DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bir dizi ziyaret için geldiği Sinop'ta açıklamalarda bulundu.
25 Eylül’de yapılacak ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesini değerlendiren Babacan, şunları söyledi:
"DEVLET GELENEĞİNE UYMUYOR"
"Görüşme trafiğinin nasıl geliştiğine bakacak olursak Trump’ın oğlunun İstanbul ziyareti bu görüşmenin detaylarının önce oğluyla görüşüyor olması, Dışişleri Bakanlıkları ya da devlet mekanizmalarının dışında bir kanalla bu randevuların ayarlanması işin içinde ticari ilişkilerin de yoğun olduğu bir gündemle ve üstelik aile fertleri üzerinden bu görüşmelerin, randevuların ayarlanması bizim bildiğimiz devlet geleneklerine çok uymuyor açıkçası. Eğer, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devlet yapısı varsa, kurumları varsa bu tür görüşmeler, bu tür randevular kurumsal yapılar üzerinden ilerler. Görüşmelerin içeriği kurumsal yapılar üzerinden gider.
Aksi halde işin gerçekten ülkeden ülkeye devletten devlete meseleleri görüşüleceği mi yoksa şahsi ticareti meselelerin görüşüleceği toplantılar olmadığı konusunda gereksiz soru işaretleri oluşur. Onun için buna ben ülkemiz adına üzülüyorum.
"İÇİMİ YARALIYOR"
İsrail hükümetinin en büyük destekçisi Amerika Birleşik Devletleri'nin yönetimi. Yani, Başkan Trump. İsrail’in tam gaz soykırım yaptığı bir dönemde İsrail’e tam destek veren ve bu desteği vermemesi durumunda İsrail’in adımını bile atamayacağı bir katliamın yaşandığı dönemde Sayın Erdoğan’ın bu konu hiç yokmuş gibi davranması, Trump’la olan ilişkilerinde, görüşmelerinde bu konuya ağırlık verilmemesi, İsrail’in en büyük destekçisine, İsrail’in yaptığı katliamın, İsrail’in yaptığı soykırımın en büyük destekçisine her iki lafın başında "dostum, dostum" diye hitap etmesi benim içimi yaralıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve bir Müslüman olarak benim içimi yaralıyor. Soykırımcıya, katliamcıya, en büyük desteği verene "dostum" demesi sayın Erdoğan’a yakışmıyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanına yakışmıyor."