Yangın, 22 Temmuz sabah 08.30 sularında Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine bağlı Büyükyayla ve Fethiye mahalleri arasındaki ormanlık alanda başladı. Yükselen dumanlar kısa sürede çevredeki vatandaşlar tarafından fark edildi.

Rüzgârın etkisiyle hızla yayılan alevler hem ormanlık alanları hem de yerleşim yerlerini tehdit etmeye başladı. Yangın ilerleyen saatlerde Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesi Sarıcaova köyü yakınlarına da sıçradı.

Bölgedeki risk artması üzerine Sarıcaova köyü sakinleri tedbir amacıyla tahliye edildi. Yetkililerin aldığı bu karar yangının yerleşim yerlerine sıçrama tehlikesine karşı alındı.

ALEVLER YÖN DEĞİŞTİRDİ, MAĞARAYA SIĞINDILAR

Söndürme çalışmaları sırasında ekipler aniden parlayan alevlerin arasında kaldı. Alevlerin beklenmedik şekilde yön değiştirmesi yangın ekiplerini zor durumda bıraktı.

Kendilerini korumak isteyen 5 orman işçisi ve 6 sivil toplum gönüllüsü yakındaki bir mağaraya sığındı. Ancak tekrar yön değiştiren yangının arasında kalan 10 orman işçisi maalesef yanarak hayatını kaybetti.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Eskişehir’de başlayan yangında 19 orman çalışanı, 5 AKUT mensubu toplam 24 kişi yangının içerisinde kaldı. 14’ü tedavi altına alınırken, 5 orman çalışanı ve 5 AKUT çalışanı hayatını kaybetti” dedi.

Yaşanan facianın perde arkasını Halk TV yazarı İsmail Saymaz kaleme aldı.

Saymaz bugünkü yazısında konuyla ilgili şunları yazdı:

Orman işçilerinden bana aktarılana göre Seyitgazi’deki yangın ya piknikçilerden ya da definecilerden kaynaklanıyor.

Yangına arazözlerle müdahale ettikleri sırada alevler işçileri sarıyor.

19 işçi ve beş AKUT gönüllüsü araçları bırakıp kaçıyor.

Rüzgar ters dönünce yangının içine düşüyorlar.

10’u kaçamıyor ve yanarak can veriyor. Vücut bütünlükleri bozuluyor.

Diğer işçilerse kayanın altına saklandıkları için hayatta kalıyor.

Sinem Topaloğlu cinayetinde kan donduran ayrıntılar! Katil zanlısı Ali Eren Somun Sinop'ta çadır kurarken yakalandı
Sinem Topaloğlu cinayetinde kan donduran ayrıntılar! Katil zanlısı Ali Eren Somun Sinop'ta çadır kurarken yakalandı
İçeriği Görüntüle

Yaralıların halen tedavileri devam ediyor.

Oksijen tüpleri yok

Eskişehir’deki orman işçileri Bilecik ve Sakarya’daki yangınlara müdahale etmek üzere gönderildiği için Seyitgazi’ye Ankara, Konya ve Denizli’den işçi getiriliyor.

Bu işçiler araziyi bilmiyor.

Zaten ölenlerden ikisi Denizlili, ikisi Ankaralı.

Tamamına yakını, işe yeni girmiş eğitimsiz işçilerden oluşuyor. İşçilerin üzerinde oksijen tüpü ve yangına karşı koruyucu donanım ve kıyafet yok.

Altı ay dağlarda

En temel sorun, işçi yetersizliği.

Orman Genel Müdürlüğü’nde çalışan 23 bin işçinin sadece 13 bini sahada görev yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, OGM’ye kadro vermiyor. Geçen yıl emekli edilenler kadar bu yıl kadro açılmış.

İşçiler hazirandan aralık ayına kadarki bütün yangın sezonunda dağlardaki kulübelerde 24 saat esasına göre çalışıyor. Bir yangından ötekine koşuyorlar. Aylarca evlerini ve ailelerini göremiyorlar. Bu emeğin karşılığında üç saat fazla mesai alıyorlar. Ceplerine giren para, aylık 37 bin TL.

Bir ayda yedi işçi

Bu ay başında İzmir Ödemiş’te çıkan orman yangınında şöför olarak çalışan iki işçi can vermişti. Seyitgazi yangınındaki kayıplarla birlikte rakam 12’ye çıktı.

Tablonun vehametini anlamak için Türkiye tarihinin en geniş çaplı yangınıyla kıyaslayayım.

2021 yılında 15 gün süren, 53 ildeki 299 yangında sekiz ölüm yaşanmıştı.

Yalnızca ikisi orman işçisiydi.

Bu tablo Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın istifasını gerektirir.

Ancak biliyorsunuz; istifa müessesi Erdoğan Türkiyesinde bir erdem olmaktan çıkarıldı. AK Parti’nin başarısız olduğu düşünülemeyeceğine göre istifaya gerek yoktur. Bir siyasetçi veya bürokrat istifa ettiğinde Erdoğan’ın otoritesine başkaldırmış sayılıyor.

Zaten Yumaklı, “Bekir Pakdemirli bile istifa etmedi, beni niye edeyim? Pakdemirli’den de başarısız olamam ya” diye düşünüyordur.

Haklı.

Pakdemirli, birkaç yıl daha bakanlıkta kalsaydı, dikili bir ağaç bile bırakmayacaktı Türkiye’de.

Haliye Yumaklı, istifa etmez, etmeyecektir.

Şehadet şerbeti bu kadar tatlıysa…

Şimdi ‘orman şehitlerimiz’ için devlet adamlarının saf tuttuğu cenaze törenleri düzenlenecek, tabutlara Türk bayrakları serilecek. Tabutların başında, yüce İslam dinine göre yangında ölenlerin şehadet şerbetini içtiği söylenecek.

Şehadet şerbeti bu kadar tatlıysa aylık 37 bin TL’ye çalıştırılan orman işçileri değil, onları eğitmeden, koruyucu kıyafetle donatmadan yangın söndürmeye gönderenler içsin.

Şehadet makamı; halka karşı işlenmiş suçları temize çekmenin, ağır ihmal ve sorumsuzlukların üzerini örtmenin gerekçesi değildir.