Kazova Tekstil üzerinden 2013-2014 yılında DHKP-C’ye finansman sağladıkları iddiasıyla tutuklu bulunan eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile eski Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün de aralarında bulunduğu 25 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması haziran ayında yapılmış, Genç'in tutukluluğunun devamına karar verilmişti. Genç'in tutukluluğuna yapılan itirazlar da reddedilmişti.
Genç'in tutukluluğunun devam etmesine, 'örgüte yardım' ile suçlanmasına CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ve usta gazeteci Zafer Arapkirli tepki gösterdi.
"AYLARDIR SİLİVRİ ZİNDANINDA"
Berberoğlu, "Şükrü Genç ölüm listesinde olduğu terör örgütüne üyelik ve yardım iddiasıyla aylardır Silivri zindanında. İçeriden yazıyor, çiziyor, halini anlatıyor, ilgi ve yanıt bekliyor. Gerisi ve 50 yıllık ahbaplığın hikayesi aşağıdaki metinde…" diyerek şunları yazdı:
İçine kazak kaçan terör davası
Silivri 6 No'lu cezaevi, 1 No'lu avukat görüş kabini
Fotoğrafta gördüğünüz bıçkın delikanlının ismi Şükrü Genç.
Siz Şükrü'yü 15 yıl başarıyla yaptığı SarıyerBelediye Başkanlığı'ndan bilirsiniz.
Ben bu fotoğraftaki halinden hatırlarım...
50 yıl öncesinden, sokak-meydan mücadelesinden.
1980 öncesinde CHP gençlik-öğrenci hareketinin yönettiği tek üniversite Boğaziçi idi.
1979 yılında bendeniz İdari Bilimler'e, sevgili Erhan Erkut Mühendislik
Fakültesi'ne öğrenci temsilcisi seçildiğimizde...İTÜ'de okuyup
Boğaziçi'nde çalışan Şükrü Genç okulun işçi temsilcisiydi.
Tanışıklığımız taa o tarihten.
Şükrü Genç'i 5 ay önce DHKP-C terör örgütü üyelerinden tutukladılar. Tabii ki tutmadı mahkemenin ilk duruşmasında terör örgütü üyeliği zırvasından geri basıp örgüte para yardımından içeride tuttular. Yardım dedikleri de, patron işçiye borç takıp kaçınca batan fabrikada emekçiler üç kuruş kazansın diye satın alınan kazaklar, kaşkollar vb. Bunlar Şükrü'yü hiç tanımamışlar. Şükrü 71 yaşında teröre
heves etse, ne kazağı-trikosu, çeker 14'lüyü dağa çıkar, öyle gördü, öyle yaşar.
Yürekliliği konusunda abarttığımı düşünen olabilir.
O zaman Savcı'nın bilip muhtemelen sizlerin duymadığı bir ayrıntı aktarayım:
Şükrü Genç var ya; Sarıyer'deki DHKP-C binasını yıktığı için yıllarca örgütün ölüm listesinde kaldı, fırsatını bulsalar devireceklerdi.
Şimdi muhtemel cellatlarına sözde yardımdan ceza isteniyor, alay eder gibi.
Son söz: Şükrü eski tanışlara mektup yazıyor halini anlatıyor, yanıt gelir umudunda.
Bir dahaki duruşması 15 Eylül'de...Hepimizi bekliyor.
Özgürlüğünü birlikte kutlayalım diye.
Zafer Arapkirli ise, Berberoğlu'nun paylaşımını alıntılayarak, "ŞÜKRÜ'DEN TERÖRİST ÇIKARAMAZSINIZ..." ifadelerini kullandı ve şunları yazdı:
Sevgili Enis (Berberoğlu) @EnisBerberoglu1 güzel yazmış. 50 sene öncesinde, Boğaziçi Üniversitesi'nde Şükrü, Enis ve benim de aralarında bulunduğum halkçı - yurtsever - devrimci gençlerin onurlu mücadelesi içinde tanıdık O'nu.
Hepimiz farklı farklı siyasi gruplardan, ancak ortak amacı tam bağımsız Türkiye olan, faşizme karşı mücadele eden ve 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında da Evren Cuntası'na karşı bu mücadeleyi sürdüren, ortak hedefi "Demokrasi ve Bağımsızlık" olan gençlerdik.
Şükrü okulda sendika temsilcisiydi. İkimizin, bir gün birlikte, sıkıyönetim komutanlığı zindanına bile düşmüşlüğümüz vardır. Bir işçi eylemi sonrası birlikte kol kola alıp götürdüler bizi. Ama o gün bile "terörist" muamelesi görmedik. En fazla "anarşist, yaramaz gençler" diye tekrar okula teslim etti inzibat komutanı bizi.
Şükrü Genç'i ta o günlerden tanırım. Efsane Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Etkinliklerinde birlikte seyahatlerimiz, yurtdışı festivallerinde yoldaşlığımız oldu. Sonrasında İnşaat Mühendisi oldu. Yıllar sonra CHP'de siyasete başladı. Sarıyer'in 3 dönem belediye başkanlığını yaptı. O'nu terörle ilişkilendirmek, tamamen hayal gücü geniş ve kasıtlı - kötü niyetli insanların yapabileceği bir şeydir.
Enis anlatmış zaten (bilinen) olayı.
Hepimiz sevgili gençlik arkadaşımızın, kadim dostumuzun, bu ülkenin yetiştirdiği pırıl pırıl bir Yurtsever olan, terörün ve her türlü şiddetin karşısında yer almış yiğit kardeşimizin serbest kalacağı günü iple çekiyoruz.
Duruşması 15 Eylül'de.
Orada olalım ve Şükrü'yü alıp dönelim.#ŞükrüGençeÖzgürlük
Berberoğlu, Arapkirli'nin tespitlerinin çok yerinde olduğunu belirterek, "Zafer Arapkirli çok yerinde bir tespitte bulunmuş 50 yıllık ahbabı Şükrü Genç için…Gerçekten de 12 Eylül mahkemeleri bile Şükrü’den terörist yaratmayı başaramadı. Şükrü ve Zafer ile paylaştığımız uzak mazi için bir-iki satır ve Şükrü’nün iki gençlik fotosunu bıraktım aşağıya…" dedi.
Berberoğlu şunları yazdı:
Şükrü nasıl kurtulur?
1970'lerin Boğaziçi Üniversitesi eğitime mümkünse ara vermeyen ama forumlarında ve kantinlerinde her türlü siyasi fikrin özgürce tartışıldığı bir mekandı. Okulda polis yoktu, ihtiyaç da duyulmuyordu. Hocalarımız bugüne göre kat kat daha özgürdü.
Biliyorum, siz gençlere 12 Eylül öncesi ile ilgili anlatılan öcü hikayelerinden farklı bu çizdiğim tablo...Ama çok tanığı var. Saymakla bitmez, diplomatlar, bankacılar, şirket sahipleri vb.
Zafer'in de anlattığı gibi, bizler birbirimizi üzmeden, kırmadan, hasarsız, cinayetsiz geçinip gitmeyi daha 20'li yaşların başında öğrendik! Ama 12 Eylül'ün paşaları buldozer gibi geçti üstümüzden. Dışarıda kalanlar, hatta girip çıkanlar için de bitmedi işkence.
Devlet (örneğin üniversite kapısı) güvenlik soruşturması ile yıllarca kapalı kaldı, özel şirketler de siyasi sicilden korktu. Yurt dışı desen ilan edilemiş pasaport yasağı vardı.
Zafer ve bendeniz diplomaları bir yana bırakıp gazeteci olduk, on yıllarca doğru haber ve özgür yorum için ter döktük. Şükrü erken yaşta siyaseti seçti.
Şükrü'nün başı saçma bir dava yüzünden dertte.
Peki Şükrü nasıl kurtulur?
El cevap, kendi başına kurtulur.
Mucize kurtarıcı beklemez.
70 yıldır alıştığı gibi yaşar, zerre taviz vermez.
Bizimkisi sadece çaresiz dayanışma satırları.
Yoksa hepimiz biliriz ki, kurtarıcı bekleyen köleliğe alışandır.
Hepimiz kendimize fazlasıyla yeteriz!