23 Mart tarihinden bu yana Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, T24'e bir yazı gönderdi.
Cezaevinde geçen günlerine ilişkin açıklamalarda bulunan İmamoğlu, ana gündeminin Türkiye'nin güncel sorunları ve geleceğine dönük çalışmalar olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin açılmasıyla gelecekteki hükümet programlarına dair çalışmaların vaktinin büyük bir kısmını aldığını söyleyen İmamoğlu, "Bu ofis üzerinden yürütülen projeler, raporlar ve ülkemizin gelecek vizyonunu şekillendirecek planlamalar, bana hem büyük bir sorumluluk hem de güçlü bir motivasyon kaynağı olmaktadır" dedi.
İmamoğlu'nun yazısından öne çıkanlar şu şekilde:
- Bugün, hukuksuzca değil, doğrudan cezalandırılmak amacıyla imza atan bir yargı düzeni nedeniyle 9 No’lu Cezaevi’nde izole biçimde tutuluyorum. 12 metrekarelik koğuş ve 30 metrekarelik bir alanda günümü planlamaya devam ediyorum. Cezaevi kuralları gereği avukatlarım, özel izinli ziyaretçilerim ve ailemle görüşmelerimi günlük ve haftalık planlarla sürdürmeye çalışıyorum.
- Gündemim elbette Türkiye’dir. Türkiye’nin geleceği, çözülmeyi bekleyen sorunları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetleri, hukukun üstünlüğünün hiçe sayılması ve yargının ülkeyi düşürdüğü durum... Özellikle Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin açılmasıyla birlikte, gelecekteki hükümet programlarına dair çalışmalar vaktimin büyük bölümünü almaktadır. Bu ofis üzerinden yürütülen projeler, raporlar ve ülkemizin gelecek vizyonunu şekillendirecek planlamalar, bana hem büyük bir sorumluluk hem de güçlü bir motivasyon kaynağı olmaktadır.
- Ailemle yaptığım rutin görüşmelerin yanı sıra Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in beni ilk haftadan bu yana ziyaret etmesi, fikir alışverişlerimiz, ortak akılla sürece katkı sağlayacak değerlendirmelerimiz; hücremde beni güçlü tutan çok özel anlardır. Tüm bu çalışmaları teknolojiden uzak, yalnızca yazarak ve okuyarak yürütüyoruz.
- Ülkemizi içine sürüklendiği bu zor durumdan çıkararak ilk seçimde büyük bir kalkınma dönemine başlamak en önemli hedefimdir. Cumhuriyet Halk Partisi ile eşgüdümlü biçimde yürüttüğümüz çalışmalarımızı okumalar, projeler, rapor incelemeleri ve yazılarla sürdürüyorum. Bazen notlarımı iki-üç kez yazarak son haline getiriyorum. Cezaevi kantininde dergi satışı olmadığı için ilgilendiğim yazıların fotokopilerini, günlük gazeteleri ve arkadaşlarımın seçtiği internet makalelerini avukatlarım aracılığıyla okuyorum.
-Siyaset yolculuğumda “İmamoğlu varsa çözüm var; daima mutlu, daima özgür; İstanbul İttifakı, Türkiye İttifakı; her şey çok güzel olacak” dedim. Hep çözümcü, kapsayıcı, iyilikten yana bir ruhu temsil ettim. “İstanbul senin” diyerek halka her nimetin gerçek sahibinin kendisi olduğunu hatırlattım. Halk Süt, annelere ücretsiz ulaşım, kreşler, yurtlar, öğrenci bursları, Kent Lokantaları gibi halkçı hizmetlerle “milletin parasını millete dağıtıyorum” dedim. Bugün de tüm bu hizmetleri Türkiye’nin geleceğine hazırlıyoruz.
UMUDU BÜYÜTECEĞİZ
İmamoğlu yazısını şu mesajla sonlandırdı:
Sevgili dostlarım, anneler, babalar, gençler ve çocuklar;
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, herkesin eşit ve özgür olduğu demokrat bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Ay yıldızlı bayrağımızı bilimden sanata, ekonomiden spora her alanda gururla dalgalandıracağız.
Bundan sonra da sizlerle hayata dair düşüncelerimi paylaşmaya gayret edeceğim. Aramıza duvar koyup bizi ayırmaya çalışanlar hep hayal kırıklığı yaşayacak. Umudumuz birleşerek büyüyecek. Özgür günler gelinceye kadar hasbihalimiz biraz şekil değiştirecek ama diyaloğumuz hiç kopmayacak.
Kararlılık ve inanç...
Azim ve kararlılıkla,
Aklın, bilimin, Cumhuriyet’in, demokrasinin ve adaletin ışığında
Her şey çok güzel olacak.
Sizleri hasretle kucaklıyorum.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.