Z kuşağının devirdiği eski Bangladeş başbakanı Şeyh Hasina, idama mahkum edildi.
Öğrenci protestolarıyla başlayan ve Başbakanı'nın konutunun basılmasıyla doruk noktasına erişen protestolar esnasında devrik Başbakan ülkeden kaçmıştı.
İdam kararı, Hasina'nın yokluğunda verildi. Eski İçişleri Bakanı da idama mahkum edilen isimler arasındaydı.
Hasina, "insanlığa karşı işlediği suçlar" sebebiyle bu cezaya çarptırıldı. Mahkeme üç hakimden oluşan heyetiyle Hasina’yı "öldürme emri vermek, kışkırtmada bulunmak ve güvenlik güçlerinin sivillere yönelik insan hakları ihlallerini önlememekle" suçladı.
Başhakim Golam Murtuza Mozumder karar metnini okurken “Sanık başbakan insansız hava araçları helikopterler ve ölümcül silahlar kullanılmasını emrederek insanlığa karşı suç işlemiştir” dedi.
Hasina suçlamaları reddetmiş ve mahkemeyi "siyasi bir oyun" olarak değerlendirmişti. Geçen yıl ülkeyi terk eden Hasina, Hindistan’da koruma altında yaşıyor.
DEVRİK BAŞBAKAN: 'UMRUMDA DEĞİL'
Hasina’nın eski içişleri bakanıyla birlikte idama mahkum edilmesi salonda derin bir sessizlik yarattı.
Mahkeme kararının açıklandığı gün davada öldürülen protestocuların yakınları gözyaşlarına boğuldu.
Adalet Sarayı, karara saatler kala sıkı güvenlik önlemlerine sahne oldu. Polis ve ordu bina etrafında güvenlik kordonu oluşturdu.
Hasina karar öncesi yayımlanan sesli mesajında “Hangi kararı verirlerse versinler umurumda değil. Allah bana bu hayatı verdi ve onu ancak o alır. Ben halkıma hizmet etmeyi sürdüreceğim” dedi.
NE OLMUŞTU?
Hasina’yı deviren “Temmuz devrimi” ülkenin bağımsızlıktan bu yana gördüğü en şiddetli siyasi krize dönüşmüştü.
Birleşmiş Milletlere göre bin dört yüz kişi o dönemde güvenlik güçlerinin ateşiyle hayatını kaybetmişti.
Yeni geçiş hükümeti Nobel ödüllü Muhammed Yunus liderliğinde kuruldu ve Hasina’nın yargılanması bu hükümetin en temel vaatlerinden biri oldu.