Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Plan Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2026 Yılı Bütçe Teklifi üzerine söz aldı. Sözlerinde, veri güvenliğine dikkat çeken Avşar, sahte belge düzenlemenin WhatsApp çetelerine kadar düştüğünü, sahte diplomaların havada uçuştuğunu, milletin kişisel verilerinin güvende olmadığını ve adeta ortalığa saçıldığını belirtti. Avşar, Cumhurbaşkanlığı Adayı Ofisiyle uğraşılacağınıza vatandaşın kişisel verilerini koruyun diye ikazda bulundu.
Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Plan Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2026 Yılı Bütçe Teklifi üzerine söz aldı. Kanal İstanbul Projesindeki ısrarın sebebi Katarlı dostlar mı diyen Avşar, İstanbullu’ya ve oluşacak zarara rağmen kurban edilemeyeceğini ve bu sevdadan vaz geçilmesi gerektiğini belirtti. 2019 yılında imzası atılan Tekirdağ Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesinin çok yavaş ilerlediğini, Projede Çorlu’nun es geçilemeyeceğini ve Çorlu-Çerkezköy arasına bir iletim hattı talep ettiklerini belirten Avşar, ayrıca Bakan Uraloğlu’ndan, sahil hattına kavşak ve dal-çık talep etti.
Bakanın konuşmasında siber güvenlikle övündüğünü belirten Avşar, aslının böyle olmadığını veri açığı hususunda o kadar kötü durumda olduğunu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı ve Başkan Yardımcısı gibi üst düzey yöneticilerin elektronik imzasının dahi siber çeteler tarafından kopyalandığını ve birçok kişiye sahte diploma düzenlendiğini ifade etti.
‘SAHTE BELGE DÜZENLEME WHATSAPP ÇETELERİNE KADAR DÜŞTÜ’
MEB ve YÖK gibi onlarca kamu kurumunun sistemlerine girildiğini, Whatsapp’tan çeteye mesaj atıldığını ve 120 bin TL’ye üniversite diploması alınabildiğini belirten Avşar, sözlerine şöyle devam etti; “İddianamedeki şüphelilere bakıyoruz. Karayolları Genel Müdürlüğünden ve Devlet Su İşleri Müdürlüğünden ihale alan Mehmet Baykara, Yıldız Teknik’ten inşaat mühendisliği diploması satın almakla suçlanıyor. Siz bizim Cumhurbaşkanı adayımızı diplomasız olmakla suçlarken, kamu ihalelerini sahte diploma sipariş eden insanlara veriyorsunuz.”
‘BARAJ VE YOLLARI ÇAKMA MÜHENDİSLER Mİ YAPTI?’
Depreme karşı farkındalıktan bahsedildiğini ifade eden Avşar, sözlerine şöyle devam etti; “Herkes, çakma mühendise baraj ve yol yaptırıldı mı? endişe içindedir. Bir vatandaşa bu yüzden bir şey olsa hesabını nasıl vereceksiniz, vebalini nasıl ödeyeceksiniz? Ödemeyeceksiniz, aynı Bolu’da Kartalkaya katliamında, Gebze’de 4 vatandaşımızı ihmalle kaybettiğimizde yaptığınız gibi; ne sorumluluk kabul edecek, ne de düzgün bir soruşturmaya izin vereceksiniz.”
‘MİLLETİN MAHREMİ YOLGEÇEN HANINA DÖNDÜ’
Elini kolunu sallayan devlet sitelerini hackleyebildiğini, rol modelliğin ve 100 puanın bu olamayacağını belirten Avşar sözlerini şöyle sürdürdü; “Yahu bir sitede 101 milyon kişinin TC kimliğinden tutun cep telefonuna neredeyse tüm kişisel verileri paylaşılıyor, siteyi kapatmadan sosyal medya hesaplarınızda paylaşıyorsunuz. Son 30 günde sitedeki en büyük trafik siz paylaştıktan sonra oluyor. Dahası, başka bir iddianamede Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı gibi gizliliğinin operasyonlar için kritik olduğu bilinen kurumlarda veri sızıntısı olduğu belirtiliyor. Hem de bunu içlerinden en büyükleri 25 yaşında olan bir çetenin yaptığı söyleniyor. Bu nasıl bir iş bilmezliktir?”
‘BÖYLE SİBER GÜVENLİK GÖREVLİLERİ VARKEN CASUSA GEREK YOK’
Avşar, Cumhurbaşkanı adaylarının casuslukla suçlanırken vatandaşın bilgilerinin bu hatalarla yabancılara gümüş tepside sunulduğunu ve böyle siber güvenlik görevlileri varken casusa mı ihtiyaç olmadığını söyledi.
‘VATANDAŞIN KİŞİSEL VERİLERİNİ KORUYUN’
İktidarın işi gücü bırakıp Cumhurbaşkanlığı Adayı Ofisiyle uğraştığını, bunu yapacağınıza vatandaşın kişisel verilerini korumaya öncelik verseydiniz diyen Avşar;”Derdiniz halka hizmetse önce halka hesap verin, ondan sonrasında onları temsil eden muhalefet partileriyle uğraşın”, şeklinde konuştu.
Korona dönemindeki veri sızıntısının sonradan itiraf edildiğini hatırlatan Avşar, bu maskaralığı da birkaç sene sonra mı itiraf edeceğini yoksa millete ve milletin vekillerine yapacak bir açıklamanın olup olmadığını sordu.
‘İSTANBUL'U KATARLI DOSTLARINIZA KURBAN ETMEYİN’
Kanal İstanbul Projesine dikkat çeken Avşar sözlerini şöyle sürdürdü; “İnatla ısrarcısı olduğunuz Kanal İstanbul Projesinin neredeyse yarısını 2028 yılına kadar tamamlamayı taahhüt ediyorsunuz. Bunu taahhüt ederken de çevreyi koruyacağınızı ve paydaşlarla iş birliği yapacağınızı iddia ediyorsunuz. Çevreciler, deprem bilimciler sizi konu hakkında ısrarla uyarıyor, ağaçları kesmeyin, fay hatlarını tetiklemeyin diyor fakat kale almıyorsunuz bile! İstanbulluların %65’i bu projeyi istemediğini söylüyor! Sizin inadınız vatandaşın iradesinden daha mı önemli? Siz inat ettiniz diye Türkiye ekonomisinin ve nüfusunun belkemiği olan bu şehrin, heyelan ve tsunami gibi tehditlerle yüz yüze kalması mı gerekiyor? Bu inadın sebebi acaba Katarlı dostlarınıza sattığınız arsalar mı, onu merak ediyorum!”

‘ÇORLU NEDEN ES GEÇİLDİ?’
Avşar, Sözlerinde Tekirdağ’a değinen Avşar, 2019’da imzasını attığınız Halkalı-Kapıkule hattının ilk etabı olan Çerkezköy-Kapıkule hızlı tren hattının duraklarına bakıldığında, Tekirdağ’ın en büyük nüfusuna sahip Çorlu’yu tamamıyla es geçildiği, 300 bin vatandaşın yaşadığı, 6 tane organize sanayi bölgesine sahip bir ilçeyi neden es geçildiğini sordu. Avşar, burada yani Çorlu-Çerkezköy arasında bir iletim hattı talep ettiklerini ifade etti.
Avşar, Bakan Uraloğlu’ndan sahil hattında özellikle de Marmaraereğlisi hatında yazın aşırı yoğunlaşmaktan kaynaklı aksamalar yaşandığını ve bu hatla alakalı yeni kavşaklar ve dal-çıklar talep etti.




