altaylı mı Sayın Erdoğan’ı, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı tehdit edecek!

Sayın Mahkeme Heyeti, 2.5 - 3 dakikalık son derece iyi niyetli bir konuşmanın içinden 15 - 20 saniyelik bir bölümün kesilmesi ile bir sosyal medya lincine maruz kaldım ve Silivri’de küçük bir hücreye atıldım.

Siz sayın yargıçlar, o iki buçuk dakikalık konuşmayı izlerseniz, kastımın ne olduğunu da, bir tehdit kastımın olmadığını da çok net görürsünüz. Belki gördünüz bile.

Dediğim gibi niyetim kendimi anlatmaktı.

Bir haksızlık yaptıysam muhtemelen kızıma ve eşime karşı yaptım. Başkalarının çocuklarını ve geleceklerini belki de onlarınkinden fazla düşündüm. Herkesin hayal kurma özgürlüğünü korumak istedim. Bu yüzden belki de kızımdan özür dilemeliyim ona yaşattıklarım için.

Ama ben böyleyim. Haksızlığa arkamı dönemiyorum. Ailemden, okullarımdan aldığım eğitim bu.

Ama emin olun kimseyi ne tehdit ettim, ne ediyorum ne de ederim. Ne de tehdit olurum.

Tam aksine gençlerin hayalleri tehdit altında olmasın, kimse kendini tehdit altında hissetmesin diye uğraşıyorum kendi çapımda.

Eğer bugün beraat talebimi yerinde görürseniz, çocuklar ve gençler için, onların geleceği için uğraşmaya devam edeceğim.

Hayal kurma özgürlüğünü herkes için korumaya çalışacağım.

Türk Milleti adına karar veren, Siz Değerli Mahkeme Heyetine, Saygılarımla."

10.28 | "DOSYAYA 3 HAKİMLİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ HEYETİ BAKACAK"

Avukat Mehmet Can Seyhan, "İddianame Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırı suçundan düzenlendiğinden dosyaya 3 hakimli Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti bakacak. Normalde kural olarak hakaret ve tehdit yargılamaları tek hakimli Asliye Ceza Mahkemelerinde görülüyor." dedi.

10.20 | DURUŞMA SALONUNDA BAĞLANTI YOK

Duruşma salonunun tamamen dolu olduğu aktarılırken, salonun -2'nci katta olduğu için telefonların çekmediği belirtildi.

09.50 | SİYASET, SPOR VE MEDYADAN ALTAYLI'YA DESTEK

Gazeteci Fatoş Erdoğan'ın paylaştığı görüntülerde Fatih Altaylı'nın eşi Hande Altaylı, Galatasaray SK eski Başkanı Faruk Süren, Murat Bardakçı, Celal Şengör, CHP Genel Başkan Yardımcıları Deniz Atalar, Burhanettin Bulut, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Gökçek, Utku Çakırözer, Bülent Tezcan, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu, Lütfü Türkan, Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Hakan Akşit ve çok sayıda gazeteci duruşmayı takip etti.

Galatasaray Lisesi'nden dönem arkadaşları Fatih Altaylı'ya destek için Silivri’ye gitti.