NATO Parlamenter Asamblesi Akdeniz ve Ortadoğu Özel Grubu (GSM) “İran’ın Bölgesel ve Avrupa Atlantik Güvenliğe Tehdidi” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapor 26 Eylül 2025’te İspanya’da kabul edildi.
Raporu CHP Eskişehir Milletvekili ve gazeteci Utku Çakırözer'in hazırlaması 'skandal' olarak yorumlandı. Raporda, ‘İran’ın zayıflamasına rağmen hâlâ bölgesel istikrarsızlığın başlıca kaynağı olduğu, nükleer silah eşiğinde kalmasının küresel güvenlik için en ciddi tehditlerden biri haline geldiği’ iddia edildi.
Raporun, İran’ın İsrail ve ABD jeopolitiğine uygun hale gelmesi için NATO'ya tavsiyeler sunması dikkat çekti.
Raporda, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkelerinin NATO’ya dahil edilmesi önerildi. Ayrıca, NATO’nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da istikrarı artırmak için İstanbul İşbirliği Girişimi (ICI) çerçevesini geliştirmesi gerektiği vurgulandı.
İran’ın Çin, Rusya ve Kuzey Kore’yle oluşturduğu ‘Kargaşa Ekseni’nin Avrupa-Atlantik güvenliği için tehdit oluşturduğu savunuldu. Ayrıca, Kürecik’teki NATO radar üssüne övgüyle değinilerek Türkiye’nin bölgesel güvenlikteki rolü vurgulandı.
Çakırözer, raporda ayrıca müttefik ülkelerin İran’a yönelik yaptırımları genişletmesini, Rusya’yla iş birliğini sonlandırması çağrısında bulunurken, balistik füze, İHA ve ilgili teknolojilerin transferine karşı önlem alınmasını tavsiye etti.
Çakırözer'in raporuna tepki yağdı. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz raporun Türkiye'ye tehlikeye atacağını belirterek uyarılarda bulundu. Gürdeniz sosyal medya hesabından şunları yazdı:
Raporda, İran’ın zayıflamasına rağmen hâlâ bölgesel istikrarsızlığın başlıca kaynağı olduğunu, nükleer silah eşiğinde kalmasının küresel güvenlik için en ciddi tehditlerden biri haline geldiğini vurguluyor. NATO’ya düşen görev, İran’ı izole etmekten çok, diplomasi ve caydırıcılığı dengeleyen bir stratejiyle hem Orta Doğu’da hem Euro-Atlantik’te istikrarı korumak olarak açıklanmaktadır.
Yani kısaca rapor İran’ın İsrail ve ABD jeopolitiğine uygun kıvama gelmesi için NATO ya tavsiyeler sunuyor.
Son yıllarda başta Gazze olmak üzere yaşanan bunca insanlık felaketinden demek ki ders çıkarılmıyor. Bir Türk milletvekili böyle bir raporun raportörü olmaktan rahatsızlık duymuyor.
"OLUŞACAK BOŞLUKTA TÜRKİYE'NİN DÜŞECEĞİNİ NASIL GÖREMİYORLAR"
İktidar ve muhalefet İran düşerse Rusya ve Çin direniş ekseninde büyük bir gedik açılacağını ve oluşacak boşlukta Türkiye’nin de gerek güneydoğu gerekse Kıbrıs ve Akdeniz’de Anglo-siyonist blok karşısında düşeceğini nasıl göremiyorlar. Trump’ın Knesset konuşmasını da mı dinlememişler.
"ANA MUHALEFET VEKİLİ OLMASI DAHA ÜRKÜTÜCÜ"
Zavallı ülkemiz. Doğunun uyanışına önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk’ün asil ruhlu anti emperyalist duruşundan gelinen noktaya bakar mısınız?
Kendi ellerimizle Libya ve Suriye’yi Anglo-siyonizme teslim ettik. Demek ki şimdi sıra İran’da. Bu raporun raportörünün ana muhalefet vekili olması çok daha ürkütücü.
'CHP'Lİ OLUP DA 'YURTSEVER' OLMAYI SÜRDÜRMEYİ ÇALIŞAN HERKES OKUMALI'
Rapora Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan da tepki gösterdi. Raporu dehşet verici bulan Okuyan şu açıklamayı yaptı:
CHP’li Utku Çakırözer kısa süre önce NATO Parlamenterler Asamblesi’ne Asamblesi’ne uzun bir rapor sunmuş. Rapor İran tehdidine karşı NATO’nun yapması gerekenlere dair önerileri içeriyor. Her satırı dehşet verici olan bu raporu CHP’li olup da “yurtsever” olmayı sürdürmeye çalışan herkes incelemeli. Raporu soL’daki arkadaşlarımız yolladılar bana. Bir noktada okumayı bıraktım. Gerçekten dehşet verici. Merak edenler için bağlantı..