CHP 'bayramlaşma' yapmayacak: "Doğru bulmadık!"
CHP 'bayramlaşma' yapmayacak: "Doğru bulmadık!"
İçeriği Görüntüle

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. PKK'nın fesih açıklamasını "yeni bir dönemin açılışı" olarak nitelendiren Bakırhan, barış sürecini kalıcı kılacak hukuki ve siyasi düzenlemelerin bir an önce yapılması için siyasete çağırıda bulundu.

Bakırhan şunları kaydetti:

Çok önemli tarihi bir sürecin içerisindeyiz. Yıllardır umutla beklediğimiz bir sürecin kapısı aralandı. Toplum yıllardır bugünlerin hayallerini kuruyordu. Barışın, çözümün tartışıldığı günlere büyük bir özlemi vardı. Bugün o günlerin kapısı aralandı. Şimdiden hepimize hayırlı olsun, umarım barışla, eşit yurttaşlıkla bunu taçlandırır ve halklarımıza armağan ederiz.

5-7 Mayıs 2025'te PKK'nın yaptığı kongre ve ardından 12 Mayıs'ta açıklanan kararlar demokratik çözüm için bir şans, barış için çok önemli bir fırsat ortaya çıkarmıştır. 12 Mayıs Türkiye'de artık bir takvim yaprağı değil, geçmişin büyük yüklerini hafifletmenin başlangıç günleri olarak tarihe geçecektir.

Dün Türkiye ve Orta Doğu'nun en tarihi günlerinden birini yaşadık. Bir dönemin kapanışını bir dönemin açılışını ilan etti.

"SİYASETİN GÖREVİ APAÇIK ORTADADIR"

Büyük bedellerle yürütülen mücadele, yerini artık meselenin çözümü ve demokratik bir toplumun inşasına bırakıyor. Bu karar Kürt-Türk ilişkilerinde demokratik bir zemini kurma, ortak bir vatan fikrini büyütme ve barışçı bir çözümü büyütme çağrısıdır aynı zamanda. Bu karar sadece Kürtlere değil Türkiye toplumu ve uluslararası kamuoyuna verilmiş çok önemli bir mesajdır.

Siyasetin görevi apaçık ortadadır. Barış sürecini kalıcı, hukuki ve siyasi düzenlemeleri yapma sorumluluğu da siyasete düşen bir görevdir.

Başta Meclis olmak üzere siyasi partiler, sivil toplum, demokratik kitle örgütleri, aydınlar, yazarlar, sanatçılar bu sürecin gerçek sahipleridir. Bu sürecin başarıya ulaşmasını ellerinden geleceklerini ardına koymayacaklarından kuşkumuz yoktur.

Bu süreçle birlikte çok önemli açıklamalar da yapıldı ama bu sürece katkı sunacak 2 önemli açıklamayı da vurgulayarak bu sürece devam edeceğim.

BAHÇELİ VE ÖZEL'İN AÇIKLAMALARINA DESTEK

Dün Sayın Devlet Bahçeli, "Barış havası, güvenlik ortamı mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olmalıdır. Siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesi" belirlemesini çok değerli buluyor bu yapıcı yaklaşımı yürekten desteklediğimi belirtmek istiyorum.

Aynı şekilde, Sayın Özgür Özel’in 'Kalıcı toplumsal barışın olması; atılacak adımların samimiyetine ve hukukiliğine bağlıdır' tespiti de son derece kıymetlidir."

BAYRAM ÖNCESİNDE DÜZENLEME ÇAĞRISI

Tam da bu açıklamalardan sonra insani somut ve güven artırıcı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye'nin önünü açacaktır. Kurban Bayramı'nı çifte bayram haline getirecektir. Bu konuda da yürütme erkinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Grup toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakırhan şunları söyledi:

"Toplumun aslında beklentilerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bayram öncesi en çok bizim halktan duyduğumuz talepler yani hasta tutuklular, cezaevinde bulunan yüzbinlerle ilgili yasal adımlar olmadan da kimi şeyler yapılabiliyor. Yine işte Sayın Öcalan'ın koşullarıdır. Biraz şüphesi olan, kaygısı olan işte toplumun bu sürece tamamıyla inanması için bence yürütme deki bulunan yürütme erki kimi adımlar atabilir. "

"BİZ SİYASİ PARTİYİZ, KANDİL'İN SÖZCÜSÜ DEĞİL"

Erdoğan'ın feshe ilişkin açıklaması üzerine gelen soruya Bakırhan şöyle yanıt verdi:

"Ya biz hani Kandil'in üyesi, yöneticileri falan değiliz. DEM Parti'yiz. Bir siyasi partiyiz. Bu işler devlet örgüt arasında teknik meselelerdir. Silah kime nerede bırakılacak? Biz onu bilmiyoruz vallahi. Hani bizi nasıl tanımlıyorsunuz onu da çok bilmiyorum ama biz daha çok PKK'nin toplamış olduğu kongre ve açıklamış olduğu kararların kıymetli değerli olduğunu yeni bir dönemin kapısını aralayacak çok önemli bir süreç olduğunu, bugün demi Türkiye'nin tartışması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıntılara, teknik meselelere boğulmamak gerekiyor. Emin olun yeni bir kapı aralandı. Yeni bir süreci tartışıyoruz. Bunun başarıya ulaşması için başta siyaset olmak üzere hepimizin üzerine bir görev ve sorumluluklar düşüyor. Ayrıntılar ve teknik meseleler devlet devlet ile iktidar arasındaki bir meseledir. Ben şimdilik bunları söyleyeyim."

"SORUYU MUHATTAPLARINA SORUN"

"Lozan üzerinden yapılan tartışmalara ne diyorsunuz? Gerçekten böyle o cümleleri kabul ediyor musunuz?" sorusuna da Bakırhan şunları ifade etti:

"Bence sanırım bu süreç ilerlerse muhataplarına bu soruyu sorabilirsiniz. İyi de bir şey yapmış olursunuz. Biz de duymuş oluruz."