DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

AKP'li Şamil Tayyar şehit haberleri sonrası 'süreci' sorguladı: ""Zihinleri allak bullak etti"
AKP'li Şamil Tayyar şehit haberleri sonrası 'süreci' sorguladı: ""Zihinleri allak bullak etti"
İçeriği Görüntüle

Muhalefeti tasviye, belediyeleri hedef alma ve medyaya baskının tam gaz devam ettiğini dile getiren Tülay Hatimoğulları, "Siyasi baskılardan vazgeçin. Derdiniz yolsuzluksa, bağımsız heyetler oluşturalım; başta kayyımlar olmak üzere tüm belediyeleri ve kamu ihalelerini araştırsın" çağısında bulundu. "Muhalefet belediyelerine dönük bu furya çok acil bir şekilde son bulmalıdır. Gözaltında olan ve daha önce tutuklanmış bütün belediye başkanlarının serbest bırakılması şarttır. Barış, demokrasi, özgürlük diyorsak, bunların hayata geçmesi şarttır" dedi.

"SÜRECİNİN BAŞARIYA ULAŞTIRILMASI YİTİRDİĞİMİZ GENÇLERE SORUMLULUĞUMUZDUR"

Hatimoğulları konuşmasına "MSB'nin yaptığı açıklamayla bir mağarada metan gazına maruz kalan 12 askerin yaşamını yitirdiğini üzülerek öğrendik. Ailelerine, sevdiklerine bir kez daha başsağlığı dileklerimizi iletiyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Toplumsal barış ve demokratik çözümü geliştirerek yaşam hakkını tesis etmeyi en önemli hedefimiz olarak görüyoruz. Barış sürecinin başarıya ulaştırılması her şeyden önce yitirdiğimiz on binlerce gence olan tarihsel sorumluluğumuzdur. Süreci başarıya ulaştırarak kerpiç evlere cenazeler gitmesini engellemek için mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz" ifadeleriyle başladı.

"SİYASİ OPERASYONLAR BARIŞ UMUDUNA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR"

Muhalefet belediyelerine dönük operasyonların sürece zarar verdiğini vurgulayan Hatimoğulları, şunları dile getirdi:

"Türkiye barışının en geniş toplumsal mutabakatla sağlanmaya çalışıldığı bir dönemde bu siyasi operasyonlar barış umuduna gölge düşürüyor. Adıyaman'da konteynerde yaşayanlara çözüm bulunması gerekirken Adıyaman Belediye Başkanı gözaltına alındı. Barış yanlısı sevgili Tunç Soyer tutuklandı. Adana, Adıyaman, Antalya belediye başkanları 'yolsuzluk' iddiasıyla gözaltına alındı. Ama bu çözüm değil. Gözaltına alıp tutuklamak çözüm değil.

Türkiye’nin geneline demokrasi, herkese nefes aldırır; barış umutlarını büyütür. Bu sebeple siyasi baskılardan vazgeçin. Derdiniz yolsuzluksa, bağımsız heyetler oluşturalım. Başta kayyımlar olmak üzere tüm belediyeleri ve kamu ihalelerini araştırsın. Var mı ötesi? Oysa bu iktidarın tercih ettiği yöntem muhalefet belediyelerine siyasi operasyon yapmaktır.

Siyasi gerilimler artık rekabeti aşmış, toplumsal ayrışmanın ve gerilimlerin kaynağı olmaya başlamıştır. Gün, hesaplaşma değil; toplumsal birlik ve demokratik ortaklıkları büyütme günüdür. Muhalefet belediyelerine dönük bu furya çok acil bir şekilde son bulmalıdır. Gözaltında olan ve daha önce tutuklanmış bütün belediye başkanlarının serbest bırakılması şarttır. Barış, demokrasi, özgürlük diyorsak, bunların hayata geçmesi şarttır."

"SÜREÇTE TARİHİ BİR HAFTAYA GİRDİK"

DEM Parti İmralı heyetinin pazar günü Abdullah Öcalan'ı ve dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Hatimoğulları şunları söyledi:

"DEM Parti İmralı heyetimiz, silahsızlanmayla ilgili gelişmeleri ve bölgemizdeki kritik gelişmeleri Sayın Abdullah Öcalan’la gerçekleştirdiği görüşmede değerlendirmiştir. Sayın Öcalan’ın selam ve sevgilerini kadınlara ve gençlere ve büyün halklarımıza iletiyoruz. Süreç kapsamında atılacak adımlarla birlikte, Türkiye’nin genel demokratikleşmesine ve barışına ulaşması için hepimize çok büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Sayın Öcalan bunun altını özellikle çizmiştir. Biz de bu sürecin başarıya ulaşmasıyla Türkiye’de demokratik dönüşümün, hukukun ve özgürlüklerin kapısının ardına kadar açılması gerektiğini düşünüyoruz.

İmralı heyetimiz dün Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde tarihi bir haftaya girdik. Heyetimiz, bu ziyarette, sürecin bugüne kadar geldiği aşamayı ve bundan sonra yapılması gerekenleri Sayın Cumhurbaşkanı ile istişare etmiştir. Bu tarihi haftanın en iyi şekilde geçmesiyle Türkiye’nin siyasi ve hukuki engellerinin kalkmasını; demokratik dönüşüm ve barışın kapılarının ardına kadar açılmasını gönülden temenni ediyoruz. Türkiye halklarının bu sürece desteği ve umudu her zamankinden büyüktür. Fakat bu destek ve umuda denk düşecek şekilde güveni de artırmak şarttır. Bu tarihi günler, tali günlere dönüştürülmemelidir. Biz DEM Parti olarak bunun için elimizden gelen her türlü çabanın içindeyiz. Bu anlamda daha fazla çalışacağız."

"BARIŞIN EŞİĞİNDEYİZ, YETER Kİ SİLAH BIRAKMA MERASİMİ SONRASI SOMUT ADIMLAR ATALIM"

PKK'nin bu hafta gerçekleştirmesi beklenen silah bırakma törenine işaret eden Hatimoğulları:

"Barış ve demokratik toplum sürecinde en kritik haftalardan birine girmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki yüz yılın kaderini çizecek anlardan biri gelip çattı. Bu an, hepimizin özlemini duyduğu barışın merasimi olacak. Gazeteciler, siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleri, kadın örgütleri… Hepsi bu tarihi anı izleyecek. Bu tarihi an, zafer ya da yenilgi, kazanma ya da kaybetme değildir. Bu başarı, 86 milyonun tarihi ve ortak başarısıdır. Demokratik bir ülke ve halkların inançların ilişkilerinin eşitlik temelinde güncellenmesi, Türkiye’nin barışının sigortasıdır.

Barışın eşiğindeyiz. Barışı demokratik bir zeminde inşa etmeliyiz, kalıcılaştırmalıyız. İzleyen, dar anlamda çıkar bekleyen değil, barış zeminini kuran özneler olmalıyız. Barışın ve demokrasinin yolu açıktır. Yeter ki mücadeleden ve inanmaktan vazgeçmeyelim. Yeter ki bu hafta gerçekleşecek silah bırakma merasimi ve sonrasındaki süreçte bu ülkeyi gerçek bir barışla buluşturacak somut adımlar atalım."

"PARLAMENTO DEMOKRASİ VE BARIŞI GETİRMEK İÇİN MESAİ YAPMALIDIR"

Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu’nun Meclis kapanmadan kurulması ve yaz boyunca çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, "Parlamento rant adına doğayı talan eden maden ve inşaat şirketleri için çalışmalalı, 86 milyona demokrasi ve barışı getirmek için mesai yapmalıdır" dedi.

"YANGIN BÖLGELERİ AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ"

Orman yangınlarının sorumluluğunun siyasi iktidarda olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Bu felaketin sorumlusu bu iktidarın uyguladığı politikaların ta kendisidir. Depremde, selde, yangında halk birbirinin yardımına koşuyor. O halde devlet neden var? Vergiler nereye gidiyor? Yangın bölgeleri acilen afet bölgesi ilan edilmelidir. Yangınların önlenmesi için bir programın hayata geçirilmesi şarttır" diye konuştu.

"SİYASETE DÜŞEN GÖREV KADINLARIN TALEPLERİNİ YERİNE GETİRMEKTİR"

Grup toplantısını kadınlar öncülüğünde gerçekleştirdiklerini belirten Hatimoğulları, "Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’nin çağrısıyla çok kıymetli taleplerle Ankara’ya geldiler, açıklamalarını yaptılar. Farklı kentlerden yüzlerce kilometre yol katederek, ortak bir amaç için binlerce kadın Ankara’da meydanlardaydı. 'Kürt sorununda demokratik çözüm' diyerek sorunun hukuki ve yasal zeminde çözülmesi için Meclisi göreve çağırdınız. Şimdi siyasete düşen görev kadınların bu taleplerine kulak vermek, yerine getirmektir. Barış, şiddetle inşa edilemez. Barış, yalnızca silahların susması değil; eşitsizliklerin, ayrımcılıkların ve cinsiyetçiliğin son bulduğu bir yaşamdır" dedi.