Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda enerji, ulaşım ve madencilik gibi sektörlerde yatırım süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan, zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak olması nedeniyle eleştirilen ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan torba kanun teklifinin görüşmeleri tartışmalarla devam ediyor.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Muğla'dan gelen vatandaşlarla yaptığı basın açıklamasında, şunları söyledi:
"Bugün komisyonumuza son derece tehlikeli ve zeytin kıyım yasası olarak tanımlayabileceğimiz bir yasa ile geldiler. Bu yasayı getirdiklerinde bu yasayı konuşacağımızı, tartışacağımızı, Türkiye'nin her yerinden çevre savunucularının, çiftçilerin, köylülerin, üreticilerin ve barolar birliği temsilcilerinin geleceğini, sivil toplumun geleceğini, bu tartışmalara katkı vereceğini, 'zeytinliklerimiz yok olmasın' diye mücadele edeceğimizi söylemiştik. En azından komisyon koşullarının geniş bir salonda yapılmasını ve buradaki tartışmaların hiç olmazsa itiş kakış olmaksızın yürütülmesini talep etmiştik. Ama bu talebimize kulaklarını tıkadılar, duymazdan geldiler. Adeta komisyonu birkaç saatte küçük bir salonda kaçırmaya çalıştılar. Ama Türkiye'nin dört bir yanından özellikle Muğla'dan gelen annelerimiz, çiftçilerimiz, avukatlarımız, çevre savuncuları yine Meclis yerleşkesine gelmişlerdi. Salona alınmadılar, arbede çıktı, baro temsilcisi avukatımız yerlerde sürüklendi. Şu anda Muğla'dan gelen iki annemizin fenalaştığını paylaşayım.
BU YASAYI DEFALARCA GETİRDİLER, PÜSKÜRTTÜK
Bu korku, bu kaygı, bu kötü muamele niye, çünkü büyük bir suç işliyorlar. Çünkü getirdikleri yasayla zeytinlerimizi kaybedecekler. Çünkü birilerine söz vermişler. 'Merak etmeyin üzerinde zeytinlik varsa halledediz' demişler. Bugüne kadar halledemediler. Bu yasayı defalarca getirdiler, en son 2022'de getirmişlerdi. Yine böyle bir direnişle karşılaştılar, o zaman onları püskürtmüştük. Buradan uyarıyoruz; yine püskürteceğiz. Zeytinlerimize dokunamayacaklar. Bizler bunun için buradayız. Türkiye bunu izlemesin diye basın mensuplarına da son derece kaba ve engelleyici bir tutum sergilediler. Bunu da şiddetle kınıyoruz. Burada komisyonda görev yapan bazı milletvekillerinin nasıl birkaç şirket için çalıştığını, nasıl elleri titremeden zeytinlikleri yok edecek kanunlara imza attıklarını herkes görsün diye uğraşıyorlar. Bu kanunla sonuna kadar mücadele edeceğiz, tüm halkımızın gözü kulağı Meclis'te olsun. Sabahlara kadar gerekiyorsa günlerce burada olacağız.
İKİ ŞİRKETE SÖZ VERMİŞ, O İKİ ŞİRKET DAHA ÇOK KÖMÜR ÇIKARTABİLSİN DİYE
İçeride vicdanını kaybetmiş, iki şirkete söz vermiş, o iki şirket daha çok kömür çıkartabilsin diye daha çok zengin olabilsin diye hektarlarca zeytin alanını yok etmeye karar vermiş vicdansızlar, ancak milyonların ayağa kalkmasıyla geri duracaklar. İşte bu nedenle biz buradayız. Zeytin hepimizin 86 milyonun zeytini. Bir çiftçinin değil, son derece stratejik bir ürün. Bin yıllık ağaçlar bunlar. AKP yokken de bizim zeytinliklerimiz vardı. Bin yıldır yaşıyorlar ama AKP geldi birilerine söz verdi, birilerini zengin yapacak, birileri oradan kömür çıkartacak, doğayı kirletecek diye zeytinliklerimizi yok etmeye çalışıyorlar. 'Ellerinizi çekin' diyoruz. Bu zeytinlikler aslında çocuklarımızın. Biz burada kendi mücadelemizi vermiyoruz. Bin yıldır gelen ağaçları bizden sonraki bin yıllık nesillere devretmek gibi bir görevimiz var. Bunun için çalışıyoruz. Biz burada çocuklarımızın, torunlarımızın zeytinlerini koruyoruz.
AKP'YE MHP'YE OY VERENLERE SESLENİYORUM; ZEYTİNLERE EL UZATTIRMAYIN
AKP'ye MHP'ye oy verenlere sesleniyorum; zeytinlere el uzattırmayın. Zeytinliklerin katledilmesine izin vermeyin. Kömür çıkartacağız diye zeytin ağaçlarının kesilmesine izin vermeyin, karşı çıkın. Biz yan yana gelir zeytinliklerimizi korursak inanın içerideki vicdansızlar geri adım atacaklar. İçeride soruyoruz; 'böyle bir teklife nasıl imza attınız, nasıl eliniz titremedi' diye. 'Nasıl yüreğiniz yetti' diye soruyoruz. Çünkü kanuna bakıyorsunuz iki bölge tarif ediyorlar, adrese teslim. Böyle kanun yapılır mı? Hukuk Fakültesinin birinci sınıfında öğretiyorlar; kanunlar genel olur, soyut olur. İki tane şirketin iki ihalesini tarif ediyorlar. Koca Meclis oturmuş çalışıyor, iki şirket daha çok para kazansın diye. Kömür çıkartılacak alanın üzerinde 40 bin tane ağaç var. Olsun hiç sorun değil, biz onları taşırız diyorlar. Taşımayacaksınız, keseceksiniz, yok edeceksiniz. Kimsenin aklıyla alay etmeyin. Buradan uyarıyoruz; bu yasayı geri çekin."
