Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından işten çıkarılan personellerin yaşadıklarıyla ilgili Esenyurt Kent Konseyi tarafından hazırlanan rapor kamuoyuna açıklandı. Raporda fişleme, mobbing, tehdit ve siyasi kıyım iddiaları yer aldı.
Esenyurt Kent Konseyi’nin 8 Nisan 2025 tarihli Yürütme Kurulu toplantısında oluşturulan Çalışma Grubu’nun hazırladığı rapor, kayyum döneminde işlerinden edilen belediye çalışanlarının yaşadığı hak ihlallerini gözler önüne serdi.
Komisyon üyeleri tarafından yürütülen görüşmelerde, aralarında 4’ü kadın 12’si erkek toplam 16 işçiyle yapılan odak grup mülakatları sonucunda hazırlanan ön raporda şu çarpıcı başlıklar öne çıktı:
İŞTEN ÇIKARMALAR KEYFİ ve GEREKÇESİZRapor, işten çıkarmaların çoğunlukla “verimsizlik” ve “kurum kültürüne aykırılık” gibi soyut ve belgelenemeyen gerekçelerle yapıldığını ortaya koydu. Performans düşüklüğüne dair herhangi bir resmi tutanak, rapor ya da belge sunulmadığı gibi, çalışanların çoğunun fazla mesaiye kaldığı, afet çalışmalarında gönüllü görev aldığı belgelerle ispatlandı.
FİŞLEME, SOSYAL MEDYA TAKİBİ ve SİYASİ GEREKÇELERRapora göre işçiler, sosyal medya paylaşımları nedeniyle fişlendi ve kayyum karşıtı eylemlere katıldıkları için hedef alındı. Bazı çalışanlara eylemlerde çekilmiş fotoğrafları gösterilerek, bunların gerekçe olarak kullanıldığı aktarıldı. İşçilerin yalnızca kendileri değil, aile bireyleri de siyasi kimlikleri nedeniyle fişlendi. “Abin hangi partide, babanı biliyoruz” gibi ifadelerle işçilere baskı kuruldu.
MOBBİNG ve SÜRGÜN POLİTİKASIİşçiler, kayyum sürecinde sistematik mobbing uygulamalarına maruz kaldıklarını belirtti. Görev yerlerinin sıkça değiştirilmesi, beden işçiliğine zorlanmaları, fiziki olarak yetersiz alanlarda yalnız çalıştırılmaları gibi uygulamaların yaygın olduğu vurgulandı. Kadın çalışanların da fiziksel güç gerektiren görevlerde yalnız bırakıldıkları ve istismara açık bırakıldıkları kaydedildi.
TEHDİT, ZORLA İSTİFA ve PSİKOLOJİK YIKIMZorla istifa ettirilen çalışanlara, “İmza atmazsan yarın işe alınmayacaksın”, “Mazeretsiz devamsızlık sayarız” şeklinde tehditler yöneltildiği belirtildi. İftar yemeklerine katılımın zorunlu tutulduğu, imza atmayanların işten atılmakla tehdit edildiği ifade edildi. Bazı işçilerin işten atıldıklarını ailelerine söyleyemedikleri, günlerce işe gidiyormuş gibi evden çıktıkları da raporda yer aldı.
KENT KONSEYİ: BU BİR İNSAN HAKLARI İHLALİDİRRaporda, kayyum yönetiminin yalnızca personel değişikliğiyle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda çalışanların onur, güvenlik ve ifade özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıya dönüştüğü vurgulandı. Raporda yer alan tespitler, sadece yerel düzeyde değil, ulusal ölçekte de ciddi bir insan hakları ihlali olarak yorumlandı.